6=dilek

10 2 16
                                    

Felaketin haberi her zaman olduğu gibi tez vakitte yayıldı.

Tüm haber kanallarında aynı haber, benzer manşet yer alıyordu. İnsanlar panik hâlindeydi fakat insanlara ek olarak Jongseob da bir gerginlik içindeydi. Sebebi ise Jiung'du.

Jongseob, Jiung'un kendilerinin aksine insan olduğunu düşündüğü için bir yol arıyordu. Jiung'u kurtarmak için herhangi bir yol...

Jiung'sa çoktan umudunu yitirmiş bir şekilde yüzündeki buruk tebessümle yanındaki sarışınla ilgileniyordu.

Birbirine karışmış havada hem bulutlar hem de güneş hâkimdi. İkisi beraberken rüzgâr son hızıyla esiyor ve ikiliyi rahatsız ediyordu çünkü Soul da içinde bir sıkıntı hissediyordu.

Soul, "Jongseob?" diyerek kendini belli ettiğinde Jiung iç çekerek dizlerinde yatan Jongseob'un kalkışını izledi.

"Efendim Soul?"

"Asteroit Steph'e çarpmaz, değil mi?"

"Bilmiyorum Soul ama insanlar Dünya'ya çarpacağını söylüyor."

"Steph'e bir şey olmaz o zaman, değil mi? Bugün onu görmedim de." diye cümlelerini sıralayan Soul'la Jongseob, sıkıldığını belirtircesine nefesini verdi.

"En azından birimiz sevgilisini koruyabiliyor." diye düşündü fakat dile getirmedi Jongseob. Onun yerine "Çünkü daha gece olmadı Soul." diyerek Soul'u başından gönderdi.

Soul ise "Aptal Steph." diye homurdanarak başka yerlere esti.

Jongseob, tekrar Jiung'un dizlerine yatarken "Özür dilerim." dedi.

Jiung anlamazca ona bakarken "Neden özür diliyorsun?" diye sordu.

"Sen sözünü tutarken ben tutamadım." dedi Jongseob. "Seni kurtaramayacağım. Bir yolunu bulamıyorum."

"Belki de böyle olması gerekiyordur." dedi Jiung gökyüzüne bakarken. "Ben de sözümü tuttum sayılmaz. Seni kurtaran bir asteroit, ben değilim."

"Belki de senin dileğini taşıyan bir astreoittir."

"Belki de." diyerek onayladı Jiung.

"Ben de yok olmak istiyorum." diyerek oluşmaya başlayan sessizliği yıktı Jongseob.

"Hayır." dedi Jiung kaşlarını çatarken. "Sen var olmaya devam edeceksin."

"Ama sen olmayacaksın."

"Benden izler kalacak ama."

"İzleri değil, seni istiyorum." dedi Jongseob korkulu bakışlarını kısık bakışlara değdirirken. Yattığı yerden de doğrulmuştu.

"O zaman bu anlarımızın tadını çıkaralım." derken Jiung bakışlarını Jongseob'un davetkâr dudaklarına indirdi.

Jongseob ise Jiung'un bakışlarını fark ettiği anda beklemeden dudaklarını birleştirdi. Şimdilik çözüm bulmayı ertelemişlerdi.

İstedikleri gibi birbirlerinin dudaklarında dinlenebilirlerdi.

cok yorgunum

asteroit (JiSeob)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin