11

181 26 21
                                    

*bölüm şarkısı: Let Me Down Slowly (Feat Alessia Cara - Alec Benjamin*

San

Wooyoung'un kaldığı odanın küçük kanepesine tünemiştim, uykuyla uyanıklık arasındaydım. Yeosang'ın 'İtirazım var memur bey, onlar evlenemez' temalı nutuğunun sonunda ona cevap vermemiştim, o da cevap beklemiyordu zaten. Sessizce sigaralarımızı içtikten sonra tekrar odaya döndüğümüzde Wooyoung'u bıraktığımız gibi bulmuştuk, uyuyordu. Bir süre oturup konuşmadan telefonlarımıza baktık. Kısa bir süre kanepenin ucunda sızıp kalmış olmalıyım ki tanıdığım ama kısık ve uzak gelen bir sesin "Bunun ne işi var burada?" demesiyle gözlerimi yavaşça açtım. Wooyoung uyanmıştı, yüzüne vuran güneş ışıkları yüzünden gözlerini kırpıştırarak yattığı yerden kafasını kaldırmış bana bakıyordu. Yüzünde garip bir ifade vardı, burada olmamı garipsemiş gibiydi.

"Uyanmışsın." dedim kendime hakim olamayarak sesime yansıttığım heyecanımla. Hayatımda uykumun bu kadar hızlı açıldığı bir sabah daha olmama ihtimali çok yüksekti. Tekrar sesini duymak bile gözlerimin açılmasına sebep olmuştu, halbuki yorgunluktan tek bir saç telimi bile kıpırdatamayacak haldeydim. Hızlıca ayaklanıp yatağının yanında ayakta dikilmeye başladım. Yüzüne gerçekten renk tekrar gelmişti, yanaklarında hafif bir kırmızılık vardı. Hala daha halsiz gözükse de en azından hayatta gibi gözüküyordu. "İyi misin?"

Ağzını açıp konuşmadan önce yutkundu, kısık gözlerini kaçırmış ve ben hariç her yere bakmaya başladı. İçerisinde bulunduğu durumdan kaçmak istediğinde yaptığı surat ifadesi vardı suratında. "İyiyim." dedi kuru bir şekilde. Sesindeki mesafe o kadar keskindi ki dokunsam parmak uçlarımı kesebilirdi. O süreçten sonra da pek konuşmadı, hele ki doktor gelip de bu kadar ciddi bir alerjisi varken neden ilaçlarını yanında taşımadığını sorup azarladığında dut yemiş bülbül gibi konuşmadan yine gözlerini kaçırarak etrafa bakmaya devam etti.

Yeosang birden "Hocam bir de bu gerizekalı sizin meslektaşınız olacak ileride bunu söylemiş miydik size?" diyince gözlerinin gerçek anlamda belertip kaşlarını çatarak "Sussana sen." dedi kısık sesle. Doktor bunun üzerine hayal kırıklığı ile kafasını sağa sola sallayıp Wooyoung'a acımış olacak ki uzatmadan ilaçları yazdığı reçeteyi verip birkaç gün sıvı ağırlıklı beslenmesi gerektiğini de ekleyip gidebileceğimizi söyleyip hızlıca odayı terk etmişti. O sırada bakışları ile atışmaya devam eden iki yakın arkadaşı izlerken kahkahalarımı içime gömmeye çalışırken dilimi ısırıyordum. Wooyoung enerjisi olsa Yeosang'ın üstüne atlayacakmış gibi gözüküyordu, Yeosang ise bilmiş tavrından hiç ödün vermiyordu. Wooyoung gerçek anlamda utanmışa benziyordu, bu görüntüsü şirin bile denebilirdi.

"Dilini eşşek arıları siksin senin emi Yeosang." diye söylenerek üzerindeki örtüyü kaldırıp serumu çıkarttıkları elinin üzerindeki sargıya da dikkat ederek yavaşça ceketini üzerine geçirmeye çalışıyordu. Hızlıca ceketini yakalarından tutarak ona yardım etmeye çalıştım ama hızlıca ceketini ellerimden çekti. "O kadar da değil Choi, biz daha ölmedik amınakoyayım. Alt tarafı midemizi yıkadılar." dedi ayakkabılarını da ayağına geçirip. "Gidelim artık şurdan çok bunaldım."

Hızlıca toparlandıktan sonra yine uber çağırarak kampüse doğru yola çıktık. Hiçbirimizden ses çıkmıyordu, arkada yan yana oturan ikili ile her ne kadar hastanede atışsalar da Yeosang hala Wooyoung'a dikkatsizliğinden dolayı sinirli olmalıydı, tamamiyle affetmiş değildi. Wooyoung'un ne düşündüğünü ise ancak kendisi ve bir yaratıcı varsa o bilebilirdi. Sessizliği endişe verici türdendi. Kampüse vardığımız ve Yeosang yan sokaktan ilaçları almaya gideceğini söylediğinde Wooyoung gerek yok diyecek gibi olduğunda Yeosang'ın bakışlarındaki sessiz tehdit Wooyoung'u aniden susturmuştu. Wooyoung'un cevap verip itiraz edemediği tek insan Yeosang'tı. İçimdeki ses, dünden beri kaçmayı bıraktığımdan beri sesi daha gür çıkan o ses ilerde Wooyoung için Yeosang kadar önemli bir konuma gelip gelemeyeceğimi merak ediyordu. Ve bunu başarmak için de istekliydi. Zor olacak gibiydi, Wooyoung'un duvarları hala sapasağlam önümde yükseliyordu ama bir ihtimal tırmanmayı başarabilirdim belki, o zaman her şey daha farklı olurdu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 16 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

diet mountain dew | woosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin