13.

42 5 28
                                    

-Nehir Lise 1'deyken-

"Tabii hocam. "

Sevda Hoca'nın odasından çıkıp elimdeki fotokopilerle 12/C sınıfına doğru ilerlemeye başladım. Artık hangi kafayla okul öğrenci birliğine girdiysem. Beynimi s**** ya.

Koridorda yürürken arkamdan gelen Yeliz üstüme atladı.

Yeliz: nehirrrr! Naber cicimmm!?

Güldüm. Yeliz hep böyledir.

Nehir: iyiyim Yeliz. Senden naber?

Yeliz: bende iyiyimm. Sen hangi sınıfa gidiyorsun?

Nehir: 12/C.

Yeliz: son sınıflar ha?

Yeliz kolumu dürterken güldüm. Kafa kız ya.

Nehir: evet son sınıflar.

Yeliz: ayy oradakiler çok yakışıklı oluyolarr. Hem Mutlu da var. Onu görmeye giderim. Versene bana biraz şunlardan.

Elimdeki fotokopilerin bir kısmını ona verip yürümeye devam ettim.

Nehir: Mutlu kim?

Yeliz: mahalleden arkadaşım. Şimdi gösteririm.

Beni kolumdan sürükleyerek sınıfa soktu ve etrafa bakınmaya başladı. Bir yandan da sohbet ediyorduk. Birden bir gürültü oldu ve bir kız bir kaç kızı dövmeye başladı. Ben de sessizce Yeliz'e fısıldamaya başladım.

Birden arkamda birini hissedince omzumun üstünden arkama yaslandım. Bir oğlan kapıya yaslanmış çıkan kargaşayı izliyordu. Hemen önüme dönüp kucağımdaki kağıtları sıktım. O... Çok yakışıklı...

Oğlan kızın yanına gidip onun saçlarını karıştırdı. Sonra kapıya doğru ilerlemeye başladılar.

Nehir: onlar kim?

Yeliz:okulda popülerler. Cidden tanımıyor musun?

İsimlerini duymuştum ama daha önce hiç görmemiştim. Ben de ilk sınıflar içinde popülerim ama son sınıflar bambaşka bir seviye gerçekten.

Nehir: sevgililer mi?

Yeliz: hayır. Kardeşler.

Anladım.. Demek öyle...

Koray denen çocuğa son bir kez bakış atarken Selin bana buz gibi bir bakış yolladı. Bende yerimde büzülüp işlerimi hallettim ve Yeliz'le birlikte sınıftan çıktım.
.
.
.
Aradan bir kaç ay geçti ve bugün 14 Şubat sevgililer günü. Aşk konusunda çok kötüyüm bu yüzden kimseye bir şey yazıp dolabına koymadım ancak sanırım işler diğerleri için öyle değil gibi çünkü öğle teneffünde dolabımı açtığımda içinden 7-8 tane zarf düştü. Yere eğilip zarfları toplarken 9-10 dolap ötemden Koray bana bakıyordu. Ve evet kötü haber şu ki kazayla ona aşık oldum. Harika değil mi ama?

Kaçlarını çatıp bana baktı. Dolabından çıkan zarfları çöpe atarken bir kaç adım atıp önümde durdu.

Koray: sen Sude'nin arkadaşının ablası değil misin?

Nehir: ne..?

Bir kaç saniye bir düşündüm. Sude kimdi ya?

Nehir: ha evet. Ekin'in ablasıyım. Adım Nehir.

Bunu söyledikten sonra ayağa kalktım. O da bana bakıyordu.

Koray: adını biliyorum. Bunlar...

Birden elimden zarfları kapıp birini açıp okumaya başladı. Okumayı bitirdikten sonra kaşlarını çattı ve kağıdı buruşturup çöpe attı. İkinci zarfa da aynısını yaptığında şoktan çıkmıştım.

Nehir: hey ne yapıyorsun sen?

Koray: mektuplarını okuyorum. Bu heriflerin hepsi pısırık ilk sınıflar.

Bütün zarfları çöpe atıp arkasına döndü. Bense şaşkınlıkla zarflara bakıyordum.

Koray: bir daha zarf geldiğinde açmadan önce bana getir.

Dolapların olduğu koridordan çıktığında ben şaşkınlıkla onun arkasından bakakalmıştım.
.
.
.

Gülümseyip Sude'ye baktım.

Nehir: siyah saçlı pasör yakışıklı değil mi?

Sude: eve- hayır! Ne alaka ya!?

Güldüm. Bu hali bana lisedeki halimi anımsatmıştı.

Nehir: merak etmee. Koray'a söylemem. Ve bunu evet olarak alıyorum.

Nefes verdim. Bu konuyu sude ile konuşmak istiyordum aslında.

Nehir: ee ekin nasıl?

Sude: yachi adında sınıfından bir kız var. Bence ondan hoşlanıyor ama bilemiyorum.

Neeee!? Harikaa! Yes bee!

Nehir: harika! Onunla tanışmak isterim.

Sude: tabii. Tanıştırırım.

Ona gülümseyip Ekin'e döndüm. Japonya onu cidden değiştirmiş, daha sosyal ve arkadaş çevresi geniş biri olmuş. Umarım bu böyle devam eder..

༶•┈┈⛧┈♛♛┈⛧┈┈•༶༶•┈┈⛧┈♛♛┈⛧┈┈•༶
İvittt yeni bölümmm. Seira_Yosei Selin ın lisedeki hali için bölüm atınca bende Nehir için attım. Nasıl olmuş? Bakalım sonraki bölümde ne olcak?

Sağlıcakla kalın hoşça kalın.

SONRAKİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE!!!

Türk / Japon VoleyboluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin