🌱Archefructus lionigensis

10 3 0
                                    

Aslı kahvaltıdan sonra kızları hazırlanırken etrafı toplayıp kendiside hazırlanmıştı. Tabii ki de içlerinde en hızlı hazırlananı her daim Dolunay olmuştur. Dolunay bahçede Grim ile oynayarak onların gelmesini bekliyordu.

Sonunda herkes araçta yerini almıştı. Aslı sürücü koltuğunda, Kumsal onun yanında Dolunay ise arkada koltukta oturuyordu. Aslı dikiz aynasından Dolunaya bakarak ve ona hitaben " Güvenlik kameralarını dün baktırdım. Şuan hepsi çalışır durumda."

" Teşekkür ederim. " dedikten sonra kendi kendine mırıldandı. Yol boyunca uzun bir sessizlik ve arada kısa kısa konuşmalar geçmişti.

Aslı okulun önüne gelince aracını park etmişti. Yanındaki kızının elini sıkıp " Bugün her şey çok güzel olucak . " diyerek güven vermek istemişti. Kumsal annesine gülümseyip kardeşine dönüp " Emin misin benimle aynı okulda okumak istemediğine ?"diyip gözlerinin içine baktı.

Dolunay ise sadece eliyle hadi git işareti yapmıştı. Kumsal arabadan inip son kez ailesine bakıp okuluna ilerleyeceği sırada

 Kumsal arabadan inip son kez ailesine bakıp okuluna ilerleyeceği sırada

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dolunay pencerisini açıp " Sana sataşan olursa haberim olsun. " demesiyle araç oradan uzaklaşmıştı. Kumsal ise aracın arkasından kocamanca gülümsemişti.

Ardan çok bir zaman geçmeden araç tekrar bir okulun önünde durmuştu. Aslı arkasına dönüp kızının dizine dokunup " Bugün her şey çok güzel olucak. " diyerek bu sefer diğer kızına güven vermek istemişti. Dolunay annesine içten bir gülümseme sunup araçtan inip annesine el salladı.

Aracın uzaklaşmasıyla yüzündeki gülümseme aniden silinip yerine boş ve hissiz bir ifade yer almıştı. Okula doğru adımlamıştı. İçinden bir ses gün hakkında bir şeyler söylese de aldırış etmedi. Dolunay duygu ve içgüdülere güvenmezdi. Onun için bunlar koca bir saçmalıktı. İnsanlarin kendilerine söyledikleri bir yalan gibi gelirdi. Ve Dolunay yalan söylemekten ve yalan söyleyenlerden nefret ederdi.

Yoğun bir ders maratonundan sonra sonunda zil çalmıştı. Kumsal kendi okulunun yemekanesinde yemeğini alıp arkadaşlarının yanına oturmuştu.
Dolunay ise yemekhanede sessiz bir şekilde yemeğini hızlıca yiyip bahçede ders çalışıyordu. Ta ki telefonu çalıp ekrandan Prenses yazısını görene kadar.

" Sana kaç kere telefonumu karıştırma dedim."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin