~1

117 19 29
                                    

   Park Jimin... Okulun tenis ana takımında olan bir omega.
  
   Onun için tüm zorluklar doğduğunda başlamıştı . Güzeller güzeli bir omega olmuştu. Tabi omegalara yapılan negatif yönde ayrıcalık eskisi gibi değildi. Eskiden omegalar aşağı görülür, küçümsenirdi. Şimdiyse omegalar da alfalar ve betalar kadar toplumun  normal birer parçasıydı

Hadi ama? 21. yüzyıldayız uyanın artık.

   Ne kadar büyük boyutta bir sıkıntı yaşamasa ,ki bundan da bazen emin olamıyordu , omega olmak gerçekten zordu. Özellikle de kendini bildi bileli tenis oynayan bir omega olmak işte o en zoruydu.

Bir seçme şansı olsa yine omega olmayı seçerdi orası ayrı tabi.

   Tenis diğer insanlara göre güç gerektiren bir oyundu. Eğer güçsüzsen  yani başka bir deyişle omagaysan , tenisi beceremezdin. Ama tenis kuvvetten ibaret değildi onun gözünde ; zeka , strateji ve azim oyunuydu. Bunu da insanlara yeterince kanıtlamıştı başarılarıyla zaten. Fakat yeterli değildi, hiç bir zaman da yeterli olmayacaktı onun için. Park Jimin en iyisi olmalıydı , en iyisi dedikleri kişinin bile en iyisi ...

   Ve onun en iyisi olmasını engelleyen - Ya da durun engelleyen değil. O kim ki dahi Park Jimin'i engelleyecek kapasiteye sahip olsun. Doğru şekilde söylemek gerekirse 'engellemeye çalışan' biri vardı.

Jeon Jungkook...

   Jeon Jungkook ile bu takıma girdiğinden beri rakiptiler. Aynı takımda olan , aynı okulu temsil eden iki rakip. Evet belki maçlarda ortak bir amaçları vardı , bu amaç da okullarını en iyi şekilde temsil ederek şampiyon etmekti tabiki , ama bu ona karşı olan nefretini ve aralarındaki soğuk savaşı değiştiremezdi.

   Jungkook cephesinde mi? Jungkook için de durum farklı değildi. Evet o da hırslıydı , evet o da en iyisi olmak istiyordu ama onun motivasyonu daha farklıydı. Jimin bir omegaydı ve kendini kanıtlamak istiyordu , Jungkook da bir alfaydı ve o da aynı şekilde kendini kanıtlamak istiyordu. Fakat o toplum tarafından güçsüz diye tabir edildiği için değil. Jungkook kendini kanıtlamak istiyordu çünkü sıkılmıştı ; insanların tüm başarılarını ailesinin parasından-soyundan sorumlu tutmasından , 'Jungkook yakışıklı olmasa...' demelerinden. Evet belki küçük gelebilir Jungkookun bu kadar hırs yapmasında ki sebep gözünüze böyle söyleyince ama bir düşünün ; aldığınız notu bile ailenizin , bir nevi sizin, satın aldığını iddia ettiklerini? Çalışıyordu , çabalıyordu ama sonucunda aldığı tek şey hakkında artan dedikodulardı.

   Bir gün tenisdeki yeteneğini keşfettiğinde Jungkook için her şey değişti denebilir. Sonuçta bu bir spordu. Herkesin gözü önünde oynanan , herkesin çabasına bizzat şahit olarak onu rüşvet vb. şeyler için suçlayamacağı bir spor.

   Okulda popüler olan , kızların ve erkeklerin rüyalarını süsleyen Jungkookun yakışıklılığına bir de bu eklendiğinde  artık okuldaki diğer üstün varlık haline gelmişti. Öğrenciler tarafından yükseltilmişdi sürekli. Yükseltilmeye de devam ediyordu.
  
   Tahmin edebileceğiniz üzere oradaki 'diğer' de Park Jimindi.

Bir tarafta güzeller güzeli tüm alfaların ve betaların en büyük hayali haline gelen , okulda tenis ana takımında olan tek omega Park Jimin...

Diğer tarafta yakışıklılığı ile okuldaki tüm omegaların aşk şiirleri adadığı , soyu ile insanlara diz çöktüren Jeon Jungkook...

Bu oyunun kazananı kim olacak?

Belki de ikisi de kazanır.

Belki de ikisi de aşka yenik düşer.

İçime sinen bir bölüm oldu. Hatam veya isteğiniz varsa belirtmekden çekinmeyin.💓

Sizi seviyorummm.






  

My Fucking Turn / JİKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin