ÖM Bölüm 1

37 3 0
                                    

Kararlar, her zaman doğru kararlar mı verirdi insanlar? Verdiğimiz kararlar sadece hayatımıza yön vermemizi sağlardı. Çıktığımız yolculukta ulaşmaya çalıştımız yere bir adım daha yaklaştıran araçlardı kararlarımız. Ya doğru yere yaklaşmamızı sağlardı. Ya da yanlış yola götürürdü bizi kararlarımız. Peki beni nereye götürücekti kararım? Yanlış yola mı yoksa, hedefime bir adım daha mı yaklaştırıcaktı. Ama unuttuğumuz bir şey vardı daha adımımızı attığımız anda sonunu görmeye hazır olmamız gerekiyordu. Benim yolculuğumun sonu var mıydı ki? Bir karar verip Gürsoy kardeşleri hayatıma almıştım. Bu kararın bana neye mal olucağını ilerleyen zamanlarda görücektim. Her zaman tek olmuştum ama şimdi hayatıma iki kişiyi almıştım. İlginçti. Belki benim için bu işin sonu yoktu ama asla pes edemezdim. Ne olursa olsun kardeşimi bulup, Ailemin intikamını alacaktım. Beni düşüncelerimden alan şey Gökalp 'in yeşil gözleri oldu. Gözlerini bile kırpmadan dikkatli bir şekilde bana bakıyordu.


Onun gözlerine bakmak, kararımı sorgulamama sebep oluyordu.Yanlış kararlar vermek asla isteyebileceğim bir şey değil. Onları hayatıma almam dışında benden oldukça büyük şeyler istemişlerdi. Onlara gerçek kimliğimi göstermemi istiyorlardı. Yani kılık değiştirmeden gerçek halimi görmek istiyorlardı. Ben ailem öldükten sonra sürekli kılık değiştirdim. Kimse benim neye benzediğimi bilmiyor kardeşim ve dedem hariç. Bu hoşuma gidiyor. Onlara zamanı geldiğinde gerçek kimliğimi açıklayacağımı söyledim. Böylece anlaşmamız yürürlüğüne girdi. Nereye gittiğimiz hakkında pek fikir sahibi olmasam da, gizli bir ajan kampına gittiğimizi biliyordum.


Araba yavaşladığında, hava alanına geldiğimizi anladım. Kapıyı açıp indiğimizde, sırt çantamın bir kolunu omzuma geçirdim. Yavaş ama kendinden emin bir şekilde hava alanına doğru yürümeye başladım. Arkamda ise Gökalp ve adamları geliyordu. Özel bir uçakla gidecektik. Nereye gittiğimizi tam olarak bilmiyordum. " Nereye gidiyoruz " diye bir soru yönelttiğimde şaşkın bir şekilde bana baktılar. Dün ki konuşmamızdan sonra yada daha çok benim onları tehdit etmem ve onlarla anlaşma yapmamız dışında tek kelime bile etmemem sonucunda şaşırmaları normaldi. Gökalp hemen kendini toparladı ve sorumu yanıtladı. " Almanya' ya gidiyoruz orada ki ajan kampımızda kalacağız ve planlarımızı da oradan yürüteceğiz. Yani planın ilk aşaması büyük ihtimalle Almanya' da gerçekleşecek." ifadesiz bir şekilde ona bakıp önüme döndüm. 


Uçağa bindiğimizde cam tarafında Gökalp diğer tarafımda ise adını bilmediğim bir adam oturuyordu. Beni ortalarına almışlardı. Sanırım kendi açılarından kendilerini güvene falan almışlardı. Ama şunu bilmiyorlardı ki ben istediğim sürece güvende olurlardı. Yanımıza sarışın Eteği götünü örtmeyen gömleği göğüslerinin yarısını bile kapatmayan yüzü boya tahtası gibi olan sürtük bir hostes geldi.  Elinde atıştırmalıklar vardı. özel uçağın yararlarından biriydi sanırım. kız atıştırmalıkları bize vermek için eğildiğinde göğüsleri öyle belli oluyordu ki yanımdaki iki erkeğinde gözleri oraya kaydı. Kız bunu görünce hafif bir şekilde sırıtıp dudaklarını büzdü ve sesini etkileyici çıkarmaya çalışarak " İstediklerinizi getirdim efendim " dedi. Sesi bok gibi çıkmıştı bunları dikkat çekmek için yapıyordu anlaşılan. Ama bu benim  ondan iğrenme mi diğerlerinin ise yüzünü buruşturması sağlıyordu. Bir şey demeden tepside kileri alırken hostes biraz bozuldu ama çaktırmamaya çalışarak gülümseyerek yanımızdan ayrıldı. Beni bekleyen çok şey vardı bunu görebiliyordum . Tek sorun bunların iyi yönde mi kötü yön demi olduğunu bilmememdi. Uçak havalanırken biraz dinlenmek adına gözlerimi kapattım. 


*************************************************


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 10, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ÖLÜMÜN MASKESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin