Bekleyiş..

145 17 28
                                    

Hyunjinin sesi hastaneyi iletirken tüm doktor ve hemşireler odasına girdiler. Hepsi Minhoyu gösteren o camın önüne geldiler. Doktor:

-120 ye'e şarj et!

Minhonun bedeni yediği şokun etkisiyle sallandı. Doktor:

-Yanıt yok! 200'e şarj et!

Tekrar dalgalandı bedeni..

-Yanıt yok! Hasta ex

Diğerleri şok olmuş gözlerle sadece içeriyi izlerken hala içerde şok olmuş gözlerle onları izleyen Hyunjin ellerine sarıldı doktorun:

-NE OLUR BİR DAHA YAP! BİLİYORUM O BENİ BIRAKMAZ! YALVARIRIM BİR DAHA YAP!

Doktor hüzünle baktı gözlerine Hyunjinin:

-200'e tekrar şarj et!

Yine koca dıt sesinden başka hiçbir şey yoktu.. Hyunjinle göz göze geldi doktor. Ağlamaktan şişmiş gözleriyle yalvarırcasına baktı Hyunjin..

-Bir daha!

Bu kez sallanan Minhonun bedeni cihazın sesini değiştirdi..

-Hasta geri döndü!

Hyunjin minnet dolu gözlerle doktora baktıktan sonra ellerini tuttu.

-Siz onu değil beni kurtardınız. Hayatımı size borçluyum..

Doktor çıktıktan sonra diğerleri de sevinç dolu gözlerini kapıdan çıkan Hyunjine dikmişlerdi.  Yongbok hariç.. Yongbok için az önceki yaşananlar son damlaydı..

-Abine iyi gelir dediniz! Öldürüyordu abimi! Şimdi bu halde olması da onun yüzünden!

Jisung:
-Yongbok şimdiye kadar sana hiç sesimi yükseltmedim. Ama yükseltmeme çok az kaldı. Kendine gel ne olur!

Yongbok biraz mahzunlaşarak gözlerini Jisunga dikti:
-Jisung canım acıyor. Canım çok acıyor.. O benim hem abim, hem babam.. O giderse ben ne yaparım?

Jisung yavaşça kollarını sevgilisinin beline sardı.
-Ben senin hem abin, hem baban, hem çocuğun, hem sevgilin olurum. Ama Minho yine de bizi bırakmadı. Ve bırakmayacak da!

Hastanede geçirdikleri 10. Saatte çoğu uyuyordu. Sandalyelerde iki büklüm kalmış bedenleri hastane soğuğunda yavaş yavaş titriyordu.

Hyunjin uyumuyordu. Asla uyumuyordu. Tek düşündüğü tekrar Minhoyu görmekti..

Seungmin, Jungwon ve Jeongin artık daha fazla Bi şey yapamayacaklarını fark edip eve gitmişlerdi. Üstelik yarın okulları vardı.

Jake hoca da onları bırakmak için onlarla çıktı. Şimdi diğerleri uyurken sadece Jay ve Hyunjin ayaktaydılar.

O sırada haberi aldığından beri yolda olan farklı ülkelerden gelen Chan ve Soobin ikilisi girdi hastaneye

Soobin:
-Bilet bulmakta çok zorlandık. Minho nasıl?

Jay'e yöneltilen soruyu Hyunjin cevapladı:
-İyi olacak! Biliyorum Minho iyi olacak

Soobin de Chan da şaşkınlıkla birbirlerine baktılar

Soobin;
-Lan sen konuşuyorsun?

Hyunjin:
-Evet yaklaşık 10 saattir falan.

Chan:
-Senin adına çok sevindim Hyunjin. Eminim Minho da iyi olacak

Hyunjin:
-Minho ikinizi de pek sevmiyor gibi davranıyor. Ama eminim buraya koşup geldiğinizi bilse duygulanırdı..

Soobin:
-Sen ona ne bakıyorsun ya? Onun sevme şekli öyle. Biz küçükken futbol oynarken ben düştüm. Minho evime kadar beni sırtında taşıdı. Yemek yapmaktan zerre anlamam. Yazın Annem iş seyahatine çıktığı zaman Minho her öğlen bana yemek yapmak için bizim eve geldi. Tabi hepsini önüme koyarken zıkım ye demeyi de ihmal etmedi. Onun insanları sevme şekli böyle. Seonghwayı sevmediğinden mi onu zorbalıyor sanıyorsun mesela? Seonghwaya Bi şey olsa buradan ilk koşacak kişi Minhodur.

Be Quiet.. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin