2~

73 51 14
                                    

"Abla?" Barış bana sesleniyordu. Cevap veremedim.

"Abla?" Yine cevap veremedim... Öylece donup kalmıştım...

Arkamda yükselen kahkaha sesiyle kendime geldim. Kafamı yana çevirdiğimde gözleri kapalı, omzumda yatan Barış vardı.

Bir hıçkırık kaçtı ağzımdan "hayır" bir damla gözyaşı... "Barış! Barış uyan!" Sesim yankı yapıyordu. Bağırıyordum. Susamazdım. O ölemezdi. Arkamı döndüğümde sırıtarak bakıyordu. Yine o...

"Akif Sönmez"

"Çakma kumral"

O pislik adama küfürler saldırırken hızlıca Barış'ı kaldırdım. Sırtıma alıp arabaya götürdüm. Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Son sürat hastaneye giderken abimi aradım.

Direksiyondaki titreyen ellerime baktım. Arada arka koltukta hareketsiz duran kardeşime bakıyordum. O yaşayacaktı, yaşamak zorundaydı. Eğer o da beni bıraksaydı ben ölürdüm. Beden olarak yaşayabilirdim ama ruhen olmazdım. Fakat Akif Sönmez ne bedenen ne de ruhen yaşardı. Kendi ellerimle öldürdüm. Sırf zaman kaybetmemek için onu orda bırakmıştım. Ve şu an yaşayıp yaşamayacağını bile bilmediğim kardeşimi hastaneye yetiştiriyordum. Bunları anlatmanın sırası değildi. Abim telefonu açtı.

"A-Abi Barış."

"Güzelim! Ne oldu?"

"Barış vuruldu." Bir hıçkırık, "hastaneye gid-" bir hıçkırık, "abi o ölmesin... Barış ölmesin..."

"Ben hemen geliyorum korkma."

Telefon kapanmıştı. " Ablacım bırakma beni bırakma beni n'olur. Barış!"

Elimi arkaya doğru uzatıp Barış'ın elini tuttum. Bu olamazdı. Şakaydı... Barış'ın eli buz gibiydi. Ağzım açık kalmıştı. Ses dahi çıkaramadım. Barış buz gibiydi, aynı o gün babamın olduğu gibi...

***

Hastanenin yoğun bakım ünitesine alınmıştı. Baran, Başak, Alev, annem... Başka kimi vardı ki... Hepimiz onu bekliyorduk. Yaklaşık 3 saattir ameliyatı devam ediyordu. Sakinleşmiştik. Biraz hava almaya ihtiyacım vardı fakat dışarısı çok soğuktu. Barış'ın ceketi bendeydi. Üstüme alıp dışarı çıktım.

Hastanenin büyük bahçesindeki banklardan birine oturup elimi ceketin cebime attım. Elime bir cüzdan çarptı. Barış'ın cüzdanı... İlk bölmeyi açtım, para koymuştu. İkinci bölmeyi açtım, içi fotoğraf doluydu. En öndeki fotoğrafı çıkardım.

 En öndeki fotoğrafı çıkardım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İlk fotoğrafta kendisi vardı. Evet bu Barış. Güzel yüzlüm benim. Kardeşim... Tepeme kara bulutlar çöküyordu sanki. Babamınkinin aynısı yeşil gözleri vardı. Fotoğrafı dudaklarıma götürdüm. Hafif bir öpücük kondurdum. Kokusu fotoğrafa sinmişti. Bu sefer kalbime götürdüm. Ona sarılır gibi sarıldım. Kalbime sığdırmak istedim onun fotoğrafını. Gözlerimi yeşillerine diktim. Öylece...Bir süre baktıktan sonra diğer fotoğrafa baktım.

ŞİZOFRENİN KANLI ÇIĞLIKLARI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin