lap dance / taekook +18

~9

iyi okumalarr :)

**

dayanamadım ve sordum

J:beni nereden tanıyorsun taehyung ?

dedim merakla.

K:hımm ?

J:beni nereden tanıyorsun taehyung ?

diye sorumu tekrarladım. dudaklarını ağniden dudaklarıma bastırdı, bu baskılı hareketiyle kafam hafif geri kaydı. bir süre sonra dudaklarımdan ayrıldı ve bacaklarımın arasından çıkıp buzdolabına yöneldi

K:seni ilk gördüğümden beri takip ediyorum jungkook, dans provası için salona ilk gittiğinden beri. sana o çiçek ve notu ben gönderdim her sabah ve akşam prova için gittiğin salon benim salonum. gösteriye çıkabilseydin, karşına dört tane jüriden biri olarak çıkacaktım ama işler planladığım gibi gitmedi o Hwang piçi seni kaçırdı.

dedi duyduklarım karşısında gözlerim irileşti ve ağzım bir karış aralandı. aklıma gelen diğer konu ile kafamı iki yana salladım ve kendime gelmeye çalıştım ardından sorumu sordum yine aynı merakla

J:Hwang denen herif o gün bana
'taehyung' un sevgilisi' demesinin sebebi neydi peki ?

K:sen ne kadar bilmesen de benim için değerli biriydim jungkook. takıntılıydım sana, hayranıydım o ay gibi parlayan beyaz teninin. ben ilk defa böyle hissediyordum ve bu heves falan değildi jungkook' um
senin yanındayken huzurlu hissediyorum ve hala daha da öyle

dedi ve dudağıma bir buse kondurdu ben duyduklarımı sindirmeye çalışırken taehyung kahvaltı hazırlamaya devam etti. benim bir plotoniğim vardı ama ben bunu yeni öğreniyordum. aman Tanrım...

J:ne !?

dedim biraz geç olmuştu ama taehyung beni  anlayarak konuşmaya başladı

K:şuan sana herşey gereğinden fazla karışık geliyor jungkook. anlıyorum ama sana karşı duygularım var  ve ben ilk defa bu şekilde hissediyorum. ve bu ne geçecek nede unutulacak gibi görünüyor, sen istemediğin sürece sana dokunmam ama gözümün önünde kalmanı istiyorum güvende olduğunu bilmek istiyorum, sana zarar gelmesinden korkuyorum. duşun dilediğin kadar düşün bu durumu jungkook ama lütfen olumlu düşün

dedi. bana yalvaran gözlerle bakıyordu, bende ondan hoşlanıyordum ama biraz zamana ihtiyacım vardı

J:yanında kalıcağım taehyung ama düşünmeme izin ver

dedim. bunu demem ile gözünün içinde sanki milyonlarca yıldız barındırıyormuş gibi parladı, gözleri. kafasını hevesle olumlu anlamda salladı

K:istediğin kadar zamanın var güzelim. istediğin kadar düşünebilirsin

aman Tanrım. güzelim... bana güzelim demişti. ahh...

*

bir süre sonra bande kahvaltıyı hazırlamaya yardı etmek istedim ve tezgahtan indim, buzdolabına doğru yöneldim ve sosisleri alıp ocağa doğru ilerledim. sosisleri. tavaya dizdim ve on beş dakikaya kadar bekleyip tavayı ocaktan aldım ve sosisleri tabağa koydum o sırada taehyung yüzünde tatlı sırıtışı ile reçeli ve balı masaya götürüyordu. onu izlerken tava yanlışlıkla kolumun iç kısmına değdi, o anki acı ile bağırdım

J: Tanrım !

dedim. taehyung telaş ile yanıma geldi ve koluma bakmaya başladı. kolu hemen soğuk duyun altına tuttum ve taehyung' un krem getirmesini bekledim, suyu kapattım ve sandalyeye oturup beklemeye başladım. yaklaşık iki dakika sonra merdivenden gelen adım sesleri ile kafamı kaldırdım ve merdiven tarafına doğru çevirdim. taehyung elinde yanık kremi ile telaşla indi ve yanıma geldi