MELEĞİN KÖTÜLÜĞÜ : İYİLİK

3.BÖLÜM

NİLAY:

Okulun ilk günü başlarda sıkıcı olsada sonlara doğru çok heyecanlı bir hal almıştı. İlk defa helen derse geç kalmış ve okulda harika bir kavga çıkarmıştı. O anı düşündükçe hâlâ inanamıyorum kendini gittikçe açıyor. Kavganın sonunda müdürün odasına çağrıldı neler olacağını çok merak ediyorum. Umarım disiplin cezası verilmez. Herkes sınıfta helenin him-chan a karşı gelişini konuşuyordu. Anladığım kadarı ile bu okulda him-chan a daha önce ayun dan başka hiç bir kız karşı gelmemiş hatta ayun da ondan bıktığı için vaz geçmiş. Mari ve ayun aşırı derecede heyecanlı bir şekilde bu olayı konuşuyor, ve ara sıra bana helen hakkında sorular soruyorlardı.

" hep böyle cesur birimidir? "

" asıl hep böyle kavgacı bir tip midir?"

Onların soruları beni bunaltmaya başlamıştı. Ama yinede kendimi cevap vermekten alı koyamıyordum.

" hayır aslında çekingen ve sessiz bir yapısı vardır. Bende hâlâ şaşkınım "

Arkadan mari nin sevgilisi beak-hyun yanıma gelmiş ve pis pis sırıtarak

" belkide him-chan 'ın ilgisini çekmeye çalışıyordur. Sonuçta okulun en yakışıklı erkeği o , ha birde ben
varım "

" sen helen hakında nasıl böyle konuşursun ! O burdaki herkes den daha saf ve temiz kalpli biri buna inana bilirsin! hepiniz korkudan titrerken o birini zorbalıktan kurtardı! "
Bunu dememle arkadan başka bir oğlanın sesini duydum.

" o haklı bunca zaman olması gereken oldu. Birini ilk günden yargılayamayız. "

Bu haklı ve sakin sesin sahibini merak etmiştim. Ve arkama dönmemle kemanist çocuk olduğunu fark ettim. Yine kemanı ile uğraşıyor bir yandanda konuşuyor du.

Ona baktığımı fark etmiş olmalı ki yavaşça kafasını kemandan ayırmış ve kahve rengi gözleri ile bana dönmüş tü. Onun bana dönmesi ile gözlerimiz birbirine takılmıştı. Saniyeler geçtikçe gözleri büyüyor, bakışları yumuşuyor du.

Birden ayun un beni dürtmesi ile ona bakmış ve kapıdan giren şahsı fark etmiştim. Zorba çatası ile sınıfa yeni giriyordu. Orta sıranın en arkasına geçip oturması ile şok olmuş ve ayun la mari ye açıklama beklercesine bakışlar atmaya başladım.

" evet bizim sınıfta maalesef "

Mari nin bu sözü ile ileride oluşacak karmaşayı ve olayları düşünmeme fırsat kalmadan , ayun duvar kenarını gizlice kafası ile işaret etmesi ile ikinci bir şok geçirdim.

" O.. o kantindeki helenin kurtardığı çocuk mu? Yoksa Ben mi...."

" evet o adı yoon-jae ortalama düzey sessiz bir öğrenci ama çok olaya neden oluyor "

İleriden gelen sesin kime ait olduğunu fark edip hafif önüme dönmem ile sarı saçlı uzun boylu ve gözlüklü bir çocuk olduğunu gördüm. Kafasını daha önceden kitaplara gömmüş olduğu için, önümde oturmasına rağmen yüzünü daha yeni görebilmiştim.

" ji-hon? onun ismimi var ? "

" Mantıken ismi nasıl olmaya bilir ki "

Samimiyetle Gülerek ayun un gözlerine dalıyordu. Bu ikisi arasında bir şey var kesin.

Çok geçmeden halen de sınıfa gelmişti. Tedirgin ve utangaç adımlarla kafasını yerden kaldırmadan yanıma gelmiş ve minik bir tebessüm ile bana bakarak yerine oturmuştu.

Onun içeri girmesi ile sınıf daha sessiz bir hal almıştı.
Helen kendine tam olarak gelmişti sakin sessiz ve nazik karakteri kendini bulmuştu. A-yun ve mari de bunu fark ettikleri için fazlası ile rahatlamışlardı. Ben ise ona dönerek
" iyi misin balım " usulca olumlu şekilde kafa sallamış ve sınıftakileri utangaç bakışlarla süzüyordu ki birden gözlerinin büyüdüğünü hatta nefesinin kesildiğini fark ettim.
Yoon- jae yi yeni fark etmişti. Nerdeyse şok geçirmişti , gerçekten o olup olmadığını anlamaya çalışarak gözlerini kırpıştırıyor değişmeyen görüntü ile bana bakıyordu.