Kiss || Taekook

16

Günler sonra Jungkook okula gelmişti, sonunda buna cesaret edebilmişti. Stresle esmerin elini tutuşunu sıkılaştırdı ve kapının önünde dikilmeyi kesip içeriye girdi. Gözleri korkuyla bahçede gezerek birilerini arıyordu.

En sonunda bahçenin köşesinde tanıdık sarı saçları görünce gülümsedi. Ancak tanıdık olan sarı saçların Hoseok'un gözlüğünü alıp koştuğunu üstelik kendisinin üstüne doğru geldiğini görünce dudaklarını dişledi.

Bir süre sonra kendisine çarparak üzerine düşen arkadaşıyla kendisini yerde bulan çocuk pek şaşırmamıştı. Arkadaşının her zaman ki halleriydi. Sarı çocuk kafasını kaldırıp altındaki bedene baktı. "Sen ne kadar çok Jungkook'a benziyorsun." Elini ağzına doğru şaşkınlıkla götüren Jimin karşısında çocuk gülmeye başladı.

"Jimin benim." Üstündeki çocuğun gözleri açılırken hızlıca kendisine sarıldı. "Sonunda." Oysa ki Jungkook günlerdir Taehyung ile Jimin'in yanında kalıyordu üstelik bu sabah üstündeki çocuğu kendisi okula yollamıştı.

Başında bağıran çocukla Jungkook dikkatini oraya verdi. "Jungkook gelmiş!" Hoseok'un bağırışıyla bütün herkesin dikkati kendisine çevrilmişti, arkadaşının alkışı eşliğinde bir kez daha rezil oluyordu.

Gözünü kırpmasıyla başında diğer arkadaşlarını görünce söylenmeye başladı. "Jimin'i üstümden almazsanız bayılacağım." Bunu duyan Hoseok gözlüğünü çalan çocuktan intikam almak ister gibi kafasına vurdu.

Üstündeki çocuk sinirle ayağa kalkarken Jungkook rahat bir nefes aldı. Kafasını kaldırdığında Taehyung'u göremeyince duraksadı. Bir anda nereye kaybolduğunu anlayamasa da esmerin önemli bir işi olmasa kendisini bırakmayacağını biliyordu.

Çocuk yerde yatmayı bırakıp ayağa dikildi ve kirlenen üstünü sirkeledi. Gözü Jin'e takıldığında ağzı bir karış açılmıştı. Çünkü saçlarının yarısı yoktu. "Ne oldu sana..." Çocuğun sorduğu soruyla herkes kahkaha atmış saçı kesilmiş olan çocuk ise kollarını göğsünde bağlamış ve cevap vermemeyi tercih etmişti.

Jimin ise öne atılarak gururlu bir şekilde konuşmuştu. "Ben yaptım. Yakışmış değil mi?" Jungkook gülmemek için dudaklarını birbirine bastırmış ve kafasını olumlu anlamda sallamıştı. Ancak fazla geçmeden kendisine engel olamamış ve gülmeye başlamıştı.

Fakat onu durduran birşey olmuştu. Görüş alanına giren abisi. Kendisine öyle bir bakıyordu ki, inadına gülmek istemişti ama korkmuştu da. Yanında Taehyung yoktu, arkadaşları vardı sadece. "Hadi içeriye girelim."

Arkadaşları Jungkook'u onaylamıştı. Çocuk hızlı adımlarla hareket etmeye çalışsada bacağında ki ağrı ona engel oluyordu. Abisi daha yeni iyileşmesine rağmen aynı yere tekme atarak daha da kötü hale getirmişti.

Yine de sonunda okula girmiş ve arkadaşlarına bakmıştı. Yaklaşık bir haftadır okulda yoktu, bugün eskisi gibi eğlenmek istiyordu. Yapacaktı da.

Arkadaşlarını yavaşça süzmüş ve gözlerini kısarak bakmaya devam etmişti. "Sizde birşey eksik." Sırayla herkes birbirine bakarken Yoongi bunu bozmuş ve Jin'i işaret etmişti. "Evet saçları eksik." Sinirlenen çocuk koluna vururken diğerleri gülmeye başlamıştı, Jungkook ise bunu fırsat bilip sessizce çantasından su şişesini çıkarttı.

Islanmaya başlayan çocuklar refleksle bağırıp söylenirken Jungkook gülerek Jin'in kolunu tuttu. "Hadi yine iyisin." Koşup kaçmaya başlayan ikili ara ara arkalarına bakıyorlardı. Bir süre sonra durup nefesini düzene sokmaya çalışan çocuklar birbirlerine bakıp gülümsediler.