Arkadaşınızın gizemli cinayetini bilinç altınızdaki merdivenlerle aydınlatacak oldaydınız, hafızanızı kaybetmişken bile basamaklar size yardımcı olur muydu?
🌘🗝️
Merdivenlerin kimisi diktir kimisi yokuş ve her bir adım insanın kendine yaşattığı ıst...
Merhaba! Birazccııkk geciken bir bölümle karşınızdayım tekrardan! Yıldızı eksik etmeyelimm✨ Bölüm 0.2...
"Seçimlerimiz karanlığın derinliklerinde kaybolmaz, aksine bizi aydınlatırlar. Karanlıkta bile yolunu bulanlar ışığı kendi içlerinde taşıyanlardır"🌘🗝️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gözlerin çok güzel gülüyor bugün senin. Gökyüzü gibi.
-Birhan Keskin
|🕰️|
"Kat bilmem kaç. Basamak kaçıncı bilmiyorum. Yorgunum ama sadece fiziken değil. Zaman ve mekan anlayışımı kaybettim. Sadece ben ve ahşap sesleri var. Karartı sözünü tutmayıp boşluğa karıştı ve aklımı kaybetmek üzereyim."
Zihnim bozuk plak gibi aynı cümleleri tekrar ediyor, susmak bilmiyordu. Zihnimdeki saatin tiktakları düzensiz bir hal almıştı. Akrep ve yelkovanını kaybetmiş gibiydi.
Çabuk alışan bir insandım ancak ne kadar olduğunu bilmediğim uzun bir zamandır sürekli aynı şeyleri tekrar etmek beni bile yormuştu. Karartıya içten içe kızgındım. O an beni orada öylece bırakıp gitmişti. Gitmeden önce tek hissettiğim ise saçlarımdaki kıpırtıydı. Saçıma dokunmuştu.
Okşamış mıydı?
Hayır sadece dokunmuştu.
Yolmuş muydu?
Hayır sadece dokunmuştu.
O anı hatırladım; Gözlerim kapalı bir şekilde beklerken aniden duyduğum hızlı adım sesleriyle zaten zar zor aldığım nefesimi iyice tutuşumu, sesler kesilene kadar bırakmayışımı. Seslerin artışını, korkunç bir hal alışını. Yüzümde hissettiğim rüzgarsa onun gidişinin habercisiydi. Gözlerimi açtıktan sonra etrafıma bakınmıştım. Boşluğa, arkama, her yere bakmıştım ama yoktu. Beni öldürmesini istemiştim, o beni yaşatmıştı. Ama bu ölümden daha çok acıtmıştı.
Zihnimi boşaltmaya çalışsam da bazı şeyleri anlamlandıramıyordum. Karartı tekrar gelir miydi?
Yürümeye bir süre daha devam ettim. Taki uzun zamandır görmediğim düz bir zeminle karşılaşana dek. Uzun süre sonra basamaksız, ahşapsız düz bir zemin görmüştüm. Bu bir hayal miydi? Serap mı görüyordum? Ne yapacağımı bilemedim. Merdivenler bitiyor muydu? Bu imkansızdı.
Elim ayağım birbirine dolaştığında yutkundum. İnanılır gibi değildi, ıstırap bitiyor muydu? İleri doğru bir adım attım.
Serap değildi, gerçekti. Bir adım daha attım ve bir adım daha. Son adımımı düz zemine bastığımda tebessüm ettim. Çıplak ayaklarım parke zeminde soğuktan dolayı ürperirken umursamadan devam ettim. Gözlerimin dolduğunu hissediyordum. Rahatlamış hissediyordum bir o kadar da rahatsız. Kalbimde bir yerlerde oluşan boşluk, şimdi sızlıyordu. Adeta beni uyarırcasına, hayır, tehdit edercesine zonkluyordu.