7.

680 40 23
                                        


İki tane okuyucum var bu bölümü onlara hediye ediyorum 💖 Kimbasorexia amantedela_lluvia

𐤀

Hatırlatma~

"Evet.. Ne? "
Sarışın kurulan cümleyi bile idrak edecek durumda değildi çünkü fazlasıyla etkilenip transa girmişti.

Sarışının bu afallamış halini sevimli bulan Jungkook, bu şaşkınlıktan faydalanmak istedi. Elini beline atıp kocaman eliyle tek hamlede kendine çekti.
Yüzünü yakından inceleme fırsatı bulmuştu. Animelere benzeyen badem gözleri, düzgün burnu, hafif kemikli yüz hattı ve dolgun dudaklarıyla ona muhteşem bir seyir keyfi sunuyordu fakat bunun yanında o çok kırgın olduğu ve görmek istemediği birine benziyordu.
Beline sarılıp flörtleşme isteğiyle dolup taştığı bedenin, artık düşmanı olarak gördüğü Kim Taehyunga ait olduğunu bilseydi işte o zaman şarteller atardı.

**

Jungkook, kolları arasına aldığı sarışını biraz daha inceleyerek göz hapsine almıştı fakat beklediği şey sarışının gözlerini kaçırması değildi. İçinden cidden bu kadar utangaç mı diye geçirirken belindeki elini daha da sıkılaştırdı.
Vucüt ısısı yükselen, kalp atış ritmi bozulan sarışına bu hamle hiç iyi gelmedi. Sarışın etkilenmemek için hormonlarıyla savaş veriyordu adeta. Kazanan ise kesinlikle hormonlardı.

Jungkookun kolları arasında kendini kaybetmemeye çalışırken, şimdi daha iyi anlamıştı, neden jeonları bırakmak zorunda olduğunu. Ona karşı bu kadar duyarlıyken onlarla birlikte çalışamazdı. Jungkook'un onunla göz teması kurmak için kafasını eğip yüzünü yüzüne hizalaması düşüncelerinden sıyrılmasına yardımcı oldu.

"Gözlerime bakar mısın?" Jungkook'un Busan şivesiyle bu sözleri sarfetmesi kirpiklerini titremişti çünkü Jungkook ne zaman bişey hoşuna gitse Busan şivesiyle konuşurdu.
Mesela iki ay önce; Konuştukları, küs olmadıkları zaman birlikte makguksu yapmışlardı, Taehyung nasıl olmuş dediğinde ise yine Busan şivesiyle 'o kadar güzel ki yemeği yapanı bile yemek istiyorum' demişti.

Taehyung yine o zaman da şuan olduğu gibi afallamıştı.

Zorla da olsa utanmasına engel olarak gözlerinin içine bakmayı başardı. Aslında Taehyung bu kadar utangaç değildi fakat konu Jungkook olunca işler değişiyordu, beynindeki yönetim sistemine bile komple yenilik geliyordu.

"Güzel gözlerinin tenime değmesinin hissettirdiği duyguyu bilemezsin"

Bu iltifatı onun ağzından onun kolları arasında duymayı beklemiyordu.

"Teşekkürler yardımın için ama kendimde hallederdim" Dedi ettiği iltifatı görmezden gelerek ve göz temasını hala sürdürüyordu

"Elbette kendin de halledebilecek bi hatunsun her halinden belli"

Taehyung, artık bu yakınlığa ruhunu teslim etmeden son vermek için, elleriyle güçlü ellere tutunarak hapsolduğu güçlü ve bi o kadar da harika ötesi bedenden ayrılmaya çalıştı. Bu hamlesi Jungkook'un ellerini gevşetmesine sebep olmuştu.

Tam o sırada Jungkook'un çalan telefonu, tansiyonu oldukça yüksek olan havayı böldü
"Jaehyun sırası mıydı şuan aramanın"
Telefona cevap verdiği sıra sarışına ara ara bakmayı da ihmal etmiyordu.
"Hayır bu akşam oynayamam başka zaman oynarız"
Ciğerlerine sıkıntıyla çektiği nefesi dışarı verdi
"Ne! Taehyung hyungun olsa seninle oynarmıydı? Ben onun gibi değil miyim? Nee! kapat telefonu seni velet."
Neden kardeşlerinin ikisi de Taehyung'a düşkündü anlamıyordu ve anlamakta istemiyordu.
"Ne buluyorlar onda anlamıyorum. O oyun konsolunu kırıp bir taraflarına monte edeyim de gör seni velet"sessizce ettiği sitem sarışın tarafından duyulmuştu. Ve sarışın dudaklarının yukarı kıvrılmasına engel olamadı.
"Ben gitmeliyim.." Dedi ve Jungkook'un tutuşunun gevşemesini fırsat bilip kolları arasından aceleyle kurtuldu. Kurtuluş böyle bişey değildi kesinlikle, kim jungkook un pazulu kolları arasında olmak istemezdi ki..

My lover is a man | TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin