İNATÇI KEÇİ

-3-

Bartu yine şirkette sabahlamıştı, reklam sözleşmeleriyle alakalı sıkıntılar çıkmıştı sabaha kadar da yanlış kısımları düzeltip iki tarafın da istediği gibi eklemeler yapmıştı, dün yemek yediği için mutluydu çünkü sabaha kadar sadece kafein girmişti midesine "Bi eve gidip duş alayım" yerinden kalktığında anlık gözleri karardı, masanın kenarına tutundu "Bir kaç saat uyusam iyi olur" dedi.

Eve geçtiğin de çoktan duşunu almış geniş soğuk yatağına girmişti, uyumadan önce düşünceler beynin de dolandı, dün bir çok şey görmüştü özgürce cinsel kimliğini söyleyen kişi aklına takıldı "Fazla cesaretli" gülümseyip yan tarafın da ki yastığa sarıldı sıkıca "Biraz da" 'tatlı' kısmını içinden söyledi.

Çalan alarmla söverek uyandı, bugün bir toplantı vardı Almira katılacaktı onu ilgilendiren sadece Krem markasıyla olan fotoğraf çekimiydi. Telefona uzanıp telefonun alarmını kapattı, arama kısmına girip Almira'yı aradı " Alo cadı" karşı taraftan canlı bir ses geldi "Ne oldu sabah sabah tilkiler mi kovalıyor" kıkırdadı "  hayır bugün ki çekimden kim sorumlu?" "Hmm Alpar yapacaktır bugün, ilk günü ama baya yetenekli fark edersin bugün" yataktan kalkıp kıyafet odasına girdi "Sen övüyorsan öyledir, insanları kolay kolay övmezsin cadı" kocaman bir kahkaha koptu "Ben toplantıya gidiyorum kat sana emanet"
"Evrakları mail olarak attım dün düzenledim, kontrolünü yaparsın görüşürüz" telefonu deri koltuğa bırakıp hazırlanmaya başladı.

 Siyah bir gömlek altına, siyah bir keten pantolon, siyah kollu bir kazak ve düz klasik bir ayakkabı giydi, saçlarını her zaman ki gibi özenle tarayıp şekil verdi, kendine bakmayı severdi, yakışıklı olduğunun da bilincindeydi " Bugün de iyiyim" ayna da kendine gülümseyip ayrıldı oradan.

Şirkete gelmesi onbiri geçiyordu önemli değildi 'çekim bir de diyerek' geçirdi içinden. Öğle arası girmeden ekibi toplayıp kısa bir konuşma yapacaktı. Arabayı valeye bırakıp girdi şirkete, dışarıdan ne kadar yakıcı bir teni olsa da duruşu o kadar soğuktu insanlar iş dışın da pek gelmezdi yanına, arkadaşı da yoktu olmamasını da umursamıyordu.

 Asansörün önün de ki bedenle bir kaç saniye durdu, düne nazaran daha spor giyinmişti, daha rahat kıyafetler vardı . Üstün de spor bir gömlek altın da bol mavi bir kot beyaz bir sporla tamamlamıştı, saçlarını doğal bırakmış bukleleri kendi halinde oraya buraya kıvrılmıştı. Uzun boyu ve fiziğiyle en sade şeyler bile çekici duruyordu üstünde. "Spor yapıyor sanırım" yanına yaklaştığın da ilk göz göze geldiler  'yeşilleri cidden güzel' diye geçirdi içinden "Günaydın Alp Bey" Alp kocaman gülümsedi 'biliyor muydu acaba güldüğünde gözleri görünmüyordu ve bu onu sevimli yapıyordu' diye içten içe konuştu "Günaydın Bartu Bey, Nasılsınız ? Yorgun duruyorsunuz?" iç çekti Bartu şirkette ki diğer insanların sorduğuyla aynıydı soruları ama yapmacık değildi sorarken " Tüm gece çalıştım üç saatlik uykuyla ayaktayım" tekrar bir gülümseme "Hala çok yakışıklısınız, uykusuzluk bile bozamamış" Bartu aldığı iltifatla gülümsedi "Siz de" diyerek gelen asansöre bindi, utandı o iltifat etmeyi pek beceremezdi ki "hm ne dediniz ben de ne?" Biraz dibine yaklaştı Alpar avını sıkıştırmış bir aslan gibi Bartu çoktan pençeleri arasın da olduğunu bilmiyordu "Ya-yani siz de yakışıklısınız kıyafetleriniz yakışmış" soğuk terler atıyordu "hahahaha" Alpar içinden ısırmak istedi kızaran yanakları "Bartu Bey bu kadar tatlı olmayın peşinizden koşan çok olur" yutkundu asansörün aynasına dayandı çok açık sözlüydü "Te-teşekkürler, biraz uzaklaşır mısınız?" Bir kaç adım geriye gitti kollarını kaldırdı "Yemedim, görüşürüz" asansör açılınca ilk Alpar çıktı Bartu bir kaç saniye soluklandı cidden soğuk terler atmıştı "Bi erkekten mi etkileniyorum ben" kafasını sağa sola sallayıp çıktı asansörden.