4.

108 10 30
                                    

-Ekin'den-

Sude bugünkü antrenmana da gelmişti. Ona o kadar sinir oldum ki anlatamam. Türkiye'de olsak gelsin diye yalvarırım gelmez. Burda gelme diyorum geliyor. Aksi kız. Ona olan sinirim üzerimde bir şekilde ona söylenirken Hinata yanıma geldi.

Hinata: Ekiiiin sana bir şey sorabilir miyimm??

Ekin: eeee tabii?

Hinata: sude karateciymiş ya.

Ekin: eeee?

Hinata: işte karate tam olarak nasıl bir şey?

Haaa demek sorunu buymuş. Şimdi anlaşıldı.

Ekin: *eliyle sudeyi göstererek* karate silah kullanmadan el, ayak gibi uzuvları kullanarak rakibini nakavt etmek üzerine kurulu. Kişinin bedenini sakinleştirmenin yanı sıra ruhsal olarak da şiddetten uzaklaştırır. *kısık sesle* bu sude üzerinde pek bir işe yaramıyor gerçi. 😅

Suga: peki sudenin antrenmanına gidebilir miyiz acaba? Merak ettim.

Ekin: bilmem. Bir sorayım. SUDEEAĞ!

Sude: ne var ekin?

Ekin: şunlara karate olayını anlatsana.

Sude:neden?

Ekin: antrenmanını izlemek istiyorlarmış.

Sude: bir çeneni kapalı tutamadın di mi?

Ekin: hayır tutamadım.

Sonra sude onlara karateyi anlattı. Benim anlatmamdan daha açıklayıcı oldu açıkçası. Bu arada kageyama sude ya soru sordu.

Kageyama: karateye nasıl başladın?

Sude: bu seni ilgilendirmez.

Sonra arkasını dönüp sahanın dış tarafına gittiler. Sudenin bu ani tepkilerine alışık olduğum için görmezden geldim. Sonra hepimiz işimize döndük zaten.
.
.
.

Okuldan sonra sudenin antremanına gelmiştik. Sude tek bir hamlede herkesi halledeceği için bende antreman maçı yapacağımız okulu ve oyuncuları araştırıyordum.

Ekin: *kendi kendine konuşur* pasörleri aynı zamanda takım kaptanları demek. Şehirdeki en iyi pasör seçilmiş daha önce de. Bu zor olacak.

Birden arkamdan bir ses geldi. Sesin sırıka ait olduğunu anlamam çok uzun sürmedi.

Tsuki: bunu çok iyi bir smaçör olup voleyboldan korkan sen mi diyorsun güldürme beni.

Ekin: *göz devirir* evet evet her neyse.

Ben tsukkishima ya içimden söverken sude nin hocasının yanına gidip hararetli hararetli bir şeyler anlattığını gördüm. Muhtemelen maç yaptığı kız iyi bir karateci değildi. Onu bir süre izledikten sonra araştırmama geri döndüm. Sonra yanıma Kageyama oturdu.

Kageyama: ne araştırıyorsun?

Ekin: maç yapacağımız okulun pasörünü. Diğerlerinin pek bir olayı yok zaten.

Kageyama: evet bende aynı fikirdeyim. Bizi en çok Oikawa-san zorlayacak.

Ekin: tanışıyor musunuz?

Kageyama: evet benden pek hoşlanmaz.

Ekin: dahi olmak zor iş ya.

Kageyama: hahahhah çok komik.

Ekin: seninle ironi çalışması yapalım bir ara hatırlat sude den ders alalım.

Kageyama: *tek kaşını kaldırır*

Ekin: bende asosyalim normal hayatta. Sudenin arkasını toparlamam ve gerek kalmadığı sürece insanlarla konuşmam.

Kageyama tam bir şey söylecekti ki sude beni çağırdı. Kageyama ya sonra konuşuruz yaptıktan sonra sude!'nin yanına gittim. Benim elime üzerine vuruş yaptıkları aparatlardan birini tutuşturduktan sonra üzerine vuruş yaptı. Tabii ki olan bana oldu.
.
.
.

Takımla vedalaşıp eve dönerken bende millet anlamasın diye sudeye Türkçe bir şekilde sövdüm. Kolum koptu lan birde maçım var! Düşüncesiz şey! Eve girdikten sonra uyumak için odama yollanırken sude bana seslendi.

Sude: ekin.

Ekin: efendim?

Sude: sana bir şey sorabilir miyim?

Ekin: tamam sor.

Sude: kızma ama.

Ekin: tamam kızmıycam sor artık.

Sude: şeyyyy...

༶•┈┈⛧┈♛♛┈⛧┈┈•༶༶•┈┈⛧┈♛♛┈⛧┈┈•༶

Bir bölüm daha bittiiii. Yaşasın! 🥳 LVDGKLŞKGEDHKL. Neyse boş yapmam bittiğine göre sorularımı sorup kapatayım bari. Bölüm nasıldı? Sizce sude ne soracak? Bu arada bu kitap Sugelisli nin aynı isimdeki kitabıyla Birleşik. Onun kitaplarını da okuyun. Şimdi son dokunuş olarak olmazsa olmazımız. Kapanış!

Sağlıcakla kalın hoşça kalın.

SONRAKİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE!!!

Türk / Japon VoleyboluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin