Gözlerim şaşkınlıkla ona bakıyordu.
"Seni derslerden nasıl uzaklaştırabilirim? Lütfen mantıklı ol."
Doğruldu, gözleri kısıldı.
"Siz hanımefendi." Dedi uzun, ince parmağıyla beni işaret ederek.
"Ayağa kalk."
Şaşkınlıktan gözlerim yerinden çıkacaktı neredeyse, dediği gibi ayağa kalktım.
"Ne oldu." Dedim.
İfadesi biraz yumuşadı, ancak "Arkanı dön." Emrini verirken gözleri hala sertti.
Başımı iki yöne olumsuz bir şekilde salladım.
"Hayır, neden arkamı dönmemi istiyorsun?" Şuan aklımda sadece "arkanı dön." Cümlesi yankılanıyordu.
Derin bir iç çekerek bileğimi yakaladı ve acı verici bir şekilde arkamı çevirmek için uzandı.
"Çünkü," diyerek kulağıma fısıldadı.
"O bol kazağın altına sütyen giyip giymediğini görmek istiyorum."
"Ne." Diyerek arkamı döndüm. Elim ayağım birbirine dolanmıştı ne yapacağımı bilmiyordum.
Profesör Jeon beni yakınına çekti, eli hala bileğimi sıkıca tutarken alçak bir sesle cevap verdi.
"Çünkü... Güzel şeylere karşı garip bir hayranlığım var, bana itaat etmeyenler tarafından giyilseler bile.
"Hm, anlayamadım hocam." Dedim. Bu sözler karşısında zor yutkundum ve kendime gelmeye çalıştım. Doğru söylemek gerekirse, o gerçekten çekiciydi.
Bileğimi bırakmadan boştaki elini kullanarak kazağımın eteğini yavaşça yukarı çekti ve cildimin giderek daha fazlası ortaya çıktı.
"Ama sanırım öylesin canım. Sütyeninin olmaması konusunda haklıymışım gibi görünüyor."
Bedenine dokunan elini yavaşça ittim.
"Ne yaptığını zannediyorsun? Dediğim gibi sen muhtemelen bir sapıksın."
Profesör Jeon'un gözleri karardı, bileğimi daha sıkı kavradı ve acıdan irkilmeme neden oldu. Yaklaştı, sıcak nefesi kulağımı gıdıklıyordu.
"Belki... ama belki de değil. Bakalım bundan sonra ne olacak canım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Professor.
Fanfiction*argo, smut* Profesör Jeon, çok başarılı bir öğretmendir. Her ülkenin en iyi okullarında öğretmenlik yapmıştır. Aynı şekilde, şimdi ise Londra'da iyi bir okulda iyi bir öğretmenlik yapıyordu. Dersine girdiği ve ona özel ders verdiği bir öğrencisi di...
