Aradan bir süre geçti ve Hyunjin koluma girip sahneye çıktı.
Konuşmaya başladı.
"Öncelikle hepinizegün buraya geldiğiniz için teşekkür ederim duyurularımı yapmaya başlıyorum. Öncelikle biliyorsunuz ki şirketim SH groups 4. Yılına giriyor ve şimdiden Güney Kore'nin en büyük şirketlerinden biri. Ben de bunun sonucunda şirketime bir reklam amacıyla önünüzde hemen şuanda yanımda bulunan Güney Kore'nin en ünlü modeli Lee Felix ile bir anlaşma yapacağım."
Hyunjin önündeki masada bulunan kağıdı bana getirip elindeki mürekkepli kalemi bana uzattı.
Anlaşmayı okuduğumda fazla birşey istemediğini, sadece şirketinin yüzü olmamı istediğini fark ettim ve etraftaki topluluğun alkışları içinde kağıdı imzaladım.
Hyunjin bana sıcak bir gülümseme verip yeniden mikrofonu eline aldı.
"Şuan itibariyle Lee Felix , şirketim SH groups'un yeni yüzü. İkinci duyuruma geliyorum. Söyleyebilirim ki hepinizin şok olacağı bir durum. Öncelikle bilindiği üzere uzun bir süredir hakkımda sevgilisi var şeklinde iddialar yayılmıştı. Bu iddiaların hepsi yalandı. Fakat bir süre önce yaşanan bir gelişme ile şu anda sizlere sevgilimi takdim etmek isterim."
Hyunjin bana doğru cesur ve zarif adımlarla yürüyüp elimi tuttu ve beni sahneye öne çıkardı.
Herkesin yüzünde anlam veremeyen ve şok dolu bir ifade vardı.
Hyunjin mikrofonu eline aldı ve konuştu.
"Sevgilim Lee Felix."
Benim yüzüm kızarırken herkes ıslık çalıp alkışlamaya başladı.
Hyunjine döndüğümde o da bana döndü ve hafiften üzerime eğilip çenemden beni kendine çekti ve bir elini belime dolayarak dudaklarımı sıcacık dudakları ile birleştirdi herkesin önünde.
İnsanlar. Bir sürü insan.... Hepsinin önünde Hyunjin ile öpüşen ben....
Bir saniye aklım donduktan sonra ben de onu öptüm ve üç saniye sonra dudaklarımız ayrıldı.
Donakalmıştım.
Hyunjin yeniden topkuluğa dönüp konuştu.
"Beni dinlediğiniz ve buraya geldiğiniz için yeniden teşekkür ederim."
Daha sonra bileğimden tutup beni çekiştirerek sahneden indirdi.
Sahne arkasına gittiğimiz anda Minho ile Chan yanımıza geldi.
"NOLUYO AMINAKOYİM"
İlk ses beklediğim gibi Minho'dan çıkmıştı.
Hyunjin bezmiş bir ses tonuyla crvap verdi.
"Ebenin amı oluyo Minho. Duydun ya mal."
Daha sonra arkamdan hiç yabancı olmayan bir ses geldi....
Gitarist agam Jisungun sesiydi bu....
Arkamı döndüğümde Jisung bir takım elbise değilde daha rahat bir kıyafet giymiş bi şekilde duruyor ve bana şok içinde bakıyordu.
"Felix sen en bok yedin amınakoyim."
Minho , Jisung'a büyülenmiş gibi bakıyordu.
Ben cevap veremeden Minho cevap verdi.
"Ne duyduysan o oluyo güzellik. İstersen bizde olalım ha?"
Minho, Jisung'a göz kırptı.
Jisung ise sırıttı ve konuştu.
"Pardon beyefendi ama tipim değilsiniz."
"Tipini değiştiririz güzellik yeterki sen iste."
Sonra ses Hyunjinden geldi
"En iyisi biz sizi yalnız bırakalım. Minho sen çocuğa veririsin telefon numaramı."
Minho sırıtırken başıyla onayladı ve daha sonra önüne döndü.
Göz açıp kapayıncays kadar Hyunjin tarafından kucaklanıp arabaya götürülmüştüm bile.
Fakat bu sefer arabayı Hyunjin kullanıyordu....
Aradan sessiz bir yarım saat geçtikten sonra Hyunjinin malikanesine giriş yaptık...
Büyüleyici görünüyordu...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Hyunjin malikanesinin önü)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.