-41-

87 11 28
                                    

Ayy boş düşüncelere kapılmamalıyım.

Yolda giderken iri yarı, pis sırıtışlı bir adam bana doğru geliyordu. Cidden! Bunlar hep benim başıma geliyor.

"Merhaba güzellik, evim boş gelemk istermisin"

Ew iğrenç.

"Güzellik senin götüne girsin! Bas git işine!"

O bana biraz daha yaklaşırken, ben geri gidiyordum. Olacaklardan ben sorumlu değilim. Kendisi istedi böyle olmasını.

Adam bir adım daha atamadan, bacak arasına tekme attım. Kendisi attiğim tekme ile inlerken yüzüne çok sert olan bir yumruk attım. Adam attığım yumrukla hem şaşırmıştı, hem de acı bir şekilde inlemişti.

Uzun zaman oldu insan dövmeyeli. Özlemişim.

Adam, yeri boylar ken ben karnına yekme atmaya devam ettim. İşim bitince oradan gittim. Bana bulaşmamalıydı.

Tam da zamanın da Woo aramıştı.

Selam, Woo.

Selam, Deju neredesin? Almaya geleyim mi?

Gerek yok, zaten yaklaştım. Birzadan orada olurum.

İyi, bekliyoruz.

Tamam bay.

Bay.

( Arama bitti...)

Biraz daha yürüdükten sonra nihayet yurt'a gelmiştim.

İçeri girip kapıyı tıklattım. Kapıyı Yunho açmıştı.

Ama açmasıyla kapatması bir olmuştu.

"Ya! Açsanıza kapıyı"

"Hongjoong! Burada Deju var. Gercek değildir dimi?!"

Cidden inanmıyorlanrmış...vay be bu kadar sevenim mi varmış?

"Lan! Yunho! Çekil kapının önünden!"

Hongjoong'un adım sesleri yaklaşıyordu. Sonunda kapı açılmıştı. Hongjoong kapıyı açmasıyla ona sinirli bakışlatımı attım.

"Ya! Bakma bana öyle. Dedim inanmıyorlar diye."

Ona kızgın kalmak zor. Çok tatlı aq yicem.

"İyi peki kızmicam. Ama artık içeri mi geçsem? Bacaklarım ağrıyo!"

O bana gülerek bakıyordu. O benden 4 santim uzundu. Açıkcası sinir bozucu.

Neyse. İçeri geçmemle Mingi'nin üzerime atlaması bir oldu. Koca bebek.

"Ya! Mingi kalk üzerimden. Yorgunum!"

Ama öyle bakmasana! Neden size kıyamıyorum ben! Ah benim yumuşak kalpliliğim.

"Yunho, şimdi inandın mı?"

Dedi San. Yunho donmuş bir şekilde bana bakıyordu.

Biraz yanına yaklaştım ve baş parmağımla yanağını ittirdim.

"Jongie, ölmüşmüdür sence?"

Sorduğum soruyla Woo vırtlak sesiyle bir kahkaha atmıştı. Sanırım kulaklarım kanıyor.

"Sanırım rüyadayım. Ciddi olamazsın! Hadi canım. Yok be değildir. Dimi? Lanet olsun gerçekten o!"

Yunho beni eliyle göstererek konuştu. Biz burada konuşurken diğer üyelerde gelmişti. Seonghwa dışında hepsi çok şasırmıştı.

"Ben biliyordum. Hongjoong'un doğru dediği ne"

Aslında mantıklı. O salak biri değil.

◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇

İstenmeyen üye~TXTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin