İlk Karşılaşma

40 11 207
                                    

Sabahın erken saatlerinde annem tarafından zorla uyandırılmıştım. Onun okulu gezi düzenlemişti. Annemde sorumlu öğretmen olduğu için okuluna gitmişti. Babamın da taplantısı olduğu için işine gitmişti.

Bizi Mersin'e Doğa'nın anne ve babası götürüyordu. Orda kalacağımız yere bizi yerleştireceklerdi sonra da çevreyi inceleyeceklerdi.

Bu yurt işini okul ayarlamış aslında. Üniversteyi kazanacaklarından emin oldukları öğrencileri gönderiyolarmış. Ailemizden uzakta dikkatimizin dağılmayacağını düşünmüşler.

Doğa'nın anne ve babası bizimle beraber Mersin'i gezip tekrar Antalya'ya döneceklerdi. Gezeceğimiz yerler yurdun yakın çevresi olucakmış. Öyle dediler bize yani.

Şu an yoldaydık, arabanın içinde bağırarak şarkı söylüyorduk. Doğa'nın anne ve babası gülümseyerek bizi dinliyolardı. Hepimizin sesi aynı anda çıktığı için karga sesine benziyordu ama buna rağmen gülümsüyolardı.

7 saat 26 dakikalık yolculuğun sonuna gelmiştik. İlk önce bizi ve eşyalarımızı yurdun yatakhane kısmına bıraktılar. Doğa'nın anne ve babası yurdun müdürü ile konuşacaklarmış.

Dört kişilik bir oda ayırılmış bize. Yavaş yavaş odaya yerleşmeye başladık. Pati'yi istemiye istemiye amcama bırakmıştım. Yurda evcil hayvan sokmak yasakmış, birilerinin alerjisi olabilirmiş.

Yatağın üstünde gördüğüm yastıkla yüzümde munzur bir gülümseme oluştu. Yastığı alıp hızlıca Doğa'nın kafasına vurdum. Doğa beklemediği hamle ile sendeledi.

"Bu bir savaş ilanıdır Arya. " diyip başka bir yastığı eline aldı. "Bu bir savaş ilanı falan değil diğrek bu bir savaş. " dedim gülerek. Doğa elinedeki yastığı yüzüme doğru savurdu. Yüzüme yediğim yastıkla daha çok güldüm.

"Azıcık uslu durun kızlar. " dedi Hazal gülerek. Elimdeki yastıkla bu sefer de onun kafasına vurdum. Hazal hiç bir şey demeden yatağının üstünden yastığı alıp kafama vurdu.

Masal bu işin dışında kalamayacağını bildiği için o da kendi yatağının üstündeki yastığı eline aldı. "Vurmaya çalışırsanız ben de vurmaktan çekinmem. " dedi büyük bir ciddiyetle Masal.

Hazal, Masal'ın dediğini umursamadan Masal'ın kafasına yastıkala vurdu. Böylece aramızda küçük çaplı bir yastık savaşı başlamış oldu. Bu savaş odanın kapısı açılana kadar devam etti.

Kapıya dönüp baktığımızda Doğa'nın annesi ve babası şaşkınca bize bakıyordu. "Kızlar biz de sizin şimdiye kadar yerleştiğinizi düşünmüştük. " dedi Doğa'nın annesi Feride teyze.

Masal dağılan saçlarını eliyle düzleyerek "Nerdeyse yerleştik sayılır Feride teyzecim. " dedi. Doğa nefesini toparlamaya çalışıyordu bir yandan da yastıkla Hazal'a vurmaya çalışıyordu.

"Belli oluyor Masalcım. " dedi Feride teyze her birimizi süzerek. "Ahmet sen git etrafı gez bir az, ben de kızların odalarına yerleşmelerine yardım edeyim. " dedi Feride teyze biraz duarksadıktan sonra.

Ahmet amca kafasını sallayıp odadan çıktı. "Hadi kızlar başlayalım biz de sizi yerleştirmeye. " dedi Feride teyze.

Oda dört kişinin rahatça sığabileceği bir şekilde tasarlanmıştı. Yataklardan ikisi yanyanaydı, diğer ikiside o yatakların karşısnda yan yanaydı. Odanın duvarları buz mavisiydi. Dört tane gardrop vardı, dört tane çalışma masası ve odaya birleşik banyo ve lavabo vardı.

Odaya tamamen yerleşmemiz iki buçuk saat sürmuştü. Müxik aletlerimizi de getirmiştik. Baterimi odanın köşesine koymuştuk, Hazal'ın bas gitarını baterimin soluna koymuştuk, Doğa'nın elektro gitarını Hazal'ın gitarının yanına koymuştuk.

Cynefin / Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin