Gerçekten bu eve nasıl bu kadar kolay giriliyordu arkamdaki cama baktım korumalar mal mal duruyordu. içlerinden sadece bir tanesi şapkasızdı yaklaştı "bize çok zorluk çıkardın küçük hanım" dedi eğilip gözlerimin içine bakarken yiğit beni arkasına aldı "sende bana zorluk çıkarmadan git" dedi adam geri çekildi
"bak genç bey istediğimiz sen değilsin o" dedi ve beni gösterdi arkamdan birine baş hareketi yapınca gen kolumu tutup çektiler "bıktım sizden" dedim babam beni boşuna yetiştirmemişti arkamı dönüp adama yumruk attım içlerinden en zayıf görüneni seçtim ve ona da yumruk atıp elindeki silahı aldım
ve bunu aldığımı gören herkes gitti şapkasız adam yüzüme baktı "seninle daha çok uğraşıcaz" dedi adama dikkatli bakınca birşey fark ettim "sen bi KADINSIN" dedim herkes şok olmuştu sesi değiştirişti o bir kadındı vurduğum kişilere bakınca onlarında kadın olduğunu anladım "hepiniz kadınsınız" dedim şapkasız kadın bunu fark ettiğimi görünce "tekrar görüşücez genç bayan" dedi yerde yatanların birini aldılar ama diğeri nefes almadığı için onu bıraktılar ama onlar gittikten sonra
o adamımsı kadın kalktı ama şansına küsünki onu çoktan bi sandalyeye bağlamıştım "uyandı" dedi emir hepimiz kadının başına dikimiştik "lütfen bana birşey yapmayın istediğiniz şeyi anlatırım" evet gerçekten en zayıfı oydu acıya hiç bir danıklılığı yoktu maskesini miray açtı hepsine göz gezdirdim yiğit çok garip akıyordu "d-deniz" dedi bu onun kardeşimiydi "beni nerden tanıyorsunuz" dedi deniz "içinizden tak tanıdığım derin o da bana ihanet ettiğinden biliyorum" dedi bana iğmalı bi bakış atarken
ama ben bu kızı hayatım boyunca görmemiştim "ne" dedim ve devam ettim "sana ne yaptım" kız sinirli bi bakış attı "ne çabuk unuttun aşık olduğum çocuğu çaldığını" ben öyle bir şey yapmamıştım "ben hayatım boyuna hiç aşık olmadım" bu doğruydu hiç aşık olmamıştım "ama bana öyle söylediler sanırım hafızamı kaybetmişim düştüğümü söylediler beni sen itip sevdiğim çocuğu çalmışsın kimi sevdiğimi de hatırlamıyorum ama bu tesisteki herkes senden nefret ediyor öyle bir ortak noktamız var" dedi "sana bunu kim söyledi" dedi emir
"herkese aynı kişi söylüyor kiminin sevdiğini çalmışsın kimine zorbalık yapmışsın kimini zehirlemişsin" dedi ama kim yapmıştı "peki kim söyledi sana bunu" diye sorusunu yeniledi emir "deren güz özbek tabiki" bi dakika kim ablam mı bana neden düşmandı neden herkesi bana düşman ediyordu bu nasıl oluyordu "a-ablam mı" diye sordum "o senin ablan mı ve evet ta kendisi" cümlesini tamamladığı gibi kızın gözleri kapandı bilekliği parladı ve bi anda tuzla buz oldu deniz "a-abi seni çok özledim" bize baktı bunlarda kim ben neden bağlıyım abi"
kız bunu söylerken bişey fark ettin deren kendini ifşalayanların hafızasını geri getiriyordu yiğit denizi çözdü deniz onu kaçırdıktan sonra bir yere götürdüklerini ve yerdeki paramparça bilekliği gösterdi bana bunu taktılar sonrası karanlık dedi. yiğitte kardeşine herşeyi anlattı neden erkek gibi gezdiklerini sorunca bize bilmiyorum oraları karanlık dedi.
ben neler duymuştum ablam benden nefret ediyo kızları kaçıran o kızlar bi sebepten dolayı erke kılığına giriyodu artık tek amacı deren bulup ona hesap sormaktı akşam artık bitmişti hepimiz bahçeye çıkıp gün doğumunu izledik "nefret ediyorum" dedim yanımdaki yiğit beni duymuştu "benden mi" dedi morelimi yerine getirmeye çalışıyodu "işey yaramaz yiğit demin 22 yıılık hayatımın koca bir yalan olduğunu öğrendim"
yiğit elini kaldırdı ve başımı omzuna koydu "ağlayabilirsin" dedi "ben derin ben ağlamam" dedim gülerek "suyu daha çok sevmiştim" dedi söylenerek "gece yarısı kalkarsan suyu görebilirsin kitap okursam suyu görebilirsin ya da bişey anlatırsan sevdiğim ve sevmediğim şeyleri söylersem suyu görebilisin" "ş anda görüyorum gözlerinin içinde" derin bi nefes aldı "o küçük kızın ablasının ihanetinden akşam kimse duymadan ağlicağını görebiliyorum" dedi benim hakkımda bunaları ne zaman öğrenmişti "bunları nerden biliyorsun akşamları suyun beni ele geçirdiğini sabaha kadar ağladığımı nerden biliyorsun" dedim omzundan başını kaldırıp "sen bir ay kızısın benim ay kızımsın" dedi sakince tekrardan kafamı omzuna koydum
<3
gözlerimi açtığımda yine yataktaydım ve yiğit koltukta yatıyordu ama bu sefer yüzü bana dönüktü "neden beni izliyorsun" dedim uyanık olduğunu bilerek "nerden bildin" dedi "neden izliyordun" dedim tekrar "ağlamaman için su alarsa derinin ona zarar vericeğini biliyorum bu da dolaylı yoldan kendine zarar vermiş oluyorsun" delirmek üzereydim "BUNLARI ARTIK BİLEMEZSIN NERDEN BİLİYOSUN" dedim bağırarak tekrar aynı şeyi söyledi "sen bir ay kızısın benim ay kızımsın" dedi bi dakika bu söz tanıdık gelmeye başladı
"s-sen o musun hayır inanamıyorum" dedim gözlerine bakarken yiğit doğruldu ve camımın önündeki pufa oturdu "sen bi ay kızımsın benim ay kızımsın" o yiğit beni küçükken aile bu kadar zengin olmadan bi apartman dairesinde oturuyorduk orda bi ağaçta tam ay ışığında yiğitle buluşuyorduk ona ne yaptığımı derini suyu babamla yaşadığım herşeyi ona anlatıyordum ay ışığını sevdiğim için bana hep "sen bir ay kızısın benim ay kızımsın" diyordu beni sahipleniyordu" o da bana babasının ona nasıl içip içip vurduğunu anlatıyordu "yiğit nerden tanıdın veya ne zaman" dedim heycanla "ay ışığını sevdiğini söylediğinde senin kadar ayı seven kimseyi tanımadım" dedi ona sarıldım
ama hayla işlerimiz vardı ablam o benden nefret ediyordu yiğitten ayrıldım "yiğit son çaremiz bu kendimi yakalatıcam" dedim...
BU BÖLÜMDE BİTTİ SEVDİYSENİZ OYLARMISINIZ LÜTFEN DİLENCİ DEĞİLİM
-YAY
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli okul
AksiAna karakterimizin okulunda her 3 haftada 1 bi kız kaçırılıyordu ve bunlardan biri ana karakterin kardeşiydi ve ana karakterimiz bu işe bir el atmaya karar verdi