🍓 Herkese merhabalar Walesqa'nın çilekleri. Yepyeni bir bölüm sizlerle. Bakalım bu bölümde Umay'ı neler bekliyor? Bu kurguyu yazmak için emek sarfediyorum. Dilenci değilim ama eğer birazcık hoşunuza gidiyorsa beğenip yorum yapmanızı rica ediyorum sizden. İyi okumalar çileklerim 🍓
BU BÖLÜMÜN BİR KISMI +18 İFADELER İÇERMEKTEDİR. RAHATSIZ OLANLARIN OKUMAMASINI TAVSİYE EDİYORUM.
~~~~~~~~~~
Beyninizden vurulmak ne demek hiç düşündünüz mü? Neden kafamdan vuruldum değil de beynimden vuruldum derler? İnsan bazı olaylar karşısında o kadar şaşırır ki, olayın dehşetiyle beraber beynindeki düşünme yetkisi kaybolur. Halk arasında da bu duruma 'beynimden vuruldum' denir.
Elimdeki çantanın adeta ruhumu taşıyormuş gibi ağırlaştığını hissettim. İçeriye girmem, kartımı çantama koymam ve anadan üryan sevişen iki insanı görmem saniyeler içinde olmuştu. Can'ın bir eli Vera'nın belindeyken diğer eli de Vera'nın göğüslerindeydi. Vera'nın tırnakları Can'ın sırtına adeta harita çizmişti. Ben henüz bir eylem gerçekleştirememiş olsam da onlar nihayet beni farketmişti. Can'ın penisi hâlâ Vera'nın içinde olacak ki ayrılmaya çalışırken Vera inlemesine engel olamadı.
Ablamın utançla odasına doğru gitmesi beynimdeki donmayı nihayet sona erdirmişti. Elim ayağım birbirine karışmışken kendimi süratle evden dışarı atmıştım. Bırakın sevişen iki insan görmeyi ablamı çıplak ilk kez görüyordum. Bu saçma durumun bende bıraktığı etkiye son vermek için rezidanstan dışarı çıktım. Nereye gideceğimi bilmemekle beraber bir süre ikisini de görmek istemediğimi düşündüm.
Saat henüz erken olduğu için aynı zamanda kafamdaki düşünceleri susturmak için bara gitmenin mantıklı olduğuna karar verdim. Aslında bir evde iki sevgili olduklarını düşünürsek yaptıkları şey gayet etik duruyordu. Durumu iğrençleştiren şey ise benim de o evde yaşadığımı bildikleri halde bu kadar rahat davranmalarıydı.
Ana caddeye geldiğimde, yakınlarda bir bar konumu bulmuştum telefonumdan. Yeterince yorgun olduğum için yürüyecek değildim. Hızlıca bir taksi çevirip bindim. Taksici gideceğim yeri sorduğunda, bulduğum konumu ona gösterdim ve yoğun trafiğe karşı ilerlemeye başladık.
Takside çalan, adını bilmediğim slow müzik beynimin içinde konuşan şeytanları susturuyordu. Kafamı geriye doğru yaslayıp gözümü yumdum tüm yol boyunca. Aklıma annem gelmişti. Ben sıradan iki insanın seviştiğine şahit olmuştum. Annem ise kocasının kendisini komşusuyla aldattığına şahit olmuştu. Bu yükün altından nasıl kalkmıştı acaba diye düşünmeme engel olamamıştım. Zaten annemin de çok normal bir psikolojisi yoktu.
Güneşin batmaya başlaması Ankara'da puslu bir hava yaratmıştı. Tabii hisler göreceli kavramlardı, belki de ben öyle hissediyordum. Taksicinin 'Geldik abla' ifadesi beni düşüncelerimden ayırıp ödemeyi yapmama sevketti.
Taksiden indiğimde kocaman DarkWhite tabelası oldukça ilgi çekici duruyordu. En son İstanbul'da mezuniyet gecesinde arkadaşlarla gitmiştik bara. Eğlence mekanlarıyla çok aram olmadığı için genelde sahilde tek başıma içerdim biralarımı. Aslında sahile gitmeye tenezzül bile etmeme gerek yoktu annem sayesinde evimizin bardan bir farkı yoktu. Zaten sırf bu sebeple kendimi sahilde bulurdum çoğu zaman.
Mekandan içeri girdiğimde boğuk havanın yüzüme çarpması oldukça rahatsız ediciydi. Planlı bir insan olmadığım için kendimi direkt olarak bar tezgahına yerleştirdim. Barmen diğer müşterilerle ilgilenmeyi bitirip bana yöneldiğinde hafif bir şeyler istemiştim. Barmen, ortalama uzun boyuyla, yapılı vücuduyla ve uzun saçlarıyla farklı bir auraya sahipti. Bana içeceğimi sunduktan sonra pratik bir şekilde işine devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YASAK ÇİLEK +18
Teen Fiction"Ben gözlerine bakınca görüyorum o içindeki şefkati, birbirimize olan bağlılığımızı mı tartışalım şimdi?" Benim ona karşı bakışlarımda şefkat değil 'aşk' ve 'ihtiras' vardı. Onun bunu farketmesi olağan bile değildi çünkü kimse kardeşine aşık olmazd...