İkyuu!~Kuroken

16~

Beraber kahvaltılarını yaptılar. Ardından masayı toplayıp içeride oturdular. Kenma her zamanki gibi telefona bakıyordu.

Yang ise Akaashi'nin kucagindaydi. Akaashi de onu seviyordu. Kuroo da bazen arada Kenma'ya bakıp yakalanmamak için Akaashi'ye dönüyordu.

Bu ortamın sessizliğini bozan Kenma'nın telefonunun çalması oldu. Arayan babasıydı. Hiç açmak istemesede açtı telefonu.

Ke: efendim ne var yine?

.....

Ke: Sen iyi misin?!

.....

Ke: düzgün konuş!

.....

Ke: öyle mi?!

Kenma sinirden bağırmaya başlamıştı iyice.

Ke: öyleyse neden evlendin! Neden çocuğun olmasını istedin?!

.....

Ke: başının belası öyle mi!

.....

Ke: senin yüzünden herşey! Bana suç bulmaya çalışma şimdi!

.....

Ke: orospunun teki miyim?

.....

Ke: Sen nasıl bir insansın? Nasıl bir baba oğluna bunları söyleyebilir?

.....

Ke: tamam kapat telefonu siktir git şimdi sevgilinin yanına

Kenma telefonu babasının suratına kapatıp telefonu yere atmıştı. Dolan gözlerinden yaşlar akmaması için çabalıyordu. Ancak başaramıyordu.

Ke: ben odamdayım

Yürüyerek aslında koşarak odasına gidip kapısını kapattı. Yatağının yanına oturup dizlerini kendine çekti. Sesi duyulmasın diye ağzını kapattı. Ağlıyordu. Ağlarken bir yandan da duyulmasını istemediği için ağzını kapatıp nefesini tutuyordu. Ama Kenma duyulmasın diye tuttuğu nefesinde boğuyordu kendini.

Ellerini ağzından çekip ellerini ve kollarını tırnaklarıyla çizdi. Kendince kendini sakinleştiriyordu. Tırnakların da kan görünce biraz daha ağladı haline. Gözleri ağlamaktan kırmızı olmuştu. Kollarından ve ellerinden akan kanların sıcaklığını hissediyordu. Dizlerini kendine iyice çekip kollarını dizlerine koydu ve kafasını gömüp ağlamaya devam etti.

Kapının açılmasını duymamış olacak ki Kuroo'nun sesini duyunca başını kaldırdı.

K: Kenma

Cevap vermeden bekledi sadece. Kuroo ellerini ve kollarını görünce koşup ona sarıldı. Kenma daha çok ağlamaya başladı.

K: iyi misin? Ne yaptın kendine?

Ke: dayanamıyorum...artık bıktım...Kuroo..

K: tamam ağlama ben burdayım

Kuroo küçük bir çocuk gibi Kenma'nın saçlarını okşadı ve sakinleşmesini bekledi. Sakinleşince sarılmayı bıraktı ve yüzünü avuçları içine aldı.

Sarışın çocuğun gözleri, yanakları ve dudakları ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu. Dudağını dişlemiş olacakki dudağından ufak kan akıyordu. Parmağıyla kanı silerek kurumuş göz yaşlarını da eliyle sildi.

Kenma'yı kucağına alarak banyoya götürdü. Peşinden Akaashi de gelmişti. Kuroo Kenma'yı klozetin üstüne oturttu ve suyu açtı. Eline bir havlu alıp islatti. Ardından sarısın çocuğa dönüp kanayan ellerini ve kollarını sildi.

Sarışın çocuk sessizce oturuyordu. Akaashi soru sorsa bile cevap vermeden duruyordu. Akaashi konuşmasını istedi fakat Kenma duymuyor gibi davrandı.

Kuroo ellerini ve kollarını sildikten sonra elinden tutup ayağa kaldırdı Kenma'yı. Yüzünü yıkadı ve geri oturmasına yardım etti. Iki siyahlı oğlan karşısında onun konuşmasını bekliyordu. Kenma bir kelime bile söylemiyordu.

Kuroo'nun aklına Yaku'yu aramak geldi. Hemen içeriden Kenma'nın telefonunu aldı ve Kenma'nın parmağını okutup açtı. Yaku'yu bulup aradı. 3. Çalmada telefon açılmıştı.

Y: efendim kedoşum?

K: Yaku merhaba ben Kuroo

Y: Kuroo? Kenma'nın telefonu neden sende Kenma nerede

K: sakin ol Kenma'nın evine gelebilir misin?

Y: hemen geliyorum kapat

...

Yaku geldiğinde Kenma'yı uyutmuştu. Kuroo herşeyi anlatmıştı. Yaku da neden olduğunu anlamıştı.

...
(Buraları yazar yazmaya üşendi)

Kenma

Akşamüstü uyanmıştım. Başım çatlıyordu sanki. Yan tarafa dönünce oturarak uyuya kalmış Yaku'yu gördüm. Yatağımdan kalkarken Yaku uyandı. Koşar gibi yanıma gelip nasıl olduğumu sordu.

Y: Kenma nasılsın

Ke: iyiyim sadece başım ağrıyo

Y: tamam ilaç veririm içeriye gidelim

Ke: tamam Yaku

Koluma girip içeriye giderken yanımda durdu. Asla elimi bırakmadı. Içeriye girdimizde Akaashi ve Kuroo bizi bekliyor gibi oturuyordu. Beni görünce ayağa kalkıp yanıma geldiler.

Niye travma yaşattım çocuğa bilmiyorum neysee

Bu bolum toparlicam dedim de olmadı djbddbdj

Parmaklarınızın ucu yıldıza değerse sevinirim