Ben hayattan zevk aldığını söyleyip cıvıl cıvıl gezenlerin amına koyayım!Tövbe estağfurullah
Edgar beni dün gece kendi evine getirmiş şimdide kahvaltı hazırlıyordu. Onun yüzüne nasıl bakacağımı bilmediğimden hala uyuyor numarası yapıyordum.
Arada bir horlama numarası yapmıştım inşallah inanmıştır..
Dün akşam geçirdiğim kriz sonrası aklıma sadece onu aramak gelmişti. Oysa Leon'u arasam daha rahat olacaktım.
Artık yatmaktan vaz geçerek Yatakta doğruldum. Sanırım misafir odasındaydım. Bakışlarımı odada gezdirdim, Hoş ve ferahtı. Yataktan kalkıp içeriye doğru adımladığımda değişik hissediyordum.
Hem utanıyordum hem mahçuptum hemde heyecanlıydım.
Camdan atlasam ve kaçsam çok mu ileri giderdim?
Mutfağa girdiğimde Edgar kulaklığın takmış şarkı dinlerken kahvaltı hazırlıyordu. Altında bir şort üstünde de bir tişört vardı.
Bacaklara bak lan...
Taşıma ruhsatı var mı abim?
Ben Edgarın bacaklarına, kasap önündeki kedilerin kıyma görmüş gibi salya akıta akıta bakarken Edgar geldiğimi anlayıp bana döndü.
" Günaydın, daha iyi misin? "
Sorarken ikilemde kaldığı çok belliydi. Sanırım ne olduğunu sormak istiyordu fakat beni gocundurmak istemiyordu.
" Günaydın, sağol daha iyiyim. sayende "
Edgar pek bir tepki vermeden kulaklığını tamamen çıkarıp tezgahın boş kısmına attı.
Aramızda garip bir sessizlik olduğu için ve ortamı bir tık yumuşatmak istediğim için Konuştum.
" Eski hamaratlığından da hiçbirşey kaybetmemişsin anlaşılan "
Masaya göz gezdirip dudaklarımı yaladım. Harbiden yapıyordu bu çocuk yemek işini.
" Sağol "
Soğukça söylediği şey sonunda bir nefes verdim. Kırgındı bana hemde çok.
Edgar'a doğru adımladım ve aramızdaki küçük boy farkı yüzünden kafamı hafifçe eğdim.
" Affetmedin mi beni? "
Edgar bir süre yüzümü izledi daha sonra kollarını göğsünde birleştirdi.
" Dün neden kriz geçirdin? "
Görmezden gelinmiştim.
Tekrar ve tekrar..
Ellerimi suçlu bir çocukmuş gibi önümde birleştirdim. Edgar'a olanları anlatsam iyi karşılar mıydı emin olamıyordum.
Geçen bir yılı bana takıntılı geçirmiş bir çocuğun buraya kadar geldiğini söyleyecek miydim?
Yutkundum.
" Biraz özel "
Özel filan değil lan!
Gerçeği söylesene ağız!
" Tamam "
Edgar önümden çekilip masaya oturdu. Batırmıştım tekrar..
Utana sıkıla masaya oturdum ve sessizce kahvaltı ettik. Arada alttan alta Edgar'a baksamda o bana bir kere bile bakmamıştı.
Kahvaltıyı güzelce edip bulaşıklarda Edgar'a yardım etmeye başladım. Arada itliğine kıçımla onu dürtüyordum oda sinirle solumaktan başka birşey yapmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASKE // FANGAR \\
Romancehangisi gerçek hangisi yalan artık ayırt etmek istemiyorum..