×5

127 21 0
                                    

Changbin merdivenleri koşar adımlarla inmeye başladı, zemin kata yaklaştığında Seungmin'in bağırışını daha net duymaya basladı. Changbin o an anladı ki durumu kötü olan diğer çilli çocuktu, zayıf bir bünyeye sahip olduğunu bir bakışta anlamıştı, ilk başta büyük olanın rahatsız olduğunu düşünmüştü ama zindana girince bütün fikri değişti.

Alt kata indiğinde hemen Felix'in hücresine doğru adımladı. Gördüğü beden yerde hareketsizce yatıyordu. Vücudu terden sırılsıklam olmuş nefes alıp almadığı bile belli olmuyordu.

Birilerinin geldiğini duyan Seungmin yine yardım çığlıkları atmaya başlamıştı.

"Lütfen onu kurtarın, onun hiçbir suçu yok ben zorladım, lütfen bişeyler yapın.."

Hıçkırıklarının arasında konuşmaya çalışıyordu. Changbin arkasındaki adama emir verdi.

"Yerde yatan adamın kapısını açın derhal!"

Adam Changbin'in sözünü ikiletmeden zindanın kapısını açtı.
Changbin içeri girdi ve küçük olanı kucağına alıp merdivenlere yöneldi.

" Bu olaydan Lord'a bahsedenin canını bizzat ben alırım. Hiç kimseye hiçbir şey söylenilmeyecek. Anlaşıldı mı?"

Görevli onaylar biçimde başını salladı. Changbin ise vakit kaybetmeden kendi odasına doğru adımladı.

"Ona zarar verme lütfen.."

Zavallı Seungmin ise onların arkasından sadece bakakalmıştı. Elinden gelen sadece Felix'e bir şey olmasın diye dua etmekti.

Changbin odasına çıkar çıkmaz kapıdaki görevlilerden doktor çağırmasını emretmişti.
Felix'i nazikçe kendi yatağına yatırıp elini küçük olanın alnına koyup ateşini kontrol etti, çocuk resmen yanıyordu, hemen banyosuna koşup ıslak bir bez alıp alnına yerleştirdi. Nabzını kontrol etti, nabzı çok yavaş atıyordu. İçinden zaten öldürülecek olan birisini neden kurtarıyorum ki diye geçirdi.

Terden ıslanmış olan kıyafetlerini çıkardı yavaşça vücudunu silmeye başladı. Felix anlamsız mırıltılar çıkarıyordu. Changbin ne dediğini anlamak için biraz daha yaklaştı.

"Ü-üşüyorum, ç-çok s-soğuk."

Changbin fazla vakit kaybetmeden çocuğun üstünü değişirdi kendi pijamalarından giydirip tekrar yatağa yatırdı.

"Biraz daha dayan iyi olacaksın."

Kapı çaldı ve görevli doktorun geldiğini haber verdi. Doktor vakit kaybetmeden içeri girdi ve hastasını muayene etmeye başladı.

Changbin ise kenarda öylece dikiliyordu.

"Ne zamandan beridir bu halde?"

"Daha bu gece getirdik zindanda fenalaştı bende sizi çağırdım."

"İyi yapmışsınız biraz daha bekleseydi ölebilirdi."

Doktor çantasında getirdiği serumu Felix'e taktı. Changbin küçük olanın solgun yüzüne baktı. Dudakları kurumuş, yüzü sararmıştı öyle ki yüzündeki çiller bile zar zor görülür hale gelmişti.

"Nesi var Doktor?"

"Birkaç test yapmamız gerek ama enfeksiyon kapmış büyük ihtimalle biraz dinlenmesi lazım. Getirdiğim ilaçlar biraz olsun iyileşmesini sağlar. Ama en önemlisi iyi bir bakım ve istirahat."

"Teşekkür ederiz."

"Rica ederim."

Doktor odadan çıktı, odada sadece ikisi kalmıştı. Changbin yatağın hemen karşısındaki kadife koltuğuna oturdu. Şimdi ne yapması gerekiyordu. Chan öğrenirse başı büyük derde girerdi ama şuan önemli olan tek şey küçük olanın iyileşmesiydi gerisini ondan sonra düşünecekti.

BLOOD🩸CHANMINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin