6.bölüm

25 5 2
                                    

Oyse ne çok ağladım ben
tek damla yaş dökmeden...

~Özdemir Asaf~

Parklardan birine gelmiş boş bakışlarla çocuklara bakıyordum.

Kaydıraktan kayanlara,

salıncakta sallananlara,

birbirini kovalayanlara...

Derin bir iç çektim.
Bir zamanlar Karan ile bende böyleydim...

Şimdi ise o canı ile cebelleşiyordu...Benim yüzümden bu haldeydi ve onun hayata tutunması benim kanım ile sağlanacaktı.Ben ise öylece bekliyordum ne olacaktı, yaşayacak mıydı,ölecek miydi hiç bir fikrim yoktu.
Yanağım ıslandığında elimin tersi ile hızlıca silip ayağa kalktım.Bir şeyler yapmalıydım.
Ama ne?
Etrafa bakındım,üstümü başımı kontrol ettim.
Sanki bir şeyler arar gibi...
Ellerim cebimi bulduğunda kağıt paranın kaygan yüzeyi elime değdi.Derin bir nefes alıp
Cebimden bir miktar para çıkardım ve tekrar etrafa bakındım.

Küçük bir çocuk ararken,ileride bir bankta tek başına oturmuş,oynayan çocukları izleyen kız çocuğunu gözüme kestirdim.
Göz yaşlarımı tekrar silip yanına ilerledim ve en sonunda yanına ulaştığımda önüne diz çöktüm.
"Merhaba," deyip elimi uzattım. "Tanışalım mı?"
Saçları uzun ve kumral olan kız ilk önce bana baktı daha sonra etrafına baktı ve tekrar bana döndü,ürkekçe elini uzattı.

Elini nazikçe tutup avuç içini öptüm. "Adın ne bakalım senin?" Diye sordum.
"Elif," elini yavaşça çekti. "Adım Elif." Gülümsedim ve "benim adımda Efes." Dedim.

Gözleri kocaman açıldı. "İlk defa böyle bir isim duyuyorum çok güzelmişş adını bana verir misinn?"

Kaşlarım havalandı ve gülümsedim. "Veririm,adın Efes olsun bundan sonra." Ayağa kalkıp sevinçle zıplamaya başladı. "Adım Efes olduuu."

O sevinçle zıplarken elimdeki paraya baktım.
Verip vermemek arasında gidip geldim.
En sonunda ise parayı sakince ona uzattım.
Zıplamayı bırakıp bana dikkat kesildiğinde kaşları havalandı. "Neden uzattın bana?"
Dudaklarımdan kesik bir nefes kaçtı. "Şimdi bir abi var kendisi çok hasta...Bu parayı sana versem..." Bir anda bir şey oldu,bir sıcaklık hissettim.Bir çift kol boynuma dolandı,kelimeler boğazıma dizildi.

"Ona dua ederim merak etme sen."

Nasıl tahmin etmişti?
Çok mu belli etmiştim?

Elleri saçlarımda gezindiğinde genzimde bir sızı oluştu. "Paraya gerek yok,dua ederim ben..."

Bende kollarımı ona sardığımda dolan gözlerimle savaş veriyordum.

Ağlama.
Ağlama.
Ağlama.

Gözlerimi sıkıca kapattım.

Şimdi olmaz.
Şimdi olmaz.
Şimdi olmaz.

Sakın gözünü açma Efes.
Sakın gözünü açma.
Sakın.

Kolları benden ayrıldığında gözlerim hâlâ kapalıydı.
Açmamak için cebelleşirken,minik parmakları gözümü buldu ve göz kapaklarım istem dışı bir şekilde açıldı.
"Ağlama,dua ederim.Ağlama."

Gözlerimi sildim ve "tamam ağlamıyorum bak," gözlerimi tekrar sildim ve parayı tekrar eline tutuşturdum. "Ama bu parayı al olur mu?"

Bir paraya bir bana baktı, "Bir şartla," neymiş? Der gibi baktım ona. "Bu parayla çikolata alıp çocuklara veririm hem benimle oyun oynarlar...Hemde dua ederler."
Başımı salladım. "Olur.Hemde çok iyi olur."

geçmişin iziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin