HELEN;
Yavaşça kapıya yaklaşmaya başladım öyleki her adımımda kalbim deli gibi atıyor. Aklım çıkıyordu , ama ya içeride biri zor durumdaysa o zaman ne olacak? Kaçmalımıyım? Aslında başkasına aktarada bilirim aklımdaki sorularla merakıma yenik düşüp kapının açılmasını engelleyen süpürgeyi yavaşça çekip çıkardım.
Ve kapıyı kendime doğru çekmemle korkum ikiye katlanmış öyleki kulaklarım sızlamıştı içeride gördüğüm manzara ile şok olmuş ve boş koridorda küçük bir çığlık atmıştım.
Öyleki kalbim durdu sandım. Karanlığın içinde uzun boylu ,siyah saçlı ,masum simalı benim yaşlarımda bir çocuk vardı.
Çığlığımla o da korkmuş ve hemen kafasını korumaya almıştı.
Onun bu tepkisi nedense içime bir kuşku ve telaşla doldurmuştu.Yerden çantasını aldı ve yavaşça salondan çıktı. Onu net bir şekilde görmemle gözlerim büyümüş, nefesim kesilmişti. Üstü dağınık ve ıslaktı yüzü ise yaralarla doluydu. Dudağından akan kanlar yere damlıyordu. Karanlıktan çıkması ile yüzüme bile bakmadan sessizce teşekkür etmiş ve ilerlemeye başlamıştı. Onu o halde görüpte arkamı dönüp gidemezdim.
" hey baksana " yanına koşmuş ve
" ne oldu sana? İyimisin? Öğretmenlere haber vermelimiyim? "
Bunu dememle ilk defa yüzüme bakmış " sakın sakın böyle bir şey yapma " daha sakin bir şekilde devam etti " derse gitmelisin boşver beni "
" peki , peki de canın acımıyor mu? Çok kötü kanıyor gerçekten. Ne yapsak ki? " böyle şeylere hiç dayanamam içim gider. Yavaşça titreyen parmaklarım dan birini yarasına uzatmam ile kendini geriye atması bir olmuştu. kuşkuya düşmüştüm" sen revire gitmiyorsun galiba .... neden? " Bana hayretle bakmış
" sen ! nasıl ? ..... kendi işine bakmalısın.... " diyerek uzaklaşmış ve bahçeye yönelmişti. Gerçekten garip bir çocuktu utangaç sessiz ve
korkakmı? en son merakıma yenik düşüp spor salonuna tekrar bi baktım.Ama sadece etrafta toplar vardı bide yerde sarı bir defter. Büyük ihtimalle o garip çocuğun olmalı defteri elime almamla derse geç kaldığım aklıma geldi. Koşar adımlarla sınıfa gittim.
Dersin ortasında yeni giriyordum.
Bu hareketime içerideki öğretmen şaşırmıştı. " sende kimsin?" Öğretmenin bu sorusu ile aşırı gerilmiştim. Siyah dalgalı uzun saçlı tatlı simalı bir bayan öğretmendi, elinde şiir kitabı ve takıları ile göz kamaştırıcıydı . Nilay yine imdadıma yetişti " benimle türkiye den gelen öğrenci. Galiba sınıfları karıştırdı." Nilayın bu sözüyle bana kuşkulu bakışlar atan öğretmene gülümseyerek kafa salladım.
" yalnış kata çıkmışım. Özür dilerim "beni uzunca süzmüş ve samimi bir gülüşle " haklısın okul okul değil labirent jsj ilk günün olduğu için kabul ediyorum geç hadi "
işte O an erimiştim resmen çok tatlı bir insan. Yerime, nilayın arkasına geçtim nilay bana sinirlenmiş gibiydi. Öyleki tenefüs olsun görüşeceğiz bakışları atıyordu. Böylelikle ders devam etti ama bir türlü aklımdan çıkmıyor şu çocuk. Vicdanım aşırı rahatsız!! Büyük ihtimalle zorbalığa uğradı. Kavga edecek bir tip değildi çünkü.
Kafamdaki düşüncelerden dersin bittiğini nilayın bana dönüşü ile fark ettim.
" nereye gittin "
" lavaboya gittim siz sohbet ediyordunuz bozmayayım dedim"
" salak " o tam bir şey daha soracak ken konuya girdim.
" ben ne gördüm! "
" ne gördün???! "
" tam lavabodan çıktım zaten zil çaldı . O sırada birinin içerden spor salonunun kapısına sertçe vurduğunu duydum "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEĞİN KÖTÜLÜĞÜ : İYİLİK
Literatura FemininaKalabalığın içinde kaybolmak , başka insanların kötülüklerine maruz kalıp yok olmak mı? Yoksa kötülük ile ilerleyip yok etmek mi? ikisi arasındaki dengeyi sağlamak yerine direk kötülüğü yok etmek için çabalayan bir kızın hikayesi ...bir dön...