2.bölüm

147 29 9
                                    

Sonra çekildim bir kenara,seyrettim bütün olup biteni.Baktım ben kimde ne kadarım,kim bende ne kadar kalmış diye...

~Özdemir Asaf~

Hakkâri Havalimanında oturmuş korumaları bekliyordum,

Ben boş boş gelen geçene bakarken birisi valizimi ald.  "Efendim,sizi eve kadar götüreceğiz."

Korumaya baktım dikkatle, "nerede kaldınız?"

Valizimi daha sıkı kavradı,bir adım geriledi, "ufak bir aksilik çıkmıştı da," Başımı salladım ve valizi elinden aldım. "Ben taşırım."

Yürümeye başladığımda üçü de peşimden geldi.

Havalimanından çıkıp arabaya bindiğimizde çoktan yola çıkmıştık.

On beş dakikalık yolculuğun ardından eve geldik.

Daha doğrusu ev denirse.

Gece kondu gibiydi,telefonu çıkarıp Stew'i aradım,telefon ikinci çalışında açıldı ve ben hemen konuşmaya başladım. "Gerçekten bir gece kondu da kalacağımı düşünmüyorsun herhalde?"

Cıklayıp cevap verdi."Alışık olman lazım Efesciğim."

Daha neye alışık olabilirim ki?

"Hakkâri gibi bir yerden çok bir şey bekleme orası New York değil. Türklerle işimiz bittiğinde oradaki gece kondu hayatın bitecek sen işini erken bitirmeye bak." Dedi ve kapattı.

Telefonu kulağımdan çekip ters bir bakış attım telefona,

"Sin işini irkin bitirmiyi bikk!"
Diyerek onu taklit ettiğimde korumalardan birisi kıkırdadı. Ona dönüp aynı bakışlar ile baktığımda hemen kendini toparladı. "Üzgünüm,"

Valizi alıp eve doğru yürüdüm,kapının önüne geldiğimde kapıyı açacak bir kol aradım.

Neredeydi?

Korumalardan birisi geldi ve demir halkanın içine geçmiş kancayı çıkardı,kaşlarım şaşkınlıkla havalandı "kilit falan yokmu ya?"

Olumsuzca başını salladı.

"Sabır..." Sinirle, kapıya tekmeyi çaktığımda kapı gıcırdayarak açıldı ve içeri girdim.Etrafa ufak çaplı bir tarama yaptığımda hafifçe tebessüm ettim. "En azından temiz." Valizimi alarak sağımda kalan odaya girdim.

Burası yatak odasıydı.

Valizi duvarın dibine koyup yatağa oturdum,bir anda
Yatak içine çöktüğünde,kalakaldım öylece.

Koruma içeri aceleyle girdiğinde aynı şaşkınlıkla bana baktı kısa bir an sonra gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı.

Bakışlarım yatağa kaydı "senin gibi yatağın gelmişini geçmişini..."

Koruma bana elini uzattığında,elini tutup kalktım ve çökmüş olan yatağa baktım tekrar.

Başımı iki yana salladım. "Yarın akşama kadar bana yeni bir yatak ayarlayın,bu gece koltukta yatarım."

Umarım koltuk rahattır ve içine çökmez.

Âdeta yeri delercesine gittim oturma odasına ve daha çok şaşırdım.

Hani koltuk?

Sadece tahtadan yapılmış bir oturak üstünde de örtü tarzı bir şey vardı.

Elimi başıma koydum "daha ne kadar şaşıracağım acaba,"

geçmişin iziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin