11

126 31 13
                                    


OY VE YORUM ATIN LÜTFEN AŞKOLAR

------------------------------


Akşamın serin esintisinde bedenini motoruna yaslamış, her zamanki gibi sigarasını yakmıştı Hyunjin. Başını kaldırarak gökyüzüne baktı. Yıldızlar parlıyordu yine. Gülümseyerek derin bir nefes aldı. Küçükken de bayılırdı gökyüzüne. Özellikle de geceye. Niye bilmiyordu ama o gerçekten de gökyüzüne takıntılıydı. Yıldızlara aşıktı. Ne zaman üzülse , içi daralsa gökyüzüne bakmak isterdi. Bu günde onlardan biriydi. 

İçi daralıyor, hissetmediği kurdu ilk defa kendini belli ediyordu. O diğerleri gibi kurdunu duyamaz ve hissedemezdi. Bu yüzden çoğu zaman içi boşmuş gibi hissederdi.

 Betalar kurtlarıyla az iletişimde olan kişilerdi. Yani omegalar ve alfalar gibi feromonları yoktu ve onlar gibi belli zamanlarda kızgınlığa girmiyordu. Omega ve alfalarda neredeyse 2 ayda bir görülen kızgınlık betalarda yılda bir kez görülüyordu. Arkadaşları çoğu zaman kızgınlığa gireceklerini söyleyip bunun hakkında yakınırlardı. O ise hiçbir şey demeden onları dinlerdi. 

Bazen diğerleri gibi olmamak, yani feromanlarının olmaması , nadir kızgınlığa giriyor olması ve kurduyla diğerleri gibi iletişim halinde olmaması onu eksik hissettiriyordu. Betalar bu dünyada olan nadir bir cinsti. Herkes omega ve alfa olmaktan bahsederken o betaydı. 

Deltalarda nadirdi ama insanlar delta olmak isterdi. Çünkü çok güçlülerdi. Fakat kimse beta olmak istemezdi. Çünkü eksik doğardınız.

O yüzden küçüklüğünden beri bu eksikliğin üstünü kapatmak istermişçesine kendini geliştirmişti. Hwang Hyunjin bir çok konuda bilgili ve donanımlıydı. Etrafındaki insanların bir betanın nasıl bu kadar güzel olduğuna şaşırıyordu mesela ya da nasıl bu kadar iyi dövüşebildiğini merak ediyorlardı.  

 O eksik hissettiğini kimseye belli etmezdi.         

Ve o adam hayatına girdiğinden beri ilk defa kurdunu bu kadar hissediyordu. İçindeki ona ilk defa acı çektirmişti ve bu acı fiziksel değildi. Dayak yediği için veya bir yeri kesildiği için çektiği acı gibi değildi ya da annesini kaybettiğindeki o acı kadar kötü de  değildi. Ufak bir sızlama gibiydi. Ufaktı ama yakıyordu. Tatlı bir hüzün gibiydi bu his. Kurdu eşini istiyordu. Eşlerini.

Bu yüzden bu ilk defa tanık olduğu duyguya dayanamayıp gelmişti. Delta onu o gün eve bıraktığında ufak bir not bırakmıştı. Adresi ve numarası yazıyordu. İhtiyacın olursa gel yazıyordu o notta. Biliyordu adam. Ona ihtiyacı olacağını bilerek yazmıştı o notu. Şimdi ise kapısına gelmiş bekliyordu işte. 

Aradan geçen 5 dakikada bir sigara daha yakarken bir araba sesi duydu. Yakmak üzere olduğu sigaradan kafasını kaldırırken siyah bir arabanın park ettiğini gördü. İçindekinin kim olduğunu tahmin edebiliyordu. 

Chan ise Seungmin'le olan zorlu mücadelesinden sonra kafasında soru işaretleriyle arabayı pak etmeye çalışıyordu. İçindeki delta kıpırdanmaya başlarken hızlıca kafasını kaldırdı. Hwang Hyunjin gelmiş yine motoruna yaslı bir şekilde sigara içiyordu. Her seferinde bu seksi görüntüyü görmek Chan'ı fena halde etkiliyordu. Kafasındaki o pozisyonları atarak kendine gelmeye çalıştı. Halbuki daha yeni kızgınlıktan çıkmıştı.

Arabadan çıkarak betaya yaklaşmaya başladı. Bu sırada beta sigarasını içine çekiyor ve ona gelmesini bekliyordu.

"Gelmişsin."

"Geldim."

"Hep gel."

Deltanın flört eden bakışlarıyla kafasını salladı tamam dercesine. İşine gelirdi.    

Taste / Tüm ShiplerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin