-4 Şeytan Uşağın Aşkı

52 2 0
                                    

Birinci günü okuduktan sonra Ardındaki birkaç gününde okudum Aralarındaki bu Güçlü bağın Ne olduğunu çok daha iyi anlamıştım Maceradan maceraya atılıyorlardı Fakat her gün birbirlerine daha çok yaklaşarak Daha samimi duygular besliyorlardı Günleri say say okudum Okuduğum en son bölümde Sebastian'ın Yani babamın Önemli bir şey söyleyeceği hakkında bahsediyordu Fakat Günlük burada bitmişti Günlüğün diğer sayfalarını boş olduğunu anlayınca Kafama Hızlı bir şekilde Tanakaya çevirdim

-G-günlük burada b-bitiyor Devamı n-nerede

-Bu kadar heyecanlanmamalısınız genç efendi

Bir kitap daha getirmişti Bu diğer kitaptan kesinlikle farklıydı

-Bu da diğer babanıza ait efendim

-C-c-ciel mi?

-Evet efendim

Günlüğü elime aldım Birbirine benzeyen yazıları geçtim Ve babamın söyleyeceği o bölüme geldim Heyecanlı bir şekilde hemen okumaya başladım 


--------------------??? GÜN (o kadarını hesaplamadım)-------------

Sebastián'ın bana söylemek istediği bir şey Var gibi duruyordu Ona sorar gözlerle baksamda gözlerini benden kaçırıyordu

-Bugünün planı nedir Sebastian

-B-bu Günün planı...

Sebastian kekelemişmiydi Bu onun asla yapmayacağım bir şeydi onun bu sözleri arkasında donuk bir şekilde Sebastián'a bakıyorum

-Bir sorun mu Var Genç efendim

-Peki senin bana söylemek istediğin bir şey var mı

-Benim mi?

Gözlerini resmen benden kaçırıyordu

-Söylemek istediğin şeyi dinliyorum

-Efendim bunun için daha çok erken olduğunu düşünüyorum

-Bu Bir emirdir Sebastian,aklından ne geçtiğini söyle

Boğazını temizleyerek Kulağıma doğru yaklaştı Fısıltılı bir şekilde

-Lütfen bu davranışımı maruz görün ama Bir Şeytanın duygularının olmayacağını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz

Ne demek istemişti tam olarak anlayamamıştım Bir Şeytanın duyguları derken neyi kastediyordu Anlamadığım bu olayın üstüne daha fazla gitmek istemedim Ve Sebastián'a doğru baktım

-Bana tatlı bir şeyler hazırla

-Anlaşıldı

(1-2 saat sonra)Bunu ciel yazmadı)

Agh Sebastián'ın söylediği şeyi bir türlü aklımdan çıkartamıyordum Ne demek istiyordu Yoksa bana birine aşık olduğunumu ima ediyordu Neden buna bu kadar kafa yorduğumu anlayamamıştım 

-SEBASTİAN

-Bir sorun mu Var Genç efendim

-Neredeydin

-Verdiğiniz işleri hallediyordum

-Sana sormak istediğim bir soru var

-Tabiki Genç efendim

-Bir Şeytanın duyguları var demek isterken neyi kastettin Yoksa bir insana aşık mı oldun

-Evet Genç efendim bir insana aşık oldum

Sebastian bir insana aşıkmı olmuştu Nasıl Olur Nasıl olabilir böyle bir şey!!!

-Çık Dışarı Sebastian

-Efendim-

-Söylediğim sözü bana geri söyletme

-Emredersiniz

Sebastian bir insana aşık olamazdı Buna izin veremezdim Kafamda böyle şeyler zırvalarken

-Ben neden bunu düşünüyorum Sebastian sadece benim kahyam Daha fazlası değil 

Kalbim çok hızlı bir şekilde atmaya başladı Nefes alışverişim bozuluyordu Gözlerim birden kapandı...

-Sonunda Uyandınız Genç efendim

-Sebas-chan..

-Lütfen rahatınızı bozmayın efendim

-Bana ne oldu böyle

-Sadece astımınız

-Peki,Aşık olduğun insan kim

Söyleyeceği şeyi duymak istemiyor gibiydim Kalbim yine hızlı atmaya başladı

-Sevdiğim insanın adı Ciel, Kont Ciel Phantomhive'dir Efendim

Söylediği bu söz de Ciddi miydi O kadar çok şaşırmıştım ki Sadece gözlerimi kocaman açmış bir şekilde Sebastián'a bakıyordum Ağzımdan bir şeyler zırvaladım

-Sen ciddimisin

-Evet efendim size asla yalan söylemememi emretiniz Ben bu konuda Ciddiyim

-C-ciddimi

Bu cevaba ne cevap vereceğimi bilmiyorum İstediğim cevap bu muydu Bende Sebastián'a karşı bir şeyler hissediyor muydum Çok kısık bir sesle

-Seninle birlikte olmak istiyorum

-Efendim Duyamadım bir daha tekrar eder misiniz

Gitgide sesi mi daha fazla yükselterek

-Seninle birlikte olmak istiyorum,Seninle birlikte olmak istiyorum

-Benim size karşı hislerim ile'mi Bu sözleri söylüyorsunuz

-Hayır Sebastian ben seninle birlikte olmak istiyorum

-Gerçektenmi Genç efendim

Ben bu lafları nasıl söylemiştim Kesinlikle kendimde değildim Bu kişi ben değildim Sebastián'ın sorusuna ne cevap verecektim Suratımı aşağı Doğru sarkıtarak Utancımı gizlemek istedim Ama vücudu mu Beynim değil Kalbim yönetiyordu

-E-evet Seni seviyorum Sebastian

Sebastián'ın bana Karşı yaklaştığını gördüm Elleriyle çenemden tutarak kafamı yukarı kaldırdı Suratını suratıma daha fazla yaklaştırarak onun dudaklarıyla benim dudaklarımın birleşmesine neden oldu Bu gerçekten doğruydu Vücudumu kalbim yönetiyordu Dudaklarını dudaklarımdan ayırarak

-Ben de sizi seviyorum Sevgili Efendim

beni kucağında taşıyarak Odamdaki yatağa kadar götürdü İlk olarak kendi üzerini çıkarttı Sonra iste benim düğmelerimi açmaya başladı...

________________________________________________________

Bundan daha fazlasını okuyamazdım Aralarındaki aşkın nasıl gerçekleştiğini öğrenmiştim Yani benim iki babam vardı Sebastian Michaelis ve Ciel Phantomhive. Ama biz nasıl dünyaya gelmiştik Ve bizi bırakma nedenleri neydi Bu sonraki sayfalarda yazıyorummu diye Göz gezdirmeye başladım Fakat geçtiğim her sayfaya bir göz  değdiriğimde ve Renjiro yanımda okurken Odaklı bir şekilde bu sayfalara bakıyordu

-ew bu iğrenç

-Renjiro bu sayfaları okumamalısın Bunlar ayıp şeyler

-Ama şunların yaptıklarına bak Samuru

Sayfalar geç geç bitmiyordu Anlata anlata bitirememişlerdi Her bir sayfaya göz gezdirdiğimde Bizim bir dünyaya nasıl geldiğimizi daha çok anlıyordum Renjiroda yanımda okuyordu

-Hey şuraya bak

-Renjiro Bakmayı kes

-Ama şuna bak

-RENJİROOOOO

-ehehee





Devam edecek



1985 (Sebaciel)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin