Ayladan...

61 17 5
                                    

Ben 21 yaşındaydım. Babamla annem sürekli olarak kavga ediyorlardı. Sonunda annem babamdan boşanmak için mahkemeye gitdi. Annem babamla hiç istemeden annesinin zoruyla evlenmişdi. Babam o zamanlar çok zengindi. Şimdi de öyle. Beni çok seviyordu ve ben de onu. Ama annem onu hiç sevmezdi başkasını seviyordu. Anaannem öldükden sonra annem ve babam arasında kavgalar daha da çok olmaya başladı. Sonunda boşandılar... Ben annemle kalıyordum. Ama arada-sırada babamla görüşüyordum. Annem bunu hiç istemezdi. Babam beni Amerikaya falan göndermek istediğinde annem izin vermedi. Ben de kendime bir iş bulmakla hem kendi paramı kazanıcakdım hem de bütün bu olanlardan 1-2 saatliğine olsa bile kurtulucakdım. Babamın yardım ile "Model" moda evinde asistan olarak çalışmaya başladım. Amma annem bu ìşin babamın desteği ile bulduğumu bilmiyordu. Bir kaç günden ona bu gerçeği söyledim. Çok büyük kavga etdik. Artık usanmışdım annemin bu tavırlarından. Evden çekip gitdim babamın yanına. Bir kaç hafta babamda kaldım. Annemin beni ısrarla aramasına bakmayarak onun telefonlarına cevap vermedim. Sonra o annemi merak edip onun yanına gitdim. Kapıyı annem açtı. Çok perişan halde boynuma sarıldı. Beni özledìğini ve pişman olduğunu söyledi. Iceri geçtik ve ben bir kahve yaptım. Annem benim elimden tutub " Kızım biliyormusun dün dışarıya çıktım. Parkada otururken sevdiğim insanı gördüm. Çok sevindim hemen ona sarılmak için ona doģru koşdum. Ama bir anlık ayaklarım durdum. Çünki onun boynuna bir kadın sarılmıştı ve çocukları vardı. Oysa ben onun için ailemi darma-dağın etdim. Beni bekleyeceğini söylemişti. Yalanmış...
Doğru bir şey yapmadığımı fark etdim şimdi. Çok geç ama ne olur beni bırakıp gitme." Ben gözyaşları içinde anneme sarılıp "Seni hiç bırakmayacağım anne. Şimdi babamı arayıp her şeyin yolunda gittiğini ve seninle barıştığımı söyleyeceğim. Merak etme" . Bu hadiseden 1 hafta sonra babam Amerikya gitdi. Bize para yollasada annem kabul etmiyordu. Eve ben bakıyordum. Sabahları ìşe gitmek, Deniz hanımın vıdı-vıdısı beni usandırmıştı. Ama işimi çok seviyordum.

Bu gün işe her şey rağmen yine enerjik geldim. Moda evi sanki kaynıyordu. Her kes Deniz hanımın oğlu Alpın geleceyinden bahs ediyordu. Ben de merak etdim ama bir sürü işim vardı onu oturub beklemeye vaktim yoktu. Hemen odama kalkıp dosyalarla ilgilenmeye başladım. 1 saat sonra içeri biri girdi. Yakışılı, esmer, uzunboylu 23 -22 yaşlarında bir erkekdi. Kim olduğu halde hiç bir fikrim yoktu. Kapıyı çalmadan içeri girmişdi. Bende ters bir tepki vererek " Lütfen bir daha içeri kapıyı çalmadan girmeyin. Deniz hanım pek sevmiyor böyle şeyleri. Eğer içeri girmek istiyosanız daha sonra gelin çünki Deniz hanım müsait deyil. Şimdi dışarı çıkın lütfen." O bana hızla yaklaşarak " Bende Deniz hanımı sinir etmekden hoşlanıyorum ve beni de Deniz hanım davet etdi." Cümlesini bitirmemiş Deniz hanım odadan çıkıb " Oooo kimler gelmiş oğlum benim..." dedi ve oğluna sarıldı. Allah-Allah oğluymuş meğer?! Ya ben ona az önce bir sürü laf etdim ayıp oldu galiba. Deniz hanım oğlunu göstererek " Bu benim oğlum Alp. Bizim moda evinin yeni yüzü olucak.Alp oğlum, bu da benim asistanım Ayla. Her şeyi ondan sora bilirsin." Alp elini uzatarak" Demek bu atarlı kızın ismi Ayla. Memnun oldum atarlı kız" Bende utanarak" Bende " dedim. Biz Alpla böylece tanışmış olduk . Bir süre sonra çok iyi arkadaş olduk. Her şeymizi bir- birimizle paylaşmıştık. Bir kaç ay sonra ben ona aşık oldum. Haraketleri, konuşması her şeyini seviyordum. O da bana çıkma teklifi etmişdi. 2 yıl falan sevgili olduk. Bir süre işle alakadar olarak onunla igilenememiştim. Yani geç- geç arıyorduk bir-birimizi. Bir gün bir mesaj geldi ve bu Alpdı. Şöyle yazıyordu mesajda " Ayla sen çok iyi bir kızsın. Ama bu böyle olmuyor. Artık bıktım ben. Bu kadarıda fazla. Ben senden ayrılıyorum ve gidiyorum Türkiyeden. Lütfen bir daha arama beni" Olamazdı..Benim yıkıldığım andı o an. Ne yani bu kadarmı kolaydı her şeyden vazgeçmek. Biliyorum ben de doğru yapmamıştım. Ama en az bir şans bile vermeden çekib gitdi. Demek ayrılmak için bahane arıyormuş. Bu olaydan sonra bir daha hiç kimseyi sevmedim. Onu da kalbimden silip atdım. Depresyona girmiştim ve işime odaklanamıyordum. Deniz hanım bu olanlardan haberi yoktu. Bir işçisi olarak da beni severdi. Bana yardımcı olarak ikinci bir asistan aldı. Bu Aynurdu. Aynur benim en iyi arkadaşım olmuştu. Ama ben ona bu olanlardan bahs etmemişdim.....

O gün Alpın geldiği gün... Her şeyin yeniden düzeleceyine dair bir düşler kurdum. Ama ben Alpın Aynura nasıl baktığını gördüm. Hiç bir zaman bana böyle bakmamıştı. Ama ya Aynuru da kandırmasından korkuyordum. İnşallah öyle olmazdı. Bunun için Aynuru uyardım. İnşallah yanlış anlamaz ve şüpelenmezdi benden. Ben mutlu olamadım. Hiç olmazsa o mutlu olsa keşke....


Aşksız olma ki, ölü olmayasınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin