" Deme oğlum şöyle ya! "
Herkes gülüşürken ben sıkılınca etrafa bakıyordum. Sıkılmıştım bu mallardan. Okulun basketbol antremanından çıkmıştık şimdi ise kolidorlarda geziyorduk.
" Ne lan götün öyle bir çıkıyor ki ortaya maşallah yani "
Leonun Sandy'e söylediği şeyle göz devirdim. Basketbol takımı çoğunlukla mallardan oluşuyordu. Gülümsedim
" Ulan gel sikime otur diyemiyorsun "
Leon cıkcıkladı beni onaylamaz şekilde. Arkadan Colt bağırdı
" Amına koyayım herkes ibne ben korkuyorum artık götümü biri kapar diye "
Brock Coltun götünü avuçlayıp Sandy'nin arkasına saklandı kahkaha atarak. Hepimiz bir ağızdan gülüşürken Colt götünü tutuyordu
" Aha gitti namus pezevenk! "
Gülüşüp konuşmaya devam ederken kolidordan geçen birini görmemizle duraksadık. Herkes ona iğrenerek bakarken ben merakla bakıyordum. Daha önce görmemiştim onu.
Arkasını kazıttığı siyah uzun saçları bir gözünü kapatıyordu. Göz altları morarık dudakları bem beyazdı. Giyiniş tarzı ise çok.. siyahtı? Siyah botlarını kolidora vurarak yürürken gözleri benimkini buldu. Siyah, ruhsuz gözlerdi. Bana orta parmak çekince afalladım. Ne oluyordu lan ne yapmıştım? Çoktan kolidoru sonlandırıp sınıfa girerken arkadan chester konuştu.
" Takma kanka bunu. Şizofreni piskopat bu kendini emo sanıyor "
Brock sırıttı
" oh olamaz çok tehlikeliyim! Vur banağ "
Colt sesini inceltip bağıran brocka iğrenerek baktı.
Ben ise olayın şokundaydım. Anlamamıştım ben ona ne yapmıştım ki? Onu ilk defa görüyordum böyle bir tepkiyi hak etmiyordum. Acaba ister istemez ona kötü mü davranmıştım. Belki biriyle karıştırmıştı? Olabilirdi değil mi?
" Fang? "
Diğerleri konuşurken sandy beni dürtü.
" Efendim? "
" Daldın gittin iyi misin? "
O kadar belli mi etmiştim az önceki olayı kafa ma taktığımı?
" Haa pardon ya hehehe "
Elimi enseme atıp kaşıdım. Sandy iyi olduğumu gördüğünde kafa sallayıp diğerlerinin yanına geçti.
Evet ister istemez herşeyi kafama takıyordum. Bende böyle biriydim. Benim için diğer insanların beni nasıl gördüğü önemliydi.
O çocuk ise durduk yere bana küfür çekmişti! Saygısız..
Okul sonrası Aldığım duşla Okulun soyunma odasından çıktım. İyi gelmişti. Annemle babam beni almaya geç geleceği için okulun yanında yeni açılan bir kafeye girmemi söylemişlerdi. Bende beni almalarına gerek olmadığını ve orada ders çalışıp akşam eve döneceğimi söylemiştim.
Rahatça sırt çantamı topladım ve yürümeye başladım. Yeni açılan ama çok müşterisi olmayan bir kafe vardı. Tatlı bir dizaynı vardı. Pembe mavi sarı ve beyaz renklerdeydi kafe. Renkleri soluk ama tatlıydı.
-Cielo
( İtalyancada gök yüzü demek )Sırıtarak içeri girdim. 6-7 kişi vardı kafede. Bende kenar taraflarda bir yere oturup elime menüyü aldım.
Tatlı birşeyler istediğim için adının Inverno ( italyancada kış demek ) olduğu dondurmalı bir tatlıdan karar kıldım.
" Siparişlerinizi alabilir miyim beyefendi? "
Kafamı kaldırdığımda bir iki saniye duraksadım.
Bu o çocuktu! Ama çok farklı gözüküyordu? Saçlarına güzel ve tatlı bir şekil verip dağıtmış arkasını toplamıştı ve cidden yüzüne yakışmıştı.
Gözlerinin altındaki morluk yoktu ve dudakları vişne çürüğü kadar kırmızıydı. Kendi rengi olduğu belliydi ama bu kadar kırmızı olması doğal mıydı? Okulda bembeyaz olan dudaklar şimdi kıp kırmızı ve vişne gibi gözüküyordu
O beni tanımadı gülümseyerek bakıyordu bana. Dudaklarına biraz fazla baktığımı fark edip bakışlarımı çektim ondan
" Bir Inverno alabilir miyim lütfen? "
" Tabi! Başka bir isteğiniz varmı? "
" Yok sağolun "
Sesim hafif kırıldığında kendime küfür ettim. Saygılı davranıyordu. Okul kolidorunda bana orta parmak çeken çocuk yok gibiydi.
O arkasını dönüp giderken ister istemez gözüm oraya kaydı. Süzdüm onu. Kıvırtıyor muydu lan o? Yoksa bana mı öyle geliyordu
" Tövbe estağfurullah ya iyice fesatlaştım bende "
Ders kitaplarımı çıkardım sözde ama çalışmak istemiyordum. Bu çocuğu izlemek istiyordum. Onu izlediğim müddetçe bazı insanlardan sipariş alıp bazılarını getirmişti. Gülen yüzlü davranıyordu.
Peki ya bana neden öyle davranmıştı? Görmezden gelse sorgulamazdım belki, ama neden ??? Neden öyle birşey yapmıştı ki?
Ellerimi kafama götürüp kafamı okşadım.
" Buyrun "
Önüme konulan tatlıya kafamı kaldırdım. O çocuk, gülümsüyordu. Yanağımın içini ısırdım. Bu kadar Gülen yüzlü ve tatlıysa bana neden öyle davranmıştı? Sormak istiyordum
Tam o gidecekken bileğini tuttum.
" Bizim okuldasın değil mi? Yandaki okul Frukt Lisesi "
( Çok yaratıcıyım lan!.. )
Göz bebekleri küçüldü. Yutkundum bende. Böyle birşey beklemiyordu o kesindi. Dudaklarını yaladı ve etrafına baktı. Ardından bağırdı.
" Colette! 15 dakika idare et beni! Bir sorunum var..! "
Hehehehhee
Giriş bölümleri hep kısadır uzatacağım merak etmeyin
Gece olduğu için uykum geldi bıraktım bende hehhh
Öylesine yazdım çok kafaya takmayın filan filan
Kontrol etmeden atıyorum güzel değilse Allah selamet
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASKE // FANGAR \\
Romantizmhangisi gerçek hangisi yalan artık ayırt etmek istemiyorum..