Hatırlatma;
Deponun giriş kartını cebinden çıkardı.
"Bu olmadan depoyu asla açamayacaksınız."
Ardından kartı iki dudağının arasına sıkıştırdı."Çok kolay ulaşacağım sanırım" Dudağına doğru eğilerek iki dudağının arasında kalan kartın bir kısmını da kendi ağzına aldı. Dudakları değmiyordu fakat arada bir milim bile yoktu.
Etrafta yükselen alkış sesiyle birlikte nerede olduklarını yeni yeni idrak etmeye başlamışlardı.
𐤀𐤀
Yaklaşık beş dakikadır tiyatro sahnesindelerdi. Bunu ise yeni farketmeleri aşırı abesti fakat seyircileri umursamadan ve bozuntuya vermeden devam ettiler. Sadece birbirlerine özel dünyaları varmış gibi diğer insanları umursamamaları, üstelik o insanların bunu bir gösteri zannetmesine aldırış etmeden bakışmaları..
İkisinin de idrak yolları tamamen kapanmıştı. Dudakları arasındaki kart ise onlara tehIike çanları çalıyordu. Kulaklarında uğuldayan alkış sesleriyle bir uyanış yaşamışlardı. Durumu fırsat bilen Taehyung, hemen dudaklarının arasındaki kartın diğer kısmını Jeon'un dudaklarından kurtarmak için kendini geri çekti ve kartı kurtardı fakat anlık dudaklarının değmesine engel olamadı. Bu sırada seyircilerden yükselen imalı "Ooo!"sesi utanmasını ve sıcaklamasını sağlamıştı. Bu ufak dudak temasıyla bile Jeon'un gözlerinin anlık kapandığına şahit oldu. Kendisi de ondan farksız değildi yumuşak pembe dudakların verdiği anlık hissiyat çok cezbediciydi. Bu bir öpücük bile değildi bu kadar etkilenmeleri normal değildi.Taehyung'un kendini geri çekmesi ile Jeon refleks olarak belindeki ellerini sıkılaştırdı.
Artık deponun kartı ondaydı. Ne yani bu kadar kolay mıydı ona ulaşmak?
Ne yani Jungkook kartı geri almak için bir çaba sarfetmeyecek miydi. Neden öylece duruyordu. Neden buna ses çıkarmamıştı. Bu duruma şüphelenen Taehyung düşüncelerini daha fazla kendine saklamak istemedi.
Hala onları izleyen seyircileri takmadan konuştu."Bu kadar kolay olacağını düşünmemiştim"
Lanet adam bugünde çok yakışıklı görünüyor dedi Taehyung'un içindeki ses. (Bunun konumuzla alakası ne Taehyung?)Jungkook, sorgulayan bakışlarla ona bakan karşısındaki güzelliğe daha fazla katlanamayacağını o an farketti. Kim Taehyung çok güzeldi. Onu gözünde güzel yapan şey sadece fiziksel özellikleri ve kişiliği değildi. Onu güzel yapan şey varlığıydı. Varolmuş olması, Kim Taehyung olması yeterdi içinin kıpır kıpır olması için. Sanki bütün nefreti boşunaydı. Onu görene kadar mıydı herşey? İçindeki nefret duygusunun onu özlediğinden kaynaklandığı da o an farketti. Kendine de kızıyordu ondan nefret etmeyi başaramadığı için.
"Bende" Taehyung bu cevabı duymayı beklemiyor olacak ki, kaşları çatıldı.
"Ha?"
"Diyorum ki lanet olsun başaramadım"
"Açık konuş Jeon"
"Başaramadım işte"
Jungkook daha çok kendiyle konuşuyor gibiydi.
Taehyung'un onu bu denli üzgün görmesi içine bir şeylerin oturmasına sebep olmuştu. Jungkook u üzgün görmeyi sevmemişti."Sikeyim" Ellerini sarışının yanağında gezdirmeye başladı. Narin bir parçaya dokunuyormuş gibiydi.
"Senden nefret edemiyorum"
Kafasını olumsuz anlamda sallarken kendini geri çekti ve bir kez daha yüzünü inceleyip, görüş açısından çıkmamak için geri geri adımladıktan sonra tamamen arkasını dönerek ortamı terketti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
My lover is a man | TAEKOOK
FanfictionTaehyung kadın kılığına girmek zorunda kalır fakat Jungkook'un ondan hoşlanacağını tahmin etmemiştir. Uyarı: Bu hikaye yüksek dozda aşk içerir.