Bölüm 6

4 0 0
                                    


Gece daha fazla açlığa ve susuzluğa dayanamayacağını fark etti. Çaresizlik içinde yiyecek araken bi grup yamyamı gördü uzaktan incelemeye başladı insanlıktan çıkmış suretleri deli gibi ordan oraya hareket eden gözleri agızlarının kenarından kimin olduğu meçhul olan kan izleri tüyleri diken diken oldu. 

Ne sizi bu raddeye getirdi diye sormak istedi tabi hala beyin fonksyonları çalışabilseydi sorardım diye geçirdi içinden. 

İstanbul diye bir şehir kalmamıştı artık insanlıktan çıkmış bir düzine aç yamyamlar tonlarca insan ölüsü enkaz altından gelen uğultular sayesinde anladığı insanlar beton yığınları ve yerlerdeki beyaz toz. Acaba yamyamlığın sebebi bu toz olabilirmi diye geçirdi içinden gece . 

Devlete olan güveni beyaz toz olayından sonra tamemen silinmişti. Ölüme terk edildikleri yetmez gibi üstüne üstlük hayatta kalanları biran önce öldürmek için elinden geleni yapmıştı. 

Ama neden... neden yardım etmek yerine onları gözden çıkarmayı seçmişlerdi. Daha kolaydı çünkü gözden çıkarmak masrafsız onlar için acısız işlerine gelen buydu işte

neden bu ülkede yaşamaya devam etmiştiki.

Gürültü üzerine gecenin gözleri tekrardan yamyam grubuna değindi. Ona doğru mu yaklaşıyorlardı yoksa ona mı öyle geliyordu. Yok hayır resmen gecenin üstüne doğru koşuyorlardı. Gece çevik bir hamleyle bulunduğu enkaz yığınından aşağı atladı var gücüyle koşmaya başladı. Açlık ve özellikle susuzluk onu çok daha fazla zorluyordu şuan vücudu iflas etmek üzereydi. Yerdeki olü bedenler onun hızlanmasını daha da zorlaştırıken birden ayağı bir şeye takıldı ve yere kapaklandı.

Takıldığı şeye bakarken yamyamların daha da yaklaştığını fark etti. Takıldığı kopmuş bir el parçasıydı. Ah işte tekrardan mide bulantısı baş dönmesi ve terleme başlamıştı Hayır Hayır şimdi değil lütfen diye kendini toparlarken yamyamlar çoktan gecenin yanına ulaşmıştı. nasıl bu kadar hızlı ve çevik olduklarına hayret etti gece.


Yamyamların yüzlerine bakmak bile tüylerine diken diken etmeye sebepdi. yüzlerindeki iğrenç sırıtış gözlerinde ki açlık tırnak aralarındaki kir ve kan kırıntıları o kadar midesini bulandırmıştı ki az kalsın kendini tutamayıp bayılacaktı. 


Yamyamlar, onu sert bir şekilde yere serdiler ve ona yaklaştılar, acımasızca gülümsüyorlardı. Gece, çaresizce kendini savunmaya çalıştı, ama karşısındaki rakipler çok güçlüydü.

"Yeter!" diye bağırdı Gece, çaresizlik içinde. "Lütfen bırakın beni!"

Ancak, yamyamlar onun çığlıklarını duymuyor gibiydi. Onu yere yatırıp, ellerindeki bıçaklarla ona yaklaştılar. Gece'nin kalbi hızla atmaya devam ederken, karanlık bir korku içinde gözlerini kapattı ve sonunu bekledi.

Gece, çaresizce yamyamların elindeyken, aniden uzaklardan bir silah sesi duyuldu. Yamyamlar şaşkınlık içinde duraksadılar, birbirlerine bakıp çevreyi gözlemeye başladılar.

Birden, bir eli bıçaklı yamyamlardan biri vuruldu. Kanlar içinde yere düşerken, diğerleri de panikle dağıldılar. Gece, şaşkınlık içinde yerde yatan yamyamı izlerken, bir siluetin hızla yaklaştığını fark etti.

Orta yaşlı bir adam, silahlı olarak Gece'nin yanına geldi. Eliyle onu kaldırırken, hızla etrafı gözlemeye başladı. "Hızlı olmalıyız, burası güvenli değil." dedi sert bir sesle.

Gece, kurtarıcısının yardımıyla ayağa kalktı ve ona minnettar bir bakışla baktı. "Teşekkür ederim," dedi içtenlikle. "Nasıl buraya geldiniz?"

Adam, sert bir ifadeyle başını salladı. "Zor bir zamanlarda yaşıyoruz, genç adam. İnsanların yardıma ihtiyacı var. Ben de size yardım etmeye geldim."

Gece, kurtarıcısının yardımıyla hızla çevreyi terk ettiler, uzaklardaki daha güvenli bir yere doğru ilerlerken, arkalarında geride kalan kargaşa ve tehlikeleri bıraktılar.

Gece çok geçmeden onu kurtaran adamın ismini sormayı akıl edebilmişti.

-hey adın nedir

-deniz ya senin

-gece bende

Orta yaşlı uzun boylu kalıplı zamanında yakışıklı bir yüze sahip olduğu şimdi ise kırışıklıkla dolu olan yüzünü uzun uzun inceledi gece. Şuanda tipi fena sayılmazdı doğrusutekrardan bir soru yöneltti gece denize

-nereden geliyorsun

-yardım için gelmiştik kalabalık bir gruptuk yamyamlardan haberimiz yoktu çıkış yollarını kapattılar kaçmak imkansızlaştı benimle birlikte gelen çoğu arkadaşım yamyamlar tarafından öldürüldü.

-dışarısıyla iletişime geçebiliyormusun 

- anlamadığım bir şekilde telefonlar çekmiyor sinyal yok ne yapmaya çalıştıkları aşikar gerçi burada olan tüm insanları öldürmek istiyorlar

-peki ama neden bi sebebi olmalı

-inan bende bilmiyorum depremin 2. günü atlayıp geldik zaten pek bir bilgi sahibi değilim o gün tüm kapılar kapandı. Daha fazla oyalanırsak bizi bulucaklar acele etmemiz lazım hadi.

Gece kafasını sallamakla yetindi. Peki ya şımdi ne olacaktı bir çıkış yolu yokmuydu.

-Deniz; yolumuz uzun bir sığınak biliyorum su ve yemek var bitik durumdasın seni oraya eleteceğim ama yol meşaketli dayanabilirmisin

diye soru yöneltti.

Gece tekrardan sadece kafasını sallamakla yetindi. Konuşmaya gücü kalmamıştı dili damağı kurumuştu bir midesi olduğundan bile şüpheliydi artık o kadar uzun zaman olmuştu ki yemek yemeyeli ya da ona öyle geliyordu zaman kavramını tamamen kaybetmişti. Geceyle gündüzü ayırt edebilecek durumda olduğuna bile şükür eder hale gelmişti. günlerden ne deprem olalı kaç gün geçti hiç bir fikri yoktu.


You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 16 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Gecenin KaybıWhere stories live. Discover now