ABLA HEMEN OY AT. SONRA DA BÖLÜM ARASI YORUM. YOKSA ÇOK KIRILIRIM BAK.
----------------------------------------------------------------------------
Seungmin aynada dikkatle kendine bakıyordu. Dün geceden kalmış olan gözaltı morluklarını gördü. Annesinin buna laf edeceğini bilerek kapatıcı sürmeye başladı. Kendini ne kadar iyi ve güzel gösterirse o kadar iyi bir gün geçirirdi. Gözlüklerini taktı ve ağır hukuk kitaplarını çantasına koyarak aşağıya indi. Müstakil bir evde yaşıyorlardı. Tatlı bir bahçeleri de vardı. Dışarıdan ne kadar huzurlu, tatlı bir aile yaşıyor gibi gözüküyordu. İçi öyle miydi acaba?
Merdivenlerin başında durarak kahvaltı eden anne ve üvey babasına baktı. Üvey babası onun gibi gözlüklerini takmış elindeki gazeteyi okuyordu. Bu dönemde gazeteyi nerden bulduğunu bilmiyordu Seungmin ama senelerdir her gün olan bir durumdu. Annesi ise saçları ve makyajı yapılı bir biçimde yemeğini yiyordu. Uzun kollu kazağını iyice çekiştirerek bileğini daha fazla kapatmaya çalıştı. Annesi Seungmin'i fark ederek konuşmaya başladı.
"Seungmin? Niye o kadar bol giyindin ki? Kilo mu aldın?"
"Hayır almadım."
"Oh sevindim. Bu aralar kilona çok daha fazla dikkat etmelisin. Nişanlandın artık. Alfana iyi gözükmen lazım." Seungmin duyduklarıyla sinirlenmemeye çalışarak ellerini sıktı. Nefret ediyordu bu ayrıcalıktan. Alfalardan da nefret ediyordu. Sadece okulu bitirmek ve bir an önce parasını kazanmaya başlamak istiyordu. Sonra hayatına rahat bir şekilde devam edebilirdi.
"Ben gidiyorum geç kaldım."
"Saatlerine niye dikkat etmiyorsun? Manue seni almaya gelecek akşam."
Annesinin konuşmasını beklemeden ilerleyerek evden çıktı. Haberi olmadan kendini bir anda nişanlı bulduğu yetmiyormuş gibi birde akşam onu almaya gelecekti. Saçlarını çekerek olduğu yerde zıpladı. Kendini yola atıp deli gibi ağlamak istiyordu. Elinde parlayan yüzüğü çıkartarak çantasına attı.
Bir kaç saat sonra kendini amfiden dışarı attığında saçı başı dağılmıştı. Hukuk okumak gerçekten hiç kolay değildi. Kendine kahve almak için ilerlerken yol kıvrımında birine çarptı.
"Off dikkat etsene ya, gitti Channel kürküm!"
Seungmin ona bağıran sarışın omegaya baktı. Açık renk bir kot giymişti. Üzerinde mor kısa bir kürk vardı ve makyajını parlak taşlarla süslemişti. Channel kürküne bakarak dudaklarını bükmüş haldeydi. Elindeki kahve kürküne dökülmüştü. Gerçekten çok güzel bir omegaydı fakat insanlıktan nasibini almamış gibi gözüküyordu.
"Bana bak zaten sinirlerim tepemde senin hangi marka umurumda olmadığı kürkünle uğraşamayacağım çekil önümden!"
Sarışın omega bunları duyduktan sonra afallayarak, Seungmin'in gösterdiği yoldan ilerlemeye başladı.
"Ne garip insanlar var ya? Deli midir nedir?"
"Evet, deliyim güzelim aynen. Hadi çok bekleme yapma, haadi."
Bütün sorunlu insanlar onu buluyordu bugün. Ne yapacağını bilemeyerek yürümeye başladı.
İleride duran siyah arabaya baktı. Okula ilk geldiğinde de orada duruyordu. Bir öğrencinin olduğunu düşünmüştü fakat içindeki adam hiç de öğrenci gibi durmuyordu. Yaşlı duruyordu bir kere. Uzun kollu kazağının yukarı kalktığını fark ettiğinde hemen indirmek için elini attığında gördüğü şey ile şaşkına döndü. Çiçekleri parlıyordu. Sarı ve siyah olan ışık saçıyordu etrafa. Bunu başkalarının görmesi onu zor duruma sokacağı için kazağını ellerine kadar çekti.
