Giriş

72 28 37
                                    

GİRİŞ: SONSUZLUĞA UĞURLANIRKEN

♪Badem – Sen Ağlama♪

“Selam Sonsuzluk.. Yine ben geldim. Şimdi diyeceksin ki yine mi intihar mektubu yazıyorsun. Evet ama bu seferki başka. Bu sefer başaracağıma bende, sende eminsin. Her şey bir anda üstüme gelirken nasıl sapasağlam dimdik durabilirdim ki. Bunu sende biliyorsun. Yazmaktan yorulduğum onlarca, binlerce belki de milyonlarca intihar mektubum oldu. Ama dedim ya bu seferki başka, gerçekten başka. Bu sefer bunu ikimizin de yapacağını ikimizde biliyor.

Bu mektubu ben yapacaklarımı yaptıktan sonra birilerinin okumasını çok isterdim ama arkamda okuyacak kimsem yok. Belki de bu yüzden hayat bana çok zordur. Üstelik sadece bana değil, herkese zor biliyorum. Ama bugün bu çileden kurtulacağız. Bunu sende, okuyan kişide biliyor.

Bana ‘zor olacak mı?’ diye soracaksan hiç sorma. Benim için çok zor olsa da artık bunu yapacağım. Çünkü artık sende, bende yorulduk. Mektubun en sonuna bir şiir bırakacağım. O şiir benim bu kitapta başımda geçenlerin hepsini kısaca açıklayacak.

Geçmişimden beri kendimi şiirlerle ifade etmeyi çok severdim. Belki de insanlar beni bu yüzden sevmediler, onlardan farklı olduğum için.

Konuşamıyorum ben. Sanki dilim lal olmuş gibi konuşamıyorum. Doğuştan engelliyim ben. Bu yüzden kendimi kimseye anlatamadım ya. Ben kendimi oldum olası hep şiirlerle ifade etmişimdir. İnsanlar beni hiç sevmezdi. Beni hep gördüklerinde bana iğrenerek bakarlardı. Bu benim gücüme giderdi. Kimseye  bunu anlatamazdım. Anlatacak kimsemde yoktu ya. Kendi öz annem, babam sevmedi beni başka kim sevecekti ki.

İlk okulda da arkadaşım olmadı, orta okulda da, lisede de, ve şimdide. Kimse sevmedi beni. Arkadaş olmazlardı da. Ailemden biri beni sevmiyorken onlar mı sevecekti beni. Ailem terk edip şevkat göstermiyorken insanlar mı bana gösterecekti. Ben bile kendimi sevmiyorken insanlar mı sevecekti beni.

Ama artık bugün her şey bitecekti. Bugün hayatımda gördüğüm tüm hakaretlere, tüm zorbalıklara, tüm işkencelere bugün sondu.

Nedense kalbimde bir acı vardı. Ya yapamazsam diye korkmuyor değildim. Bunca zaman yapamadım çünkü. Ama bu sefer yapacağım, yapacağız.
Hep aynı yerden aynı şekilde acıyordu kalbim. Ve yine aynısı. Bir an önce başlayıp bitirsem herkes için çok daha kolay olacaktı.

O an fark etmiştim. Ağlıyordum. Bunca zaman hep böyle mektuplar yazdım ama hiçbirinde ağlamamıştım. Ama şu an ağlıyordum. Sebepsiz yere korkuyordum. Hayatımda kötü şeyler olsa da iyi şeylerde olmuştu, pek de iyi sayılmasa da.

O gün açılmıştım ona. Üzerinde detaylıca düşünmeden kağıda yazmıştım, seni seviyorum diye. Bunu niçin yaptığımı bilmiyordum ama o an aklımdan geçen oydu. Ona olan bakışlarımı nasıl oldu da anlayamamıştı bunca zaman? Onu sevdiğimi nasıl anlayamamıştı?

Ona açıldığımda bana söylediği şey şuydu.

“Bak Nur. Beni sevme. Beni seversen kaybolursun bu diyarlarda. Ben sevemem seni. Yapamam bunu sana. Ben senin iki gözyaşına kıyamazken yapamam bunu sana.”
Bunları söylerken bir eli de saçımdaydı. Okşuyordu saçımı o narin elleriyle.

Zorlukla kağıda yazmıştım.
“Neden? Güzel mi değilim ondan mı?”
“Hayır Nur, öyle güzelsin bakmaya kıyamıyorum. Konu başka. Ben seni seversem canın yanar. Ben senin bu karanlık dünyandan canın yansın istemiyorum. Lütfen daha fazla zorlama. İkimiz de bu akıntıya kapılıp gitmeyelim. Kendine iyi bak Nur.” Demesiyle çıkmıştı evden.

İntihar Eden Kadının Mektubu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin