Wilda pencerenin yanında oturmuş, dışarıyı izliyordu. Derin düşüncelere dalarken annesinin onu çağıran sesini duydu. Hızla mutfağa koşup annesine baktı. Elinde 2 tane kaşık, önünde ağlayan 2 ikiz oğlan vardı. Hızla koşup kaşıkları aldı ve ağlayan kardeşlerini yedirmeye başladı. Kardeşleri sustu ve iştahla yemek yemeye koyuldular. Babası içeri geldi ve bir kenara oturup eline bir portakal aldı. Onu soyarken kar fırtınasından yakınmaya başladı. Ailesindeki hiç kimse kışı veya soğuğu sevmezdi. Hatta nefret ederlerdi. Ailede kışı tek seven kişi Wilda'ydı. Sonra çocukların olduğu tarafa döndü ve güldü. Hafif sitemli bir sesle ama şaka yaptığını belli ederek söylendi:-Şu çocuklara bak! Biz ye dese yemezler Wilda eline kaşık alsın yemek diye ağlarlar!
Wilda ve annesi güldü. Annesi eşine döndü:
-Çocuklar ablalarına düşünler. Bu iyi bir şey tatlım!
Babası mırıldandı:
-O 16 yaşında artık büyüdü! Yıllar sonra gittiğinde çocuklar başımıza kalacak.
Annesi gidip babasının önüne bir tabak yerleştirdi. Masayı kurarken geçirilen bu aile zamanı Wilda'nın hoşuna gidiyordu. Aynı zamanda yemek zamanı olan ortamda ayrı güzeldi. Kardeşlerinin yemeği bittiği için ağızlarını silecekti. 2 tane mendil aldı. Önce William'ın sonra Willie'nin ağzını sildi. Sonra onları kucağına aldı ve biraz kestirmeleri için salondaki oyun beşiğine koydu. Mutfağa geri döndüğüde annesi çoktan masayı kurmuş ve donatmıştı. Böyle masaları genelde misafir geldiğinde yapardı. Hemen sordu:
-Anne misafir mi geliyor?Annesi Marie yanıtladı:
-Evet hayatım, komşumuz Agatha ve kızı Alice geliyor.
Wilda mırıldandı:
-Olamaz.
Komşularını sevmiyordu. Özelliklede kızlarını. Çünkü kızları kıskanç, kibirli ve kötüydü. Ayrıca eşyalarını karıştırıyordu. Eşyaları kilitleyip anahtarı cebine attı. Alice Wilda'nın köpeğini kıskanıyordu.
Onlar küçükken Ice'da yavru bir köpekken onu yaralamıştı. O günden beri Wilda onu sevmiyordu. Annesi yukarı geldi. Onun yanına çömelip şöyle dedi:
- İstersen odanda kal hasta derim. Ama kardeşlerin ağlarsa biraz sıkıntı olabilir.
Wilda yanıtladı:
-Tamam. Teşekkür ederim anneciğim.
Sona odasına gitti ve beklemeye başladı. Kapının çaldığını duydu. Ice'ı kucağına aldı. 5 dakika sonra kapısı çalındı. Halsiz bir sesi olmasına özen göstererek yanıtladı:
-Kim o?Annesi yanıtladı:
-Benim Wilda!
Wilda kapıyı açtı ve annesinin ona hazırladığı tepsiyi aldı. Annesi ona doğru baktı:
-Yemekten sonra gelirim tabağını almaya.
Dedi. Wilda kapıyı tekrar kilitledi ve yemeğini yemeye başladı. Ice'a biraz yemeğindeki etlerden verdi ama çok fazla değil. Yemeğini bitirince tepsiyi bir kenara koydu. Tam kitap okumaya başlamıştı ki kapı çaldı. Annesinin geldiğini düşünüp kapıyı açtığında karşısında Alice'i gördü. Alice sırıttı ve :
-Bence hiçte hasta görünmüyorsun Willy!
Dedi. Wilda:
-Hastyım ayrıca Willy erkek ismi Alice!
Dedi. Alice onu kenara itip odaya girdi. Wilda yere düştü. Ice onu görünce dışarı kaçtı. Wilda Alice'in yanına ilerledi. O odasında gezinirken Wilda hafif sinirli bir ses tonunda:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elementlerin Tekrar Uyanışı
Fantasyİnsanlığın 5 elementi, ateş, su, hava, toprak ve buz. Normal hayat yaşayan 5 kız, Fiona, Waleska, Aria, Sophia ve Wilda. Yıllardır acı çeken bir krallık Ve onlara ızdırap çektiren Karanlık Kral. Peki sen, bu macerada neredesin?