Bir hafta geçmiş Reyyan dönmüştü. Kasım ve karısı Selda Yusuf farketmeden hazırlıkları halletmeye çalışıyorlardı. Kasım Yusuf'un Reyyan'i görünce isteyeceğini düşünüyordu. Çünkü çok güzeldi Reyyan. Hangi erkek görse beğenirdi. Yusuf da beğenecekti biliyordu babası. O yüzden hiçbir kizla münasebet kursun istememişti. İlk Reyyan girerse hayatına onu severdi. Hem çok güzel hem çok cana yakındı Reyyan. Huyu da suyu da güzel derler ya öyleydi.
Yusuf da Gamze ile geçiriyordu bütün vaktini. Babasına şirkette başladığı zaman soyleyecekti. Uzatmayacakti bu işi zaten. Hemen evlenmek istiyordu. Vakit kaybetmeye gerek görmüyordu.
Yola çıkmadan iki gün önce akşam yemeği yeniyordu ailece. Yusuf,annesi,babası,kız kardeşi, abisi ve yengesi. Kasım söze girdi "iki gün sonra memlekete gidiyoruz"
Herkes şaşırmışti. Çünkü kardeşi ile kavgasından sonra hiç gitmemislerdi memlekete. Selda gorusurdu eltisi ile hem de çok severdi. Kardeş gibi anlasirlardi. Reyyan'i da çok sevmişti su bir yılda.
"Hayırdır baba? Nereden çıktı bu?" Büyük oğlu Salih sormuştu bu soruyu.
"Artık bu kavganın bitmesi lazım oğlum. Uzayıp gitti. Babam da huzursuzdur."
"En güzel olur bence de. Aile arasında bu kadar uzun küslük olmaz."
Kardeşlerin barisacagina en çok sevinen Selda idi.
"İyi dusunmussunuz baba. Biz de memleketimizi görmüş oluruz"
Ah Yusuf diye geçirdi içinden babası. Bilsen oraya ne için gittiğini yine böyle düşünür muydun acaba?
"Hepiniz yapın hazirliginizi güzelce."Mardin'de de hazirliklar yapılmıştı. Babası o gece Reyyan'in odasına gitti
"Mavis kızım müsait misin az konuşalım?"
"Gel babam sana hep müsaitim ben."
" Benim seni ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun değil mi kuzum?"
"Bilmez miyim babam? Ben de seni çok seviyorum "
Işıl ışıl bir kızdı Reyyan. Tanıyıp da sevmeyeni yoktu. İyi kalpli, anlayışlı, merhametli, saygılı... Kıyamıyordu Yılmaz kızına. Keşke başka çözümü olsaydı. Keşke o kavga hiç olmamış olsaydı. Gözleri dolu dolu olmuş bakıyordu kızına
"Baba beni korkutma, bir şey mi oldu?"
"Direk söyleyeceğim kızım. Lafı uzatmayacağım. Öyle korkuyorum ki bana kirilmandan kusmenden. "
"Babam ben sana kıyamam ki"
"Biliyorsun amcan ve ben bazı sorunlar yaşadık. Deden de bize kızdı ve senin amcaoglun ile evlenmene karar verdi."
Reyyan basta anlayamadı. Anlayınca da ses çıkaramadı. Babası her konuda ona destek olmuş, onun için toplum baskısına göğüs germiş,kimseye ağzını actirmadan omu okutmuş yetiştirmişti.
"Benim canım sana kurban olsun babam. Üzme kendini. Elbet birgun biri ile olacaktı. Senin için oldu işte."
Kızının bu anlayışlı hali Yılmaz'ı yakmıştı.
"Merak etme okuluna kimse karismayacak. Okuyacaksin sonra istediğin şekilde çalışacaksın. Babanın evinde her zaman baş üstünde yerin var. Üzerse kırarsa geleceğin yer burasıdır."
Reyyan korkmuş,üzülmüş ama babasına belli etmeden ona sımsıkı sarılmıştı.Ne yapacağını bilememisti Reyyan. Okuldan en yakın arkadasi olan Zeynep'i aramıştı. Liseyi beraber okumuşlar sonra aynı üniversiteye gitmişlerdi. Durumu anlattığında Zeynep cildirmisti.
"Kızım ne evlenmesi saçmalama."
"Zeynom sen de biliyorsun toreleri. Yarın birgun sanki başka türlüsü mu olacak. Sana da bana da istedigimizi mi soracaklar? Babam sayesinde okuyoruz ikimiz de. Ben de onun için bu kadarını yapabilirim."
"Haklısın arkadaşım. Kaderimiz böyle. En azından bir kısmı istediğimiz gibi oldu."Ertesi sabah Kasım Yusuf'u yanına çağırmıştı. Durumu anlatınca Yusuf çıldırmış gibi bağırmaya baslamisti.
"Neden sizin yaptığınız bir şeyin bedelini ben ödüyorum baba?"
"Ne yapayım oğlum? Ben de istemiyorum böyle olsun ama el mecbur."
"Benim fikrimi almadan benim hakkımda böyle bir karar veremezsin. İstemiyorum ben o köylü kizini"
"Düzgün konuş. İstemiyorsan su saatten sonra bu evde de şirkette de sana yer yok"Yusuf öfkeden cildirmis şekilde evden çıkmış en yakın arkadasi Ayberk'in yanına gitmişti. Durumu anlattığında
"Oğlum delirme. Ne yapacaksın evsiz ,işsiz? Gamze seni her halinle sever mi sanıyorsun? Paran, gücün olmadan Gamze de olmaz. Kız köylü kızı diyorsun. Biraz oyalar sonra bir bahane bulur bosanirsin. Bir iki sene idare et yeter."
"Gamze bekler mi lan bir iki sene?"
"İşler güçler falan diye oyalarsin. Kızı da sakladın mi oldu bitti"
"Koskoca kızı nasıl saklayayim?"
"Köylü kızı değil mi bu? Şirket gecelerine falan getiremezsin ailen de rezil olmak istemez. Kendi ortamimiza zaten sokmayiz. Oldu ki gördü, kuzenin değil mi? Gamze kuzenin olarak bilir."
"İnşallah patlamayiz. Bir sene idare ederim fazlasi yok"
"Hah işte oğlum akilli olacaksın. Ne babanı üz ne kendini.."Ayberk Yusuf'u sakinleştirip gondermisti. Artık Yusuf da birkaç gün sonra olacak düğün için hazır sayılırdı. O çirkin, cahil köylü kızına sadece bir yıl dayanacakti. Sonrası sevdiği kadınla bir ömür mutluluk...