"KEŞKE HİÇ DOĞMAMIŞ OLSAYDIN!"
Dediği şey ile kaskatı kesilmiştim. Herkes şaşkınlıkla bize bakıyordu, ben ise dolu gözlerim ile hiç birşey söylemeden öylece duruyordum...
Sabah uyandığımda saat 8'di. Yataktan kalkıp dolabımın yanına gittim ve günlük bir kombin seçip duşa girdim... Duştan çıktığımda saat 8.30 olmuştu, kıyafetlerimi giydikten sonra yatağımı toplamaya başladım. Yatağı topladıktan sonra makyaj masama geçtim ve sade bir makyaj yaptıktan sonra odamdan çıkıp aşağıya indim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aşağı indiğimde Klaus ve Ben oturmuş sohbet ediyorlardı. İkisinin arasına oturdum. "Günaydın" dediğimde ikiside aynı anda günaydın dedi. "Diğerleri nerde?" "Daha uyanmadılar" soruma Ben cevap verince bende tamam anlamında kafamı salladım ve ayağa kalktım.
Kaus "Nereye?" diye sorunca, sorusuna cevap verdim. "Kahve alıcam, istermisiniz?" Klaus "Yok sağol, benim içeceğim var" diyip elindeki b#ra şişesini gösterdi. Yüzümü buruşturunca Ben ayağa kalktı ve yanıma gelip kolunu omzuma attı. "Bende sana yardım edeyim" dedi ve mutfağa gitmeye başladık. Arkamızda ise aptal aptal sırıtan bir Klaus bırakmıştık...
Kahvelerimizi almış salona gidiyorduk, salona geldiğimizde diğerlerinin de uyanmış olduğunu gördüm. Onlara günaydın diyip bahçeye çıkmak için müsaade istedim ve bahçe kapısına doğru ilerledim.
-Zaman atlaması. Kahvaltı vaktinde-
Babam yani Reginald geldiğinde hepimiz ayağa kalktık. "Günaydın, oturabilirsiniz" dedi ve oturdu, herkes oturunca yemeğe başladık.
Kahvaltıdan sonra herkes dağılmıştı. Bizde Ben ile beraber salona geçmiştik. O kolunu omzuma atmış televizyon izlerken bende kitap okuyordum. Birden kapının çalmasıyla kafamı kitaptan kaldırıp o yöne çevirdim. Sonra ayağa kalktım ve gidip kapıyı açtım. Gelen kişi kısa saçlı oldukça güzel bir kızdı, ikimizde birbirimize şaşkınlıkla bakarken yanımıza Ben geldi. "Hoşgeldin Lila" dediğinde kızın adını öğrenmiş oldum.
"Hoşbuldukta, bu kim?" Diyip bana bakmıştı, Ben "İçeri gelde tanıştırayım sizi" diyince Lila içeri geçti ve salona gidip koltuğa oturdu. Bizde gidip yanına oturduktan sonra Ben konuşmaya başladı. "Evet, Sofia bu Lila, Diego'nun sevgilisi" "Lila, bu Sofia yeni Hargrevees üyesi". "Tanıştığıma memnun oldum Lila" diyip elimi uzattığımda "Bende tanıştığıma memnun oldum Sofi" diyerek gülümsemişti.
-Zaman Atlaması. 20 Dakika sonra-
Tam 20 dakikadır Lila ile sohbet esiyorduk ve çok iyi anlaşmıştık. En sonunda odaya Diego girince Lila ayağa kalktı ve "Tekrar tanıştığıma memnun oldum Sofia, sonra görüşürüz" dedi. Diego'nun koluna girip gittiklerinde Ben'e döndüm ve "Bu kız Harika!" dedim. O ise kahkaha atmaya başladı. "Her tanıştığınla bu kadar yakınlaşırmısın sen" dedi gülerek.
"Herkese değil, bu sadece üçünüze özel" dedim ve sırıtıp imayla göz kırptım. "Üçümüze mi?" "Evet, üçünüze Sen, Klaus ve Lila" "Bu özel üçlü listesinin başında olmak beni gururlandırdı prenses" diyip göz kırptığında, kızarıp gözlerimi kaçırdım "Utandınmı sen?" diyerek gülmeye başladığında daha çok kızarmıştım. "Ne alakası var sadece sıcak bastı" "Tabi canım aynen" dediğinde omzuna vurdum. "Yaa, Ben gülme" "Tamam tamam sustum" diyip televizyona döndüğünde hayla sırıtıyordu, göz devirip tekrar kitap okumaya başladım.
Aradan biraz zaman geçince sıkıldım ve kitabı kapatıp kucağıma koydum. Ben'e döndüğümde telefonu ile ilgilendiğini gördüm. "Ben" "Efendim Sofia" diyip bana döndüğünde dudağımı büzüp "Ben çok sıkıldım alışverişe gidelim mi? dedim. Ben biraz düşündükten sonra "Olur" dedi ve ayağa kalktı. Hemen sevinçle ayağa kalktım ve Ben'e sarıldım. "Teşekkür ederim, çook teşekkür ederim" "Tamam Sofia, sakin ol hadi git hazırlanda çıkalım" dediğinde hemen hoplaya zıplaya odama gittim.
Küçük bir el çantası alıp içine telefon, kulaklık, cüzdan vb. şeyleri atıp aşağıya indim. Klaus tek başına koltukta oturuyordu. Yanına gidip selam verdim. "Ne yapıyorsun burda" "Hiiç, sen nereye böyle" "Ben ile alışveriş merkezine gideceğiz, gelecekmisin?" "Ayy, tabiki geleceğim. Hiç kaçırır mıyım?" diyip hemen ayağa kalktı ve koluma girdi. "Hadi gidelim" "Dur bekle, Ben gelmedi" dediğimde arkamızdan Ben'in sesi duyuldu "Geldim, gidebiliriz" Klaus "Tamam hadi bekleme yapmayın" diyip bizi iteklediğinde gülerek arabaya doğru ilerledik.
-Zaman Atlaması. 30 dakika sonra-
Yaklaşık yarım saat sonra alışveriş merkezine vardığımızda hızlıca arabada indik. Güvenliklerden geçtikten sonra Ben'in sırtına atladım. Ben gülerek ilerlemeye başladığında Klaus ile gördüğümüz mağaza karşısında çığlık attık. İleride en sevdiğimiz mağaza olan kozmetik-bakım mağzası duruyordu. Hemen Ben'in sırtından atlayıp Klaus'un elini tuttum ve mağazaya doğru koşmaya başladık. Ben ise arkamızdan gülerek geliyordu.
Öncelikle geçmiş bayramınız kutlu olsun. Umarım bayramınız güzel ve dolu dolu geçmiştir. Bölümü geç açtığım için üzgünüm. Ramazan, sınavlar, bayram derken hem yoğunluktan hemde fikir kıtlığından bölüm yazamadım ama bir karar verdim bundan sonra her cuma bölüm atmaya çalışacağım. Buarada kitabımız 80 okuma olmuş çok teşekkür ederim keşke okuyanların hepsi oy verseydi ama sorun değil bölüm hakkında fikirlerinizi yorumlara yazın sonra görüşürüzz:)
