Yarış yerine vardığımızda saat'e baktım daha 03.30'du. Bizim ekip çoktan toplanmıştı. Bu yarışın amacı sadece eğlence tabi bizim için öyle değil. Hem eğleniyoruz hemde kazanırsak karşı tarafın aracını alıyoruz. Aynı şekilde kaybedersek de biz veriyoruz anlaşma anlaşmadır. 4 yıldır Türkiye’deyim ve geldiğimden beri hiç bir yarışı kaçırmadım. Üstelik sadece yarı finale kadar yarışıp kazanıyorum en sin final yarışına katılmıyorum. Çünkü kazanamayacağım yarışlara asla girmem.
Bizim ekibin yanına gittiğimde hepsinin gözü bendeydi. "Ne bakıyorsunuz, noldu?" Bi yerde açık mı varda bakıyorsunuz dememek için zor tuttum kendimi.
Çağrı : Bir şey olduğu yok. Seni burda görünce şaşırdık o kadar.
"Niye hep geliyorum yine geldim şaşırcak bişi yok gibi."
Elif : Bu sefer yarış farklı olucakmış. Motor grubu ayrı, araba grubu ayrı. İki gruptan da iki kazanan çıkarıp dörtlü final yapılcakmış. 1. Olan diğerlerinin araçlarını toplayacak. Böyle duyuru yapıldı.
Sadece "iyi" dedim . Normalde toplu yarış yapılır çeyrek final, yarı final ve final olmak üzere 3 yarış olurdu. Anladığım kadarıyla bu sefer biraz uzun sürecek gibi duruyor.
Yarışa son 15 dk kalmıştı hepimiz yerlerimizi almıştık ve ilk önce ben , cemre , elif ve tanımadığımız 3 kişi daha vardı.
-HAZIR
-3
-2
-1
-BAŞLAYarış başlamıştı yarı finale geçebilmem için ilk 3'ün içinde olsam yetiyordu. Cemre'yle Elif'i geçmek çok kolaydı çünkü benimle yarışmayı sevmiyorlar genelde makas atarak çok yakından geçiyorum böylelikle dengelerini bozuyorum bu yüzden sert oynadığımı söylüyorlar. E zaten oyunun kuralı bu değil mi? Sadece ben değil herkes yapıyor gözünü açman lazım. Önümde tek 1 kişi vardı geçersem kazanıcaktım. Ve sonunda başardım ilk yarışı 1. Olarak bitirmiştim. Aynı şekilde diğerlerini de hallettim. Tabi bi sorun vardı o da final yarışıydı. Karşımda Cemre , Esin ve her sene Fransa'dan buraya yarışmak için gelen biri vardı. Her sene o olduğu için finale çıkmıyordum. Belli sebeplerim vardı.
Final için daha zamanımız vardı. Yarışın yapıldığı yerde ufak bi Cafe gibi bir şey var orda arkadaşlarla oturup bişiler içmeye karar verdik.
Cemre : Uzun zaman sonra ilk defa finale çıkıcam heyecan bastı.
Uğur : Sen bu heyecanla hayatta kazanamazsın kızım.
Salak salak konuşuyordu kızın moralini niye bozuyor anlamıyorum. Ayağına vurdum. "Tabi sen finale kalamadın ya anca milletin moralini boz." Sinir olmuştum Uğur'un bu tavrına.
Uğur : Tamam lan ne vuruyorsun deldin ayağımı.
Karşıdan koşarak biri geliyor. İlk basta korktum bişi oldu zannettim. Gelen kişinin Esin olduğunu fark edince kendi kendime boşver dedim.
Esin : Arkadaşlar Fransa'dan gelen yarışmacı 10 dk içinde burda olmazsa katılamayacakmış.
Gamze : Desenize Ada rahatladı. O varken yarışmıyordu şimdi yarışır.
"Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum arkadaşlar lütfen."
Elif : Güzel bi haber bu o katılamazsa Çağrı yarışır. Çok yakışıklı ve karizmatik bayılıyorum onu izlerken.
"Biliyoruz canım nasıl bayıldığını. İcraatlarınla göstermişliğin var." Böyle diyince herkes gülmeye başladı. Aslında çok da komik bişi söylememiştim ama Elif ne zaman Çağrı'yı görse bişiler oluyordu bu işin sonu hiç iyi değildi. Herkes gülüp konuşurken birden telefonum çaldı.
Uğur: Hayırdır kim atıyor bu saatte?
"Ne bilim daha bakmadım." Telefonun ekranına bakar bakmaz, "geliyorum hemen" diyip yanlarından ayrıldım. Yanlarında konuşamazdım. Telefonu "Ne var, noldu" sorularıyla açtım.
-Yarışta finale kalmışsın tebrik etmek için aradım.
"Sen ve beni tebrik etmek taş yağacak herhalde." Tutamadım kendimi güldüm.
-Ayıp oluyor ama her seferinde tebrik ediyorum.
"Tamam tamam hakkını yemicem, haklısın."
-Hazır mısın benimle rakip olmaya.
"Ya kardeşim her seferinde aynısı oluyor. Sen yarışırsan ben yarışmam. Yapamam."
-Oyun bozanlık yapmasana benden iyi hız yapıyorsun. Geçersin inat etmesene.
"İkimizde sert oynuyoruz. En son ikimize de ne oluğunu biliyorsun. Ben bi sedye de, sen bi sedye de çok güzel yatıyorduk. Teşekkürler ben almıyım."
-Sen kazandın git katıl ben katılmıyorum.
Suratıma kapattı öküz. Yok bu gece herkes üstüme oynuyor. Trip atılmış gibi hissediyorum. Kendi kendime konuşurken bi ses duydum. Bu Cemre'nin sesiydi.
Cemre : ADAAAAA HAADİİİ YARIIIŞŞŞ BAAŞLLIIIIYOOORRR.
Eve gidip uyumak istiyorum. Gerçekten bunu istiyorum. "TAAMMAAMMM GEELİİYOORUUMMM." Hepimiz başlangıç çizgisinde bekliyoruz. Ama bi kişi eksikti büyük ihtimalle gerçekten de gelmicekti. İşime gelir çünkü ikimizin de zarar görme ihtimali çok yüksekti ve bende bunu istemiyorum.
-HAZIR.
-3
-2
-1
-BAŞLA!Yarış başladı ve kendimden o kadar emindim ki öndeydim. Tabi yanımda biri belirene kadar. Bu oydu her sene yurt dışından gelip yarışları kazanan kişi. " Salak ikimizi de zora sokuyor." İç sesimi susturamıyordum. " Madem öyle sen kaşındın." En son kaç hızla geçtiğimi hatırlamıyorum ama yarışı bitirip kazandığımı hatırlıyorum. Bitiş de yoktu, gözlerim onu arıyordu.
Samet: Ada kime bakıyorsun?
"2. Olan şahısı arıyorum."
Samet : O motoru teslim etmeye gitti alacaksın ya.
"Sağol bizimkilere söylersin orda buluşuruz." Direk yanına gittim. Çok sinirliydim kendimi kontrol etmeye çalıştım ama beceremiyorum.
"Ya inanamıyorum sana katılmıyorum diyorsun sonra yanımda beliriyorsun."
-Özür dilerim.
"Özür dilemen hiç bir şeyi değiştirmiyor. Bunu her seferinde söylemekten bıktım niye yapıyorsun. Yarışıcaksan girme de anlarım."
-Fena mı oldu 4 yıldır beni geçen yoktu ama sen geçtin. Neler yapabildiğini gördün.
"Ben kendime güveniyordum zaten ama bu şekilde yapman- neyse boşuna söylüyorum zaten."Tam bir şey söylicekken bizimkiler geldi.
Uğur : Bizim Fransız yenildiğine göre hala bu umut var. Aldın mı anahtarı.
"Almadım, almıycam da istemiyorum kalsın. İyi geceler arkadaşlar benden bu kadar gidip yatmam lazım." Motora atladığım gibi eve geldim. Kafam ayrı vücudum ayrı yorgun hissediyorum. Duşa girip çıktım sonra pijamalarımı giyip yatağa yattım. Tek umudum kabussuz bi kaç saat uyumaktı. Telefonu rahatsız etmeye aldım gözümü kapattığım gibi uyumuşum.