GEÇ KALINMIŞ VEDA

0 0 0
                                    


İnsanın yüreğinde bir yabancı taşıması zormuş. Yabancı dediysem yekten değil. Önceden uyuduğu saate kadar bildiği insanın artık kim olduğunu, kimle olduğunu, ne yaptığını bilmeden onu içinde taşıması... Sanırım vedalaşma vakti... Çünkü ben yabancılarla sıkı fıkı olamam bilirsin...Senden bana kalan tek şey, içimdeki acıydı. İnsana kalan tek şey bu acıysa, nasıl unutmak ister ki? Tutundum acıma, canımı acıtsa da. Elimde başka bir şey yoktu çünkü. 

Hayal kırıklığı yaşamak biz insanlar için sonuç olarak. Hayatta her şey istediğimiz gibi gitmeyebiliyor. İnsan yaşamak istediği hayalleri unutmak zorunda kalabiliyor. Mesela ben çok güzel hayaller kurdum. Ihlamur ağaçlarının olduğu bir balkon, ılık bir yaz akşamı... Saçlarımı bırakmışım rüzgara. Sen yanımdasın. Başın duvara yaslı, uyuyorsun. Seni izliyorum ve çok sevdiğim saçlarını... Mutfaktan gelen güzel yemek kokuları...birlikte yapmışız. Bize yeten güzel bir ev, duvarları maviye boyalı... Ne uzak şimdi bu hayaller bana. Çünkü hayallerimin başkahramanını yanlış seçmişim. Benim hayallerim hep sade ve huzur doluydu. Bilmedin, sormadın. Bir kere bile sormadın bana hayallerimi... Ben ise seninkileri ezbere bildim. En büyük hayali kendine yatırım yapmak olan biri için fazla büyük hayaller kurmuşum. Ben yanlış dala konmuş, yuva kurmuşum.  Bir insanı hayatta tutan hayalleridir demiştim sana. Hayaller gerçekleştirmek için vardır demiştim. Sen başardın ama bana yer olmayan bir dünya inşa ederek. Ziyanı yok, ben istenmediğim yerde durmam, kimseye de bunun hesabını sormam. Zaten birlikteliğimiz boyunca kendimi hep dayandığın bir baston olarak hissettim. Bana ihtiyacın vardı o anda. Hiçbir şeyin anlamı yoktu o zamanlar senin için. Bana tutunmak istedin. Ben seni aldım, sardım sarmaladım. Tek istediğim de mutlu olmandı.. Sanırım başaramadım. Sen isteklerine kavuşunca zaten önce bu bastonu bıraktın. Gururumu kıran hiçbir şeye katlanmam.

 Kalbimin sesi her zaman en güçlü pusulamdır. Gidişim bundandır. Senin sandığın gibi bir yuva kurma isteğim değil. Birini evlilik yüzünden terk edecek biri değilim ben. Ama sen böyle inanmak istedin, kolay olan buydu çünkü. Asıl sebep ise benim acılar içinde yalnız kalışımdır. Bunu düzeltmek çok kolaydı. İnsan gerektiği zaman sevdiği insanın yaralarına merhem olabilmeli. Ama sen hiç oralı olmadın. Tek bir şey istemiştim senden giderken. Onu da yapmadın.  Kendini istediğin bahaneye inandırabilirsin.  Beni merak etmiyorsun biliyorum. Benim hakkımda bir şey duyarsan ya da birileri senin hakkında bana bir şeyler söyler diye arkadaşlarınla görüşmüyorsun. Üzülürmüşüm, öyle demişsin. Çok incesin... Benim acım hiç dinmemişti zaten. Üzüleceğimi düşündüğün şeyler yapmışsan kendini özgür bırak. Benim seninle bir meselem kalmadı.

Ben gittiğim yerlere bir daha dönmem. Senden vazgeçerken kendimle ilgili güzel pek çok duyguyu da öldürmek zorunda kaldım zaten. Çektiğim acılar o kadar fazlaydı ki ne için olduğunu bile unuttum artık. Sen yeni hayatında, yeni şehirler, yeni insanlarlayken benim olduğum hali tahmin etmeyi aklından bile geçiremezsin.

Benim sevdiğim insan uzun zaman önce öldü. Artık seni tanımıyorum. Sana ilk tanıştığımızda bir şey söylemiştim. "Kendini güzel olan hiçbir şeye layık görmüyorsun." diye... Yanlışım varmış düzelteyim. "Sen güzel olan hiçbir şeye layık değilsin." Sen benim masumiyetimin ve tüm ince duygularımın katilisin. Dolayısıyla nefretimi bile hak etmiyorsun. Kayıtsızım sana karşı. İçimdeki mavi gökyüzü kapkaranlık artık. Maviye boyadığım duvarları ellerimle yıktım. Seni uzun yıllar taşıdığım kalbimi söküp attım. Beni çok sevdiğim bir insan öldürdü. En büyük hayal kırıklığım da onu yanlış tanımak oldu. İnsanlar varlıkta belli oluyormuş. Bana verdiğin en büyük hayat dersi bu oldu. 

Yaşadıklarımın hesabını sorma niyetinde hiç olmadım. İnsan böyle bir şeyin hesabını soramaz çünkü. Herkesin öncelikleri farklıdır. Saygı duydum hep. Tek kızgınlığım sevmeyişine değil, sever gibi yapmanadır. Benimle hayal kurmadın zaten, benim sende bir yerim ve önceliğim olduğunu hissetmedim hiç. Bunlar için özür dilerim çünkü zorla elde etmeye çalıştığım şeyler seni yordu. Ön gördüm ve elini bıraktım. Çünkü mutlu olmak için yaşamak istediklerin için ben engeldim. Ön yargılısın dediğini duyar gibiyim. Belki de hep yanlış anlıyorsun dediğini. Evet, öyle yaptığım zamanlar oldu. Ama bu mevzu için asla değil! Çünkü insan ruhuna dolandığı birinin elini öyle kolay bırakamaz. Ben gitmişsem bana hissettirdiklerin içindir. Gururuma gölge düşürdüğüm zamanlar oldu senin için ama daha fazlası beni yok etmektir. Bu hayatta insan kendisine olan saygısını kaybederse her şeyini kaybeder. İşte, gidişim bundandır. Dik duruşumu ve gücümü de aşkımdan aldım ben. Seni sevmeyi hiç zayıflık olarak görmedim. O yüzden hep içimden geldiği gibi davrandım. Bunlar seni sıkmışsa özür dilerim tekrardan. Beni tam olarak neyle suçladın da düşman kesildin bilmiyorum. En büyük bahanen "o benden ayrıldı" belki de. Ama bir insanı bu raddeye getirip tetiği çektirmek onu gerçek suçlu yapmaz unutma. 

Hakkımda her şeyi unutabilirsin. Ama seni nasıl sevdiğimi ve hiç vazgeçmediğimi unutma. Sen aklına başkalarını düşürürken, gözlerini başkalarına değdirirken benim kalbim hep sana ait kaldı. Şimdi seni o kalpten kovuyorum. Çünkü çektiğim acı yetti. Kendi yoluma gidiyorum. Senin gibi bir yabancıyı artık sevmiyorum. Bana değiştiğin varlıklı hayat içinde kendi kendine mutlu olma isteğini de artık kabulleniyorum. Değişmem demiştin, değiştin. En azından bana göre öyle. Yüzünde kaç tane beni var bilen ben, artık seni tanımıyorum.

Benden yana bir endişen olmasın. Ben yoluna çıkmam, hakkında konuşmam ve konuşturmam. Üzüleceğimi düşünme. Ben o üzüntü içinde ölüp yeniden doğdum. Artık bazı hayat derslerini almış bir insanım. Hassaslığım, sevgi dolu oluşum, inceliğim, fedakar yanım hepsi ne varsa öldürdüm. Ben artık daha güçlü biriyim. Bunun için teşekkür ederim. 

Söz veriyorum, adına kadar unutacağım. Gördüğüm bütün mavileri siyaha boyayacağım. İstanbul'a geldiğin zamanları iple çekip artık heyecanlanmayacağım. Gelişlerin bana değil geç de olsa anladım. Arkadaşlarını ihmal etme benim yüzümden. İnsanların bir suçu yok. Bu nankör bir davranış olur bilesin. Nerede ne yaptığımı hiçbir zaman bilmeyeceksin. Senin gibi tek kalemde her şeyi silip hayatıma bakacağım ben de. İstanbul'u ve her bir sokağında olan anılarımı da unutacağım. 

Ceplerim gidişinden bu yana saydığım yıldızlarla dolu. Onları karanlık günlerimin bedeli olarak kendime ayırıyorum. Sen zaten güneşli günlerde yaşıyorsun. 

Hoşça kal demeyeceğim. Hak etmiyorsun. Bana bir veda bile etmeden ayrılmıştın. Şimdi eksik bıraktığın hangi yanım varsa onları tamamlayacağım. İlk olarak bu yarım kalmış vedayı ediyorum binlerce kişiyi şahit tutarak. Kaybettiğim rengimi yeniden bulacağım. 

Sen ise kalbin gibi kötü bir sevdanın layığısın. Layığınla ol...

GÖLGESİNDE YAŞAYAN KADINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin