He will be mine |Jikook

15

„Evet çocuklar zilin çalmasına daha 10 dakika var, bu 10 dakika içerisinde sizlere bir duyuru yapacağım!" demişti Bayan Hyori dikkatleri üzerine çekmeye başlarken. Herkes sustuğunda Bayan Hyori söze girmişti.

„Okulumuz bir kostüm balosu düzenlemeye karar verdi ve tamamen ücretsiz, ayrıca bu kostüm balosunda karaoke yapılabilicek, istek şarkı açıp dans edebileceksiniz, balonun sonunda en güzel kostümü giyenler gecenin kralı ve kraliçesi seçilecektir" dedi Bayan Hyori. Öğrencilerin yarısı çoktan bu kostüm balosu hakkında konuşmaya ve heyecanlanmaya başlamışlardı, diğer yarısı ise bayan Hyori'yi soru yağmuruna tutmuş kadını bunaltıyorlardı. Ben ise sınıfın en arka köşesinde sadece dinliyordum.

„Sakin olun çocuklar, hepinizin sorularını yanıtlayacağım, bunun için parmağınızı kaldırmanız yeterli" Öğrenciler hepsi birden susmuş ve konuşmak yerine parmak kaldırmışlardı, Bayan Hyori ilk önce en önde oturan ikiliye sözü verip dinlemeye başlamıştı.

„Şu bahsettiğiniz balo saat kaçta ve nerede olucak öğretmenim?"

„Balo saat 20:00'de başlayacak en geç 1:00'de bitecek, fakat henüz reşit olmayan öğrenciler maksimum saat 23:00'e kadar durabilecek, ve ayrıca sınıfta hala reşit olmayanlar varsa teneffüste odama gelin çünkü ailenizin onayı gerekebilir." Sınınftan bazı homurdanmalar ve inkarlar çıksa da bayan Hyori bunu aldırış etmeyip konuşmaya devam etti.

„Ve balo okulumuzun arka bahçesinde olucak"

Ardından bir soru daha geldi.

„Peki ne zaman bayan Hyori?"

„Yaklaşık bir ay sonra, gelmek isteyenler şimdiden el kaldırsın, düşünmek isteyenler içinde 1 hafta süre veriyorum, güzelce düşünün ve kararınızı belirtin" Sınıfın yarısından fazlası-Yoon ile Tae'de dahil- ellerini kaldırdığında Bayan Hyori el kaldıranların isimlerini bir kağıda yazdı.

„Peki çocuklar, eğer sorularınız bittiyse çıkabilirsiniz" dedi Bayan Hyori yüzündeki gülümseme ile.

Kitaplarımı toplayıp çantamı aldım ve Yoon'lar ile beraber sınıftan çıktım.

„Sen neden katılmadın Jim?" Sordu Tae.

„Bilmem, pek ilgimi çekmedi" dedim umursamazca.

„Hadi şimdi bırak bu numaraları, hepimiz biliyoruz ki Bay Jeon gitmiyorsa sende gitmezsin Jim~" konuştu Yoon yüzündeki imanlı sırıtış ile.

„Nereden biliyorsun Bay Jeon'un gelmeyeceğini?" Tae'nin meraklı bakışları Yoon'a döndü.

„Biliyorum, benim tanıdığım Bay Jeon böyle şeylerle uğraşmaz" gözlerimi devirdim ve onları dinlemeye devam ettim.

„Bu kadar emin olma Yoon, birde gelirse?" dedi Tae dalga geçer gibi.

„Peki madem, var mısın bir bahise?" Yoon serçe parmağını Tae'ye uzattı ve anında karşılık aldı.

„Nesine?"

„Eğer ben kazanırsam 1 hafta kölem olucaksın"

„Tamam kabul, ama eğer ben kazanırsam.." dedi Tae ve bir adım daha yaklaştı Yoon'a.

„1 hafta boyunca birbirimizden uzak durucaz, bakalım birdaha götün yiyecek mi benimle bahise girmeye?" dedi Tae büyük bir özgüvenle, Yoongi'de bu laflarına tutuşup kabul etti.

„Bittiyse gidelim artık, derse geç kalacağız!" Konuştum onların arasından geçip ardımda bırakırken.

____