sağa sola koşturup kendime kaçırılacığım için bişeyler hazırlarken yiğit ve emir söyleniyordu
-gidemezsin katiyen ben senin kuzeninim gitmene de izin vermiyorum
-2. ye senden ayrılamam ay kızı
-zaten gidemez
-bencede gidemez
-izin vermemki
-birlikte izin vermeyelim
-bencede vermeyelim
-en çok ben izin vermem
-hayır ben izin vermem
-ben hiç vermem
-ay kızı ben izin vermeden hiç bir yere gidemez
-asıl ben izin vermezsem gidemez
yiğit ve emir tartışırken GPS imi miraya verdim "bunu al ve beni takip et GPS in her hareketini kayda al bişey olursa sakın oraya tek gelmeyin polisi çağırın" dedim miray kolumu tutu "seni ikna edemiceğimi biliyorum ama kendine dikkat et" dedi başımı salladım
miray
"beyler" dedim ama onların tartışmasında benim sesim duyulmuyordu "BEYLERRR" dedim bağırarak bu sefer bana baktılar etraflarınada baktılar derini göremeyince bana baktılar kapıya giderken "çoktan çıktı onu bulamazsınız" dedi yiğit saçlarını çekti sinirlenmişti "HANİ SENİN İZNİN OLMADAN BİR YERE GİDEMEZDİ" "BUNU İLK SEN DEDİN YİĞİT" "ŞU ANDA KAVGA EDERSENİZ HİÇ Bİ BOK BECEREMEYİZ" dedim bağırarak yanımdaki denize baktım 21 yaşındaymış bana söylemişti ama bağırışmalardan korktuğu belliydi
yiğit kardeşine baktı yanına oturdu ve onu sakinleştirdi elimdeki GPS göz ucuyla baktım emir bunu görmüştü yanıma yaklaşırken GPS sakladım "o ne" dedi emir bana dik dik bakarken "anahtarlık" dedim "anahtarlığın neden bir yer bulucuya benziyo onu sana derin verdi değil mi" dedi yalan söylemekte berbattım "yaklaşırsan onu kırarım" dedim emiri tehtit ederek yiğit bize baktı "emir sevgiline söyle onu kırarsa hayatını bitiririm" dedi
"senin tehtitlerini derine söyleyince bak bakalım seni hayla sevicek mi seni aşık adam" dedim onu tehtid ederken çok sinirlendiği belliydi elleri yumruk olmuştu damarları belirginleşirken yutkunmakta sanırım zorlanıyordu kardeşinin omzundaki eli çekmek isterken deniz Allah tan onun elini bırakmadı yiğit ona bakınca sakinleşti
şimdilik kurtulmuştum ama bu adamda beni sinirlendiren bişey vardı veya bir şeyler
ben bunları düşünürken biri elimden GPS i aldı bu denizdi "özür dilerim miray ama derin ölüme gidiyo" dedi GPS i yiğite verdi ve konuştu "derin 6 dakika önce gitti ve bu saatte otobüs yok o zaman yürüryo yada koşuyo koşmaz çünkü dikkat çekmek istemez biz koşarsak yetişebiliriz" dedi hepsi bi anda evden çıktı
derin
evden çok uzaklaşamamıştım ama beni izlediklerinin farkındaydım korkuyormuydum derin bu soruya hayır cevabı verirdi ama su şu anda koşup küçük arkadaşıyla ağaçta ay ışığında buluşup ona dertlerini anlatmak istiyordu çok korkuyordu ölmüne.
bunları düşünürken arkadan bi el kolumu tutu gidiyorum yüzleşicem derken biri banan sarıldı bu yiğitti nefes nefeseydi ve terlemişti içimdeki su bi anda çıktı ve ağlmaya başladı ağlamamalıyım ağlamamalıyım ağlamamalıyım diye düşünürken "çok korktum" dedim sadece ağlarken yiğit beni daha fazla gösüne bastırdı "tamam sorun yok ben burdayım" dedi geri çekilmeye çalıştı ama onu bırakmadım "yiğit ağladığımı kimse görmesin istemiyorum" dedim evet bu kesinlikle suydu
"tamam tamam" dedi emirin kafasındaki şapkayı aldı eliyle uzanıp ve benim başıma taktı gözlerim gözükmüyordu "ay kızı iyimisin şimdi" dedi endişeli bi tavırla sadece başımı salladım eve kadar yürüdük evde nasıl bir azar işiticeğimi düşünürken şimdiden emir başladı "nasıl böyle sorumsuz yaparsın derin" dedi bıkmış bi tavırla ağzım açılmıyordu konuşup ona bu benim kendi hayatım ben bir reşitim demek isterdim ama ağzım açılmıyordu yiğit bunu fark etmişti şapkanın altından görebildiğim tek şey yiğitin emire doğru eğildiği büyük ihtimalle bişeyler fısıldadı
<3
eve çoktan gelmiştik geldiğimiz gibi odama girdim ve kapımı kilitledim 1 dakika sonra yiğit kapıma geldi "kapıyı açarmısın" dedi sesimi çıkarmadım "hadi ama su" dedi ses yok "ay kızı" o kelimeyi kurmasınan nefret ediyorum su beni ele geçirip istediğini yapıyor kapıyı açtım "efendim" "içeri girebilirmiyim" "hayır" biraz olsada konturolü elimde tutbiliyordum kapıyı tam kapatıcakken ayağını kapının arasına koydu "senden nefret ediyorum" dedim ve içeri girmesine izin verdim "bende senden nefret ediyorum" dedi gülümseyerek camın önündeki pufa oturmuştum hala sabahtı "güneşten nefret ediyorum" diyip perdeyi kapattım ve yatağıma oturdum
yiğit
onu ağlarken görmek istemiyordum ağlarken onu yanlız bırakamazdım başkalarından değil en çok kendinden korkması lazım derin suyu korumak istiyo ama ağlarsa vahşileşiyo önce onu yumuşatıp sonra piskloloğa götürücektim istesem hayatta gitmezdi yatağa onun yanına oturdum sol kolunu alıca kolunu çekti kesinlikle kendini kesmişti "elini ver ay kızı" dedim bu lakabına dayanamadığını biliyordum sol kolunu aldım "derin kesmişsin gel yara bandı takalım" dedim küçük bir kız gibi somurtarak başını iki yana salladı
"tamam aşağı inmiceksen ben burda takarım" dedim ve cebimdeki yara bandını çıkardım koluna takmak için kolunu tutum ve tam 7 kesiğin hepsine yara bandı yapıştırdım "ağladığında yanında olmak istiyorum tek başına sakın ağlama" dedim ona bakarak sadece başını salladı "zor bir gün geçirdin uyumak istermisin" dedim başını salladı "neden gittin" dedi
derin
o gitmişti beni bırakıp gitmişti onunla ayrılmamızın bizim zengin olmamızla alakası yoktu "bi gün gene o ağaca gittim ay ışığında saatlerce seni bekledim gelmedin sonraki gün bidaha gittim gelmedim evini bilmiyordum biz orda tanışmıştık 1 ay boyunca her gün oraya gittim ama sen gelmedim ben bi gün o ağaca çıktığımda birisi beni ayağımdan aşağı çekti ve ben ağaçtan düşüp bacağımı kırdım biliyomuydun neden gittin yiğit" dedim yiğit cevap vermedi ve tam o sırada denizin çığlığı duyuldu...
BÖLÜM BİTTİİİİİİİİİİİ BEĞENDİYSENİZ OYLARMASININZ LÜTFEN VALLA DİLENCİ DEĞİLİM
-YAY
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli okul
ActionAna karakterimizin okulunda her 3 haftada 1 bi kız kaçırılıyordu ve bunlardan biri ana karakterin kardeşiydi ve ana karakterimiz bu işe bir el atmaya karar verdi