arranged marriage || Yeongyu (omegaverse)

Yedi

Beomgyu gözlerini yavaşça aralayıp etrafına bakındı. Burası onun odası değildi.

Burası Yeonjun'un kaldığı misafir odasıydı.

Yatağın diğer tarafına baktığında orada biraz önce Yeonjun'un yattığını örtüdeki buruşukluklar sayesinde kolayca anladı. Zaten oda buram buram Yeonjun kokuyordu.

Yataktan yavaşça kalkıp odadaki küçük banyoya doğru ilerledi. İçeri girer girmez musluğu açıp yüzünü yıkamaya başladı.

Kafasını kaldırdığında gözleri boynuna kaydı. Boynuda..Morluklar? Garip morluklar ve ısırık izleri vardı.

Bir süre gözlerini kapatıp dün akşam ne olduğunu düşündü Beomgyu. Hatırladığı tek bir şey vardı. Dün akşam gerçekten fazla içmişti.

Yüzünü kurulayıp önce bayodan daha sonra odadan çıkıp salona doğru ilerlemeye başladı. Evde ses yoktu. Yeonjun çoktan gitmiştir diye düşündü Beomgyu.

Ama gitmemişti. Koltukta yayılmış, telefona bakıyordu. Beomgyu mutfağa geçip bir şeyler hazırlamaya başladı.

Yeonjun ise ara sıra ona bakıyordu. Aklında tek bir şey vardı; 'Lütfen hatırlıyor olmasın'

"Ben çıkıyorum."

Beomgyu elindekileri bırakıp Yeonjun'a doğru döndü.

"Nereye?"

"İşim var."

Her zaman yapardı bunu. Boşver...Seni ilgilendirmez...İşim var... Hiç bir şeyi Beomgyu'ya net olarak söylemezdi.

Yeonjun kapının yanındaki askılıkta duran ceketini alıp çıkmış ve kapıyı sertçe kapamıştı.

"Baştan söyleseydi keşke tek kişilik hazırlardım.."

~~~~~~~~~~~~~

Kim bu kız?

Beomgyu oturduğu masada elindeki kitabı yüzüne dayamış çaktırmadan onları izliyordu. Neden bunu yapıyordu, neden buraya kadar peşinden gelmişti bilmiyordu. 'Sadece merak ettim' diye geçiriyordu aklından.

Sadece merak olmadığının kendisi bile farkında değildi.

Karşısında bir kız vardı. Yeonjun ile konuşurken sürekli gülümsüyor ve samimi davranıyordu.

Cidden kimdi bu kız?

"Bir şey ister misiniz acaba?"

Yanına gelen garsonu farketmemişti. Aniden kendisine yöneltilen soru ile yerinden hoplamıştı.

"Oh, Kahve alayım."

Garson meraklı bakışlarını ondan çekmeyince devam etti. Sırf ayıp olmasın diye alıyordu kahveyi.

"Americano."

Garson gittiğinde onları izlemeye devam etti Beomgyu. Karşısındaki kız hoşuna gitmemişti.

"Siktir-"

Yeonjun bakışlarını aniden ona çevirdiğinde tekrar kitaba gömüldü Beomgyu. Bu sefer kesin yakalanmıştı.

Kalkmaya karar vermişti. Tam sandalyeden kalkarken,

"Buyrun kahveniz."

Adam göz devirip gitmişti. Beomgyu ne kadar sinir olsa da yapacak bir şey yoktu. Parayı ödeyip hemen çıkacaktı.

Kahveyi eline alıp kalkacağı sırada Yeonjun'un masaya doğru geldiğini farketti. Tekrar oturup yüzünü kitap ile gizlemeye çalıştı. Eh..Pek becerdiği söylenemezdi.

"Beomgyu"

Ses gelmeyince tekrarladı Yeonjun.

"Beomgyu?"

"Hm?"

Kitap okuyor gibi yapıyordu. İnandırıcı değildi ama.

"Ne yapıyorsun Beomgyu?"

"Kitap okuyorum. Görmüyor musun?"

"Kitabı ters tutarak nasıl okuyorsun?"

Beomgyu kitabı ters çevirip baktı. Kitabı düz tutuyordu.

"Yoo düz tutuyorum."

"Peki bunu anlamak için niye kapağa bakmaya gerek duydun?"

Çok fena ters köşe olmuştu. Kitabı yenilmişlikle masaya koyup kahvesini yudumladı.

"Neden buradasın?"

"Bilmem. Buraya gelesim geldi."

"Karşılaşmamız tesadüf yani?"

Beomgyu kafasını sallayıp çevirdiğinde Yeonjun derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.

"Bak Beomgyu... Dün gece sarhoştum, sende öyleydin. İkimiz de ne yaptığımızın farkında değildik. Sana söylediğim şeyler...Bunlar doğru değildi. Ciddiye almadın değil mi? Beomgyu be-"

"Neyden bahsediyorsun?"

Yeonjun donakalmıştı. Hatırlamıyor muydu yani? 

"Ha? Boşver saçmalıyordum ben."

"Dün gece ne oldu Yeonjun? Ne söyledin bana?"

"Boşvermeni söyledim."

Yeonjun masadan kalkıp kapıya doğru ilerlediğinde Beomgyu da kapıya doğru ilerlemiş ve ödemeyi yapıp çıkmıştı.

                                 -