-0.4

57 7 5
                                    

--Aynı Gün

-Minho'dan

Dördüncü dersin ortasında kapı tıklama sesi ile içeri Jeongin girmişti. O da bizimle aynı sınıfta, sayısalcıydı. Herkes meraklı gözlerle ne olduğunu sorarcasına bakarken o ise sadece sırıtarak yerine geçmişti.

Bu sırıtışın anlamını biliyordum, yine annesi ile görüşüp para teklifi ile müdürü ayartmışlardı. Bu durumda ya ikisi de disiplin almayacaktı ya da sadece Felix alacaktı. Bu düşünce ile Jeongine sinirli bakışları yollarken o ise bana bakarak sadece kıkırtısı ile cevap vermişti. Bu zengin bebesi cidden çok..

Neredeyse on dakika faha ders işledikten sonra zil çalmış, Hyunjin ve Changbin'i sınıfta bırakarak Felix'in sınıfına koşar adımlarla ilerlemiştim.

Sınıfın kapısından içeriye girer girmez en arka sıradaki Felix'in boş olan yanına oturmuş, kollarını kendine yastık yapıp kafasını yerleştirmiş Felix'in saçını okşayıp kafasını kaldırmasını sağlamıştım. Kafasını kaldırdığında ağladığı belli olan kırmızı gözleri ile bana bakmıştı.

"Ceza.. Aldın mı?" diye sordum.

O ise konuşma gereği duymadan kafasını yukarı aşağı sallamış, aklına geldiği için tekrardan dolu gözleri ile bana bakıyordu. Kafasını omzuna yaslayıp ağlamasına izin vermiştim. O da bunu anlamış olacak ki bozuntuya vermeden bana sarılmış, daha şiddetli ağlıyordu. Bir müddet daha ağladıktan sonra ağlaması durmuştu zaten.

"Ne oldu tam olarak?" diye sordum bu sefer de.

"Her zamanki gibi sataşacak yer arıyordu. Birden omuz atıp bana 'Ne yapıyorsun' diyince biraz sözlü kavga ettik. Sonrasını da görmüşsündür." diye cevap verdi.

"Peki disiplin?"

"Ailesini arattı, hiçbir suçum olmamasına rağmen suç yiyeceğim büyük ihtimalle. Birkaç gün sonra, ayın sonunda disiplin kurulu toplanıp cezaları teker teker sicile işleyecekmiş." dedi.

"Üstelik disiplin cezası işlenirken babamla da konuşacaklarını söylediler. Ona yük olmak istemedikçe, ister istemez çok fazla yük oluyorum." diye ekledi ve başını eğdi.

"Hallederiz Felix. Olmazsa benim ailem ile de görüşürüz." diye teselli etmeye çalıştım. Teselli etmekte cidden berbat olmama rağmen..

--Aynı Gün

-Hyeontae'den

Abimin bugün geleceğini söylemesine rağmen gelmemesinin ardından ben onun sınıfına gitmeye karar vermiştim. İki kat inip 11/H sınıfını aramaya koyuldum. Sınıftan pek çıkmayan biri olduğum için diğer sınıfların nerede olduğunu da pek bilmiyordum.

"Hey, sen 9. sınıf değil misin? Burada işin ne?" diyip kahkaha tufanına tutulan gruba baktım. Aman ne komikmiş, bir daha espri yapma mümkünse.

"Hyung şuan olmaz, Minho Hyungu arıyorum." diye başımdan savmaya çalışıp sınıfları aramaya devam ettim.

"Bu zamanlar da sizde aşırı yakınsınız bakıyorum, aranızda ciddili bir şey olduğunu düşünmeye başlıyorum." dedi Jisung Hyung. Ah, cidden sırası değildi şuan.. Onu cevapsız bırakıp B bloğundan A bloğuna yol aldım. Hâlâ arkamdan gelen o grubu umursamadan.

En sonunda H şubesini bulup içeri girdim. Fakat abim yerine Changbin ve Hyunjin Hyung buradaydı.

"Şey.. Hyung, Minho Hyung nerede biliyor musun?" diye sordum Hyunjin'e.

Popully/MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin