Aklım hala almıyordu ne ara döndüm olanlar yeteri kadar canımı yakmıştı nası yapabilirdi bunu bana nası yapabilirdi gerçekleri benden nası saklardı herşey mi yalandı herşey mi?nehir çoktan inmişti aşağıya bende indim kahve yapmıştı şu an tek isteğim bu olabilirdi uyukusuzluktan konuşacak halim bile yoktu ama düşüncelerim mahvediyordu beynime saplanan ağrılar nefesimin kesilmesine neden oluyordu gözlerim istemsiz dolmuştu akan yaşlar yaşadığım acıların sebebiydi hayat her açıdan vurmuştu beni ailem olsaydı şu an bu durumda olmazdım onlar gittiğinden beri hiç bir şey eskisi gibi değil sadece nehir ve senem kaldı onlar benim kardeşim gibi onları da kaybedersem ölürüm<>
"Çilay ağlama"
"Çok yoruldum"
"Biliyorum güzelim ama ben her zaman yanındayım her zaman ne olursa olsun bunu sakın unutma"
"Sana sarılabilirmiyim nehir çok ihtiyacım var"
"sonsuza kadar sarıl gel burya"
O kadar sıkı sarıldım ki nehir beni çok iyi anlıyordu onunla geçirdiğim her vakit ilaç gibiydi dakikalarca ağladım nehir de ağladı ağlarken bile yanlız bırakmıyordu beni gözlerimi temizleyip koltuğa uzandım gözlerimi kapadım sonsuzluğa kapadım hiç açmamak üzere kapadım uyumak bir kaç saatliğine herşeyi unutturuyordu yiğiti de sırtımı yaslamıştım beni asla yarı yolda bırakmaz demiştim öyle ummuştum düşünceler ölürücek beni uyuku tutmamıştı nehire benimle annem ve babamın yanına gelmesi için rica ettim kırmadı , kırmaz üzerimizi değiştirip çıktık<>
"Senemi de arayalım mı oda çok sevinecek geldiğine "
"Tabiki"
Yürüyerek gitmiştik senem beni bir kaç dakika öpüp koklamıştı gerçekten çok özlemiş , mezarlığa girdiğimizde kalbime saplanan acı gözyaşlarımın akmasına sebep olmuştu unutmak ne acı bir duyguymuş unutmanın acısı ölümün acısından daha kötü tıpkı ölmüş birini gelmeyeceğini bile bile beklemekmiş unutmak , kabirleri biraz uzakta olduğu için ağlaya ağlaya bir an önce yanlarına gitmek için hızlı hızlı adımlar atıyordum annem olsaydı dizlerine başımı koysaydım bi okşasa her derdime derman olurdu bilirim gelmeyeceksin hiç bi zaman gelmeyeceksin , kabirlerine ektiğim çiçekler büyümüştü biraz dertleşip ağladım sıfır uyukuyla ayakta durmaya çalışıyordum ağlamaktan başıma saplanan ağrılar yüzünden ayakta duramıyordum vedalaşıp çıktık mezarlıktan ikiside koluma girmişti eve kadar öyle yürüdük ...
"Çilay ayakta duramıyorsun"
"Nehir başım dönüyo"
"Az kaldı geldik bebeğim"
Nehir'den
Ayakta bile duramıyordu koltuğa yatırıp senemden soğuk su be bir bez getirmesini istedim ağlamaktan helak olmuştu ateşi de vardı beline yastık koymak için yeltendiğimde elime gelen kan ile şok olmuştum yarası kanıyordu<>
"Çilay yaran kanıyor senem napıcaz ben saramam"
"Bende yapamam ambulansı arayalım"
Bir kaç dakika sonra ambulans geldi hızlıca hastaneye gittik senem nehirle beraber bende arkalarından arabayla gittim korkudan ödüm kopuyordu yol boyunca durmaksızın dua ediyordum hastaneye vardığımızda arabadan inip koşarak yanlarına gittim acilden aldılar pansuman yapmak için odaya götürdüler bizi almadılar telefonu çalınca gözyaşlarımı silip dışarı çıktım yiğit arıyordu ağzıma geleni sötleyecektim hangş yüzle aradığını anlayamadım <>
"Sen hangi yüzle arıyorsun ya "
"Sen kimsin çilay nerde "
"Benim nehir Çilay hastanede yarası kanıyordu ateşi vardı"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ VE SONSUZ
Romantik" Ay çilay'a onu ne kadar çok sevdiğimi söyle " Demişti ,beni dolunaya anlatmıştı...