19

339 47 13
                                    

Balo için satın aldığım kostümü üzerime giydim, makyaj masamın koltuğuna oturarak saçlarımın uçlarını saç tebeşiri ile iki farklı renge boyadım, saçlarımı bitirdikten sonra makyaja geçtim, makyajımıda renkli paletler ve taşlarla bitirdiğimde sıra aksesuarlara gelmişti. Aksesuarlarımı takıp birkaç fıs parfüm sıktım ve koltuğumdan kalktım.

Yatağıma ilerledim ve oturdum, telefonumu elime aldım ardından hızlıca Tae'nin numarasını tuşladım.

*Çalıyor...*

-Efendim Jimi

„Hazırmısınız?"

-Neredeyse, Yoon'un makyajını bitirmeye çalışıyoruz, sen?

„Ben hazırım, ne yapmalıyım, bekleyeyim mi sizi yoksa ben taksiyle gideyim mi?"

-Fark etmez

„Ne kadar sürer makyajı bitirmeniz?"

-Yarım saat sürebilir, istersen sen bizi bekleme ve git, hem bize erkenden bir masa ayarlarsın

„Tamam o zaman"

- Tamam orada görüşürüz

*Bir aramayı sonlandırdınız*


Yalnız gideceğim için taksi çağırmam gerekicekti, numarayı tuşladım ve tam arayacağım sıra Jeon'umdan mesaj geldi.

____

Jeon koca'cığım💕: Hazır mısın?


Minnie: Evet hazırım


Jeon koca'cığım💕: O zaman dışarı çık
Görüldü

____

Beni almaya mı gelmişti?

Kalbim küt küt atarken pencereye yaklaştım ve camdan dışarı baktım, evimin önünde onun siyah arabası duruyordu. Cidden beni almaya gelmişti. Son zamanlarda bana karşı fazla düşünceli davranıyordu.

Jeon'umu fazla bekletmemek adına evden hızlıca çıkmıştım, arabasına doğru ilerlediğimde arabadan çıkıp benim oturacağım tarafın kapısını açtı. Sergilediği davranış çok hoşuma gitmişti, çünkü hayatımda ilk defa bana kapımı açan biri olmuştu, ve oda aşık olduğum adam'dı.

Yüzümdeki büyük gülümseme ile tam önünde durup gözlerimi çekinmeden onda gezdirmeye başlamıştım.

Kılığından anladığım kadarıyla vampir olmuştu, teni bembeyaz, göz altları ve dudağı kırmızı, gözleri kırmızı lens, beyaz pelerinli bir gömlek'ileydi. Koltuğa oturdum, kapımı kapattı ve dolanıp şöför koltuğuna oturdu.

„Çok..güzel olmuşsun" gözlerimiz buluştuğunda dilim tutulmuş gibiydi, yanıt veremiyordum, sadece aptal aptal sırıtıyordum. Birkaç saniye içinde kendime geldiğimde konuştum.

„T-Teşekkür ederim" kekelemiştim, lanet olsun ki kekelemiştim.

Arabayı çalıştırdı ve tekrar bana döndü.

„Nesin sen şimdi?" sorusuna kahkaha atmamak için zor durdum çünkü aşırı komik sormuştu bunu.

„Harley Queen, yakışmış mı?" sorumdan sonra poz verdiğimde her yerimi süzüp konuştu.

„Evet.." gözlerini üzerimden çekti ve yola çıktık. Verdiği cevap ile tatmin olmamıştım, yüzüm düşmüştü, belli etmemek için kafamı camdan yana çevirdim ve yolu izlemeye başladım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 01 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

He will be mine |JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin