Aşksız olma ki, ölü olmayasın

Neler olucak?

Aylanın gitdiğini görüp hemen arkasından koşdum:
- Ayla bir dur ya öldüm koşmakdan. Bir dur..
- Ne var ya ? Rahat bırak beni.
- Kızım dur bir. Aklımı sıçratma benim anlatsana . Çatlayacağım.
- Ya kızım Burak konuşduk falan. Sonra ne bileyim birden benden hoşlandığını söyledi. Arkasınıda biliyorsun işte. Rezil oldum ya..
- Ya kızım senlik bir şey yok ya o salak yüzünden.
ALPIN GÖZÜNDEN
- Ne diyosun? Ne yaptı lan?
- Ne yapmak istediyimi kendim bile bilmiyorum. Sana nasıl söyleyim. Öyle bir şeye bulaşdım ki, kurtulmam imkansız.
- Tamam. Anlaşıldı. Galiba sen çok içtin ve zevzekliyosun Seni burdan götürmem gerek. Hadi bakalım. Arabaya bin.
- Abi beni burdan götür denize at öleyim. Artık bundan sonra bana şans yok.
- Zevkle yaprdım ama ben katil olmak istemiyorum. Zaten her şeyi berbat etdin.
- Sana ne yaptım?
- Lan kıza açılacaktım ki, sizin o güzel olayınız ortaya çıktı.
- Özür dilerim yaa...
- Tamam zaten geldik.
Burağı arabadan indirip odaya götürdüm. Hemen de uyudu. Telefonum çaldı. Arayan Aynurdu:
- Alo. Meraba Alp uyandırmadım dimi?
- Yok ya ne uyuması.
- Burağa noldu?
- Bizde. Yani bize getirdim. Okadar içmiş ki, anlatamam yani. Ayak üste zor duruyordu. Ya onun adından özür dilerim. Aylaya noldu?
- O da ağladı falan sonra uyudu.
- Yani durumlar eşit.
- Tamam. O zaman iyi geceler.
- Iyi geceler prensesim.
AYNURUN GÖZÜNDEN
Telefonu kapatmak hiç istemiyordum. Bütün geceni onunla konuşa bilirdim. Bu günde ona açılacaktım. Hiss etğim her şeyi ona söyleyecektim. Bütün cesaretimide toplamışdım. Sanki öpüşecek vakit bulmamışdılar. Uyku vakti geldi geçti bile.... Kendi-kendime konuşarak uyumuştum bile. Sabah telefonumun çalmasıyla uyanmıştım. Arayan Alpdı:
- Alo prenses uyandınmı.
- Hayır prens. Daha çok erken.
Olamaz ben ona " prens" dedim....
- Ya sen şimdi unutmuşsundur. Bu gün " Elle" nin galasına gitmemiz gerek ve senin hazırlanman lazım.
- Ne ?!!! Olamaz... Nasıl unuturum. Hazırlanmak için çokmu geç kaldım.
- Merak etme. Iyi olucak her şey. Şimdi sana bir araba gönderiyorum. Gidip alış- veriş yaparsın. Makyaj için tanıďığım arkadaşlar var onu göndericem.
- Tamam o zaman görüşürüz.
Telefonu kapatdıkdan sonra Aylanı uyandırdım:
- Kızım uyan hemen gidiyoruz. Bir azdan araba gelicek.
- Tamam kızım da ne oluyor yani ?Bir nefes al.
- Yolda anlatırım.
- Tamam o zaman çekmeceden elbiselerim var. Onu versene.
- Tamam.
Çekmeceni açtıkda elbiselerin altında bir fotoğraf gördüm. Istemeyerek fotoğrafa bakıcaktım ki, kapı çaldı...
AYLANIN GÖZÜNDEN
Aynur gitdikden sonra çekmeceden elbiselerimi götürmeye gitdim. Ahhh.... olamaz. Ben nasıl da aptallık yapdım. Elbiselerin altında Alpla benim fotoģrafım vardı. Ya görseydi mahv olurdum ben. Hemde ona yalan söylemişdim. Alpla aramızda bir şey olduğunu öyrenirse benim yüzüme bile bakmaz. Iyiki görmemiş. Fotoğrafı hemen yırtıp çöpe atdım. O anda Aynur geldi:
- Çabuk hazırlandın. Ne oldu sanki bir nefes- nefesesin?
- Yok ya çabuk hazırlandım ya ondan.
- Tamam o zaman çıkalım. Arabada geldi zaten.
Aylayla beraber arabaya bindik. Lüks bir mağazaya gitdik. Inanılmazdı ve elbiseler bir-birinden güzeldi. Seçim yaparkwn zorlanıyordum. Ayla da kendisine elbise aldı. Daha sonra arbayla eve geldik. Evde beni bir makyaj ekibi bekliyordu. Ayla ve benim üzerimde ince- ince çalışıyorlardı. Bu zaman Alp aradı:
- Alo prenses nasıl gidiyor?
- Ya Alp her şey için teşekkür ederim. Her şey çok güzel.
- Bir şey diyil.
Tamam o zaman akşam Burak da gelicek. Aylanı da çağır belki barışırlar.
- Tamam.
ALPIN GÖZÜNDEN
- Bak kuzen yanında aradım. Ama akşama bir salaklık yapmazsın umarım.
- Alp sana kaç kere söyledim. Ben o kızdan hoşlanıyorum anlasana. Ilk kez birisini ben öptüm. Her zaman kızlar beni öperdi. Ilk kez birisine böyle baktım. Ilk kez bir kız karşımdayken ellerim titredi. Sen beni bilirsin. Ben her kese böyle davranmam. Ondan hoşlandığįm içinde ona zarar vermem. Ama o gün kendimi tutamadım. Ama bu gün kendimi aff etdiricem.
- Tamam. Hadi gidelim.
AYLANIN GÖZÜNDEN
Dün gece olanlar beni çok sarsmışdı. Ben hala Alpı sevdiğimi düşünüyordum. Öyle değilmiş. Burak iyi ve çok taş bir çocuk. Onu gördüm an ondan hoşlanmışdım. Ama o çok erken tepki verdi ve beni öptü. En önemli hissesi ben de ona karşılık verdim. Ama bir refleks olarak ona tokat atdım. Ben ilk defa biriyle öpüşmüştüm. Alpla birlikdeyken onun beni öpmesine izin vermezdim. Hep kaçar gibiydim. Ama Burakda farklıydı. Sanki elim- kolum bağlanmışdı. Galiba karşılıklı bir şeyler hiss ediyorduk. Ikimizde....