Müzik sesini duyar duymaz kafamı çevirdim ve arkamda elinde telefonuyla dikilen Hyunjini gördüm..
Hüzün dolu gözlerle bana bakıyordu. Hemen ona koştum. Sarılmaya cesaretim olmadığı için öylece durdum karşısında..
Bir süre ikimiz de sadece önümüze baktık. Sonra zor da olsa konuştum.
-Gelmişsin..
Telefonuna bir şeyler yazmaya başladı. Sonra bana tuttu:
'Gelmeyecektim. Ama buradayım işte..'
-Hyunjin ben özür dilerim. Annemi üzmemek için hata yaptım. Öyle demek istemiyordum aslında
Telefonuna yine bir şeyler yazmaya başladı:
'Haklıydın. Ne zamana kadar seninle sadece telefonuyla iletişim kurabilen birisiyle dayanabilirsin ki?'
-Hyunjin sonuna kadar. İnan bana! Seninle bu şekilde konuşmak hiçbir zaman bir sorun olmadı benim için!
Tekrar yazmaya başladı. Ama gözlerindeki hüznü görebiliyordum..
'benim için sorun ama Minho. Bi an mantığımı kaybettim ve seni öpmek gibi bir hata yaptım. Ama kimseyi benim gibi birisine mecbur etmek istemiyorum. Hele seni..'
Hayır.. Onu kaybedemezdim. Ve şuan tam olarak onu kaybediyordum..
-O zaman benim de bir hata yapmama izin ver Hyunjin..
Gözlerini kırpıştırarak gözlerime baktı. Çok güzeldi.. Ona bir adım daha yaklaşarak beline elimi sardım ve onu kendime çektim.
Dudaklarına dudaklarımı bastırdığımda hiç düşünmeden ellerini boynuma doladı.. Hepsini gururdan söylediğini biliyordum. Beni sevdiğini biliyordum..
Öpüşümüz derinleştiğinde onu iyice kendime çektim. Sanırım kalan hayatım boyunca bundan daha güzel bir an yaşayamazdım. Hyunjinin dudakları resmen dudaklarım arasında eriyordu..
Yavaşça ayrılarak alnımı alnına yasladım. Yanaklarını avuçlarım arasına aldım.Bunu söylemem için bundan daha güzel bir an olamazdı..
-Seni seviyorum..
Başını hemen kaldırarak gözlerimin içine baktı. Önce sevinçle parıldayan gözleri sonra yaşlarla ıslandı.. Başını iki yana salladı. Bir adım geri çekildi.
-Ne oluyor Hyunjin?
Telefonunu eline aldı. Bir şeyler yazmaya başladı. Bir yandan da yaşlar gözünden öylece süzülüyordu.
'Sana ben de seni seviyorum bile diyemiyorum Minho.. Sana seni seviyorum diye haykırmak istiyorum ama yapamıyorum. Bunu hak etmiyorsun. Ne olur kendini bana mecbur etme..'
Cebimden telefonumu çıkardım. Bir şeyler yazmaya başladım ben de.
'eğer seni rahatsız eden benim konuşup senin konuşamamansa bundan sonra ömrümün sonuna kadar susmaya hazırım. Yeter ki beni sensiz bırakma'
Gözlerime gözünde yaşlarla bakıp yine bir şeyler yazmaya başladı
'Saçmalıyorsun şuan. Bir daha konuşmamak da ne oluyor?'
'sen bana evet diyene kadar susacağım Hyunjin. Ve bu sadece senin yanında olan bir şey olmayacak. Tüm dünyaya susacağım. Hem belki böylece seni daha iyi anlayabilirim..'
Gözlerini gözlerime dikti. Bakışında bu kez hüzün değil aşk vardı. Öyle bir baktı ki.. Eridim sanki. Yok oldum olduğum yerde... Bir şeyler yazmaya başladı ve bana çevirdiğinde dünyalar benim oldu sanki..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Be Quiet..
FanfictionSen sussan bile bana aşkla bakan gözlerin en güzel tını benim için...