candle-lit sea, tg

✦ son.

Ne güzel bu derin sakinliğin üstüme çökmesi. Sıkılmadım ya da mutsuz değilim. Hâlâ çok yabancı ve çılgınım.

─ Chemtrails Over The Country Club

Gençken bir şey bilmediğini var sayarlar. Ama senin dövmeye konan öpücük gibi geçip gitmeyeceğini biliyordum. Tüm "şöyle olsaydı..."larımı avlayacağını biliyordum. Üzerime sinen duman konusunun uzun süre çıkmayacağını biliyordum. Çünkü gençken her şeyi biliyordum. Her yerde gözlerimle seni arayacağımı biliyordum.

─ Cardigan

O bir peri masalı, evet. Canımı yakmasına rağmen. Çünkü aklımı kaybetsem de umurumda değil, çoktan lanetlenmişim ben.

─ Fairytale

Bir mum geceyi aydınlatabilir. Bir gülücük bir imparatorluk kurabilir. Ve işte sen varsın, ve işte ben varım. Kimse buna inanmıyor ama aşk bir aptalı kral yapar.

─ Love Story

Aşk bir sigara gibi yanabilir.

─Lovers Rock

Karanlığın içinde kaybolmuştum ama sonra onu buldum. Seni buldum.

─ Until I Found You

✦

xx/xx/xxxx

Hayatımın gidişatının ne zaman elimden kayıp gittiğini ve benim kontrolümden çıktığını bilmiyorum. Henüz daha toy bir genç bile olamamıştım. Attığım her bir adım beni sersemletiyordu. İnsanların bana söylediği kelimelerin bazılarının anlamlarını bilmiyordum bile. Karanlığın içinde kaybolmuştum. Ama sonra onu buldum. Sahilde, benim denizi izlemeyi en çok sevdiğim kum tanelerinin üstünde, saman sarısı bir kağıt ve içindeki güzel el yazısıyla Kang Taehyun'un naif dörtlüklerini buldum.

Gençken bir şey bilmediğini varsayarlar. Ama ben o dörtlüklerin hissettirdiklerinin çocukken içtiğimiz tatlı gazozun verdiği his gibi geçip gitmeyeceğini biliyordum. Yorgun Şair'in silgisiyle geçmişimi silip, kalemiyle bana yeniden hayatı yazacağını biliyordum. Dörtlüklerinin devamının geleceğini ve her yerde gözlerimle seni arayacağımı biliyordum.

Çünkü gençken her şeyi biliyordum.

Sahilde senin bana yazdığın son isimsiz dörtlüğü okurken birden arkamdan çıkıp geldiğin günü, beni ilk öptüğün günü, elimi ilk tuttuğun günü, mum ışında bana şarkı söylediğin günü, sahilde oturup birbirimizi izlediğim tüm o günleri... Hepsini en ince ayrıntısına kadar hatırlıyorum.

Bana hayatı yeniden yaşattığın için teşekkür ederim Taehyun. Seni çok seviyorum, her gece izlediğimiz denizden ve dinlendiğimiz sahilden daha fazla. Çünkü artık benim denizim sensin.

Kim olduğumu çok iyi biliyorsun ama... Bu da benim sana isimsiz mektubum olsun.

Beomgyu büyük bir hayal kırıklığı ile sahilin ayın ışığında parlayan kumlarımdan aldığı notu açtı. Yorgun Şair'in bilmecesinin cevabını bulamadan yeni notu okumayı istemiyordu, yazacak bir cevabı yoktu. Fakat yine de fısıldayarak yeni dörtlüğü okudu.

"Ben bir cömert burjuvayım,
Su çeşmesinin başındayım.
Elim cebimde, birkaç bozukluğum var,
Seni dilemek için de birkaç şansım."

Burukça gülümsedi ve omuzlarını düşürdü. Yorgun Şair'in mükemmel dörtlüklerine bir yenisi daha eklenmişti. Bağdaş kurarak oturduğu kumlara uzanmak üzereydi ki arkasından konuşan kişiyle olduğu yerde kalakaldı.

"Siyah ipek saçlı, mavi deniz gözlü çocuk. Bilmecemin cevabını bulabildin mi?" İki gencin de kalbi birden bire yerinden fırlamak için uğraşırcasına bir hızla çarpmaya başladı. İkisi de birbirinden heyecanlıydı. Beomgyu kendisine sesleniş şekliyle beraber şaşkınlık mırıldandı.

"Bendim." Bilmecenin cevabı Beomgyu'ydu.

Taehyun'un gülüşünü duydu. Sesi ve gülüşü, Beomgyu'nun hayal ettiğinden bile daha güzel ve çekiciydi. Hemen arkasında duran oğlana bakmaya çekiniyordu. Öylesine heyecanlıydı ki ağlayacakmış gibi hissediyordu. Boğazı düğümlenmiş gözleri hafif dolmuştu. Fakat tüm bunlara tezat olarak kocaman bir gülümseme iki yanağına da yayılmış vaziyetteydi. Peş peşe hissettiği duyguları yakalayıp birer isim koyamıyordu Beomgyu.

Elindeki kağıda eğmiş olduğu kafasını yavaşça arkasına döndürdüğünde şaşkınlıktan gözleri kocaman açıldı. Geçen gün kafede kendisine büyülenmiş gibi bakan çocuk, yüzündeki nefes kesici gülümsemesiyle ve parıl parıl parlayan gözleriyle kendisine bakıyordu. Her bir detayına mest oldu Beomgyu. Kızıl saçlarının hafif esen rüzgarda ahenkle savruluşuna, gözlerinin parlayışına, ellerini ceplerine sıkıştırmış bir şekilde büyüyle kendisine bakışına mest oldu Beomgyu.

"Demek dörtlüklerimi çalan sendin." Beomgyu dolu gözlerine rağmen denizin karşısında kocaman gülümsedi.

"Demek sahilde dörtlüğünü düşüren Yorgun Şair sendin."

✦son✦

okuyan herkese çok çok teşekkür ediyorum<3

deniz sayesinde birbirlerini tanıdılar ve deniz sayesinde de birbirlerini buldular. çok sevimli bir çift oldular...

lütfen bol bol yorum yapmayı unutmayın

aslında aklımda tam olarak böyle bir final yoktu ve ficin son beş bölümü beni hiç memnun etmiyor. son bölümlerde (final dahil -özellikle finalde) duyguyu hiçbir şekilde hissettiremediğimi biliyorum...

yine de bu kısa ve tatlı kurgunun sonuna geldik

hepinizi diğer kurgularıma da bekliyorum!!