2. BÖLÜM: ASLA BİR VENTOMU ZORLAMA

16 0 0
                                    

Alarmın çalmasıyla Amelia yataktan kalktı alarm sesi her ne kadar sakin olsa bile her sabah kalktığında daha gürültülü geliyordu ona bu ses. Yatakta önce oturur duruma geçti
ve alarmı sinirle kapattı her sabah saat 7'de kalkmak onun için ızdıraptı ama işe gitmesi gerekiyordu. Bunu normal karşılıyordu kendine bakması lazımdı ve bunun içinde çalışması
gerekiyordu işi ona çok fazla gelir sağlamıyordu ama genede geçinmesine yardım ediyordu her ay ailesinin gönderdiği bir miktar parayla da okulunun ücretini ödüyordu. Sabah
okuluna kaydolmamıştı onun yerine sabah çalışmayı seçmişti ve hala kararının arkasındaydı. Son bir kez odada göz gezdirdi ve son olarak gözleri saatine takıldı saat 8'di!!!
Amelia yataktan hızla kalktı çünkü tek bir geç kalma işine mal olabilirdi patronu acımasız ve suratsız biriydi işini sevmemesinin bir nedenide buydu aslında. Hemen dolabının önüne geçti
ve eline ilk gelen şeyleri üstüne geçirdi normalde daha fazla düşünürdü ama zamanı yoktu. Masanın üstünde duran telefonunu minik çantasına attı ve montunu alıp koşar adım sokağa
çıktı. İşte şimdi gerçekten koşuyordu matbaa açılmadan önce her sabah iki saat boyunca temizlik yapılırdı yani şu anda on beş dakikası vardı matbaa o kadar da uzak değildi ama genede
bu durum maaşını etkiliycekti. Sokaklarda çok az insan vardı çünkü çoğu işine arabayla gidiyordu bu da Amelia'nın işini kolaylaştırıyordu. On dakika sonra matbaaya varmıştı ve hala beş dakikası vardı. Ne yazık ki patronu yokluğunu fark etmiş ve içeri girdiği gibi onunla konuşmak için odasına çağırmıştı. Ama Amelia bunu düşünmüyordu çünkü yanıyordu abartısız bir şekilde yanıyordu! Yüzünde ter damlaları birikmişti bu halde müdürün odasına gidemezdi zar zor nefes alıyordu, konuşamıyordu, yüzünün şimdiden kıpkırmızı olduğuna bahse bile girebilirdi. Dışarıya baktı sonbahardı evet hala sonbahardı ama o şu anda bundan şüphe duyuyordu aslında etrafındaki her şeyden şüphe duyuyordu şuan sanki yaşadığı hayatın eksikliğini farkediyordu, dışrarıya bir daha baktı, rüzgar yaprakları savurarak küçük bir girdap yaratmıştı ve o girdap anında yok oldu belki birazdan o da yok olucaktı ama haberi yoktu. Birinin kolunu çekmesiyle Amelia başını yana çevirdi ve arkadaşına karşı koyduğunu fark etti kolunu istemsiz bir şeklide arkadaşının elinden kurtardı ve lavaboya doğru ilerlemeye başladı daha doğrusu bulduğu her şeye tutunarak ilerlemeye ve düşmemeye çalışıyordu. Lavaboya vardığında daha rahat nefes alıyordu ama normal olduğu da söylenemezdi. Musluğu açtı su her zamanki gibi soğuktu asla sıcak akmazdı ki. Eli istemsizce sudan uzaklaştı tekrar suya yaklaştırmaya çalıştı ama karşı koyan bir şeyler vardı. Önce suya baktı sonra aynadaki yansımasına, berbat görünüyordu! Refleks olarak eli suya gitti, önce ellerini sonra yüzünü ve boynunu yıkadı. Dışarı çıkmak için kapı kolunu tuttu ama eli bir anda kapı kolundan uzaklaştı ayakları, elleri hatta tüm vücudu ondan bağımsız haraket ediyordu sanki! Geri doğru gitti ve duvara çarptı, çarpmanın etkisiyle yere düşerken kafasını çarpmıştı ve canı çok acıyordu eli kafasının arkasına gitti kan filan yoktu ama hala canı acıyordu. Tekrar ayağa kalktı ama bunu yapmasıyla yere düşmesi bir oldu, kapıya dayandı gücü kalmamıştı kendini uykunun tatlı kollarına bıraktı.
....
Düşüyordu korkuyordu çünkü sanki sonsuzluğa doğru düşüyordu ama onu dahada korkutan şey her düşüşün bir sonu olmasıydı ve onunki pekte uzak görünmüyordu.
Düşmüştü işte, sırtına yayılan acı hissini unutmaya çalıştı ve oturduğu yerde doğruldu. Bir çemberin içerindeydi yanan bir çemberin içindeydi sanki hiç sönmemek üzere yakılmış bir çemberin içindeydi. Etrafında baktı karanlık dışında bir şey yoktu ama rüzgar esmeye başlamıştı. Üşüyordu ama ateş sanki onu ısıtıyordu, rüzgar son bir kez sert bir şekilde estiğinde geride bıraktığı şey fısıltıydı muhtemelen daha önce de fısıldıyordru ama o duymamıştı. Rüzgarı dinlemeye başladı sanki tekrar eden bir ritmi vardı. Hayır, hayır ritim değildi bu rüzgar cidden onunla konuşuyordu! Daha dikkatli dinlemeye başladı duyduğu şey tekrar ediyordu 'Bir ventomu asla kızdırma!' . Anlamayan gözlerle tekrar etrafa tekrar baktı. Bu sefer zifiri karanlığın yerini karşısında duran beyaz gözler aldı. Belli belirsiz ve insan gözüyle yakından uzaktan alakasız beyaz gözler yaklaşıyorlardı! Cisim yaklaştıkça şekil almaya başladı, insan vücuduna benzeyen bir şekli vardı ama, ama sadece sisten ibaretmiş gibiydi. Cisim artık çemberin içindeydi konuşuyordu ağzı yoktu ama konuşuyordu Amelia bunu görmese bile hissetmişti, dinledi, gözlerini kapattı, konuşmadı ve sadece dinledi:
''Beni kızdırdın!''
''Sudan uzak durmalıydın!''
''Küçük kız sonun yakın beni kızdırma yoksa içindeki güç seni ve beni de yakar!''
''Gücümü elimden aldın ve geri veren de sen olacaksın bekle küçük kız kaderini bekle! Kaderini değiştirecek ventom gücünü bekle!''
....

Gözlerini açtığında hala aynı yerdeydi lavaboda kapıya dayanmış bir haldeydi. Başının arkası tekrar acıyınca eliyle başını ovdu şişmişti. Bir anda yerden kalktı çünkü tuvalette ne kadar zamandır kaldığı hakkında hiçbir fikri yoktu ve burda oturmanın düşüncesi bile iğrençti. Kapıyı açtı ve müdürün odasına gitti, izin istiyecekti belki bugünkü geç kalmadan sonra ona biraz kızıcaktı ama hasta olduğunu söyleyebilirdi değil mi? Yavaş adımlarla müdürün odasına gitti ve kapıyı tıklattı, içeriden soğuk bir ''Gel!'' sesi duyuldu Amelia çekinerek içeri girdi ve ardından kapıyı kapattı.Odaya adım attığı gibi patronunun nefret dolu gözleriyle karşılaştı ama genede çekingen bir şekilde konuşmaya başladı:
''Şey...efendim ben sizden bugün için izin istiycektim kendimi pek iyi hissetmiyorum da...'' Müdür onu sakince dinledi ama sesinde sakinlikten eser yoktu.
''İzin? Sen ne dediğinin farkında mısın?! Yığınla işim var senden daha iyisini bulabileceğimi de biliyorsun, şimdi evet eve git ve iznini yap hemde süresiz! Bu nasıl bayan Martinez? Sizi memnun edebildim mi?'' Sinirlenmişti onunla bir böcekmiş gibi konuşuyordu. Ellerinin ısınmaya başladığını hisseti ama bu anlık bir histi bir anda kendi kendini elinde olmadan sakinleştirmişti..
''Nezaketiniz ve anlayışınız için çok teşekkür ederim efendim.'' Nasıl olsa onun için artık bir önem arz etmeyen önemsiz biriydi o saygı göstermesi gerekmiyordu o da ona bir böcekmiş gibi davranabilirdi.
Kapıyı çarparak odadan dışarı çıktı ve masasına doğru ilerledi aslında masasında fazla eşya yoktu o sadece matbaaya gelen yazıları kontrol ediyordu. Eşyalarını sinirle toplarken onun sesini duyabiliyordu muhtemelen işçi açığını kapatmak için birine ilan vermesini söylüyordu. Önemsemedi ve eşyalarını toplamaya devam etti ve o odaya nasıl girdiğini hatırladı şimdi ise nasıl sinirli olduğunu sanki değişmişti ama kötü bir şekilde değil kendini savunabileceği bir şekilde. Eşyalarını toplamayı bitirdiğinde kimsenin onu umursamadığını farketti çokta şaşırmamıştı aslında burda asla sağlam ilişkiler kuramamıştı ve şimdi de kimse onu önemsemiyordu. Montunu aldı ve dışarı çıktı eve gitmek en iyi seçimmiş gibi geliyordu. Yola biraz bakındıktan sonra bir taksi çevirip adresi verdi.
Yol çokta uzun değildi bu yüzden de çabuk geçmişti. Başına gelicekleri önceden bilseydi o arabadan hiç inmemiş olmayı dilerdi, her şeyini nasıl yitirdiğine tanıklık etmemiş olmayı dilerdi...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 14, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

VAHŞİ AVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin